İran ve Irak gibi bankacılık sektörünün gelişmediği ülkeler ile yapılan ihracat ve ithalat işlemlerine ait bedellerin banka üzerinden ödenmesinin mümkün olmadığı durumlarda, nakit olarak ödemelerin gerçekleşmesi halinde, bu işlem dolayısıyla Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesi ile mükerrer 355 inci maddesi uyarınca cezai işlem uygulanıp uygulanmayacağı hususu aşağıda yazılı olduğu şekildedir:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun "İspat Edici Kağıtlar" başlıklı 227 nci maddesinin birinci fıkrasında "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almaktadır.
Mezkûr Kanunun mükerrer 257 nci maddesinde, mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme hususlarında Maliye Bakanlığına yetki verilmiştir.
Bu yetkiye dayanılarak tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar (5411 sayılı Bankacılık Kanununda tanımlanan banka, 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında yetkilendirilmiş ödeme kuruluşları ve 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanununa göre kurulan Posta ve Telgraf Teşkilatı A. Ş.) tarafından düzenlenen belgelerle tevsiki uygulamasının usul ve esasları 469, 479 ve 480 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile değişik 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirlenmiştir.
Bu bağlamda, tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu kapsamına; Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında fatura almak zorunda olan birinci ve ikinci sınıf tüccarların, serbest meslek erbabının, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarların, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin ve vergiden muaf esnafın, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL'yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemeleri girmekte olup, yine mezkûr Tebliğde belirlenen tahsilat ve ödemeler ise tevsik zorunluluğu dışında tutulmuştur.
Buna göre, bahse konu uygulama kapsamında, ithalat bedellerinin ödenmesine ve ihracat bedellerinin tahsilatına ilişkin olarak Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinde yer alan yetki çerçevesinde herhangi bir düzenleme veya belirleme yapılmadığından, mezkûr Kanun uygulamaları açısından, ihracat bedeli tahsilatlarının veya ithalat bedeli ödemelerinin, aracı finansal kuruluşlar aracılığı ile yapılması ve bunlar tarafından düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.
Bankacılık sektörünün gelişmediği ülkelerde aracılara ödenen komisyon bedelleri için de fatura karşılığında olmak üzere aynı uygulama geçerlidir.