Hırsı mantığını aşanlar hızlı bir şekilde uzlaşı ve hoşgörü kültüründen uzaklaşıp kin ve nefret moduna geçiyor. Hamaset ve yalan en önemli kozları oluyor. Bunu yaparken de kendi saflarını sıklaştırmayı hedef ediniyorlar. Kendi akıllarını kullanmayı beceremeyen önemli bir grubu da peşlerine takıyorlar.
Türk siyasetinde yaşananlar da yukarıda yazdıklarımızla örtüşüyor. Halka vereceği hiçbir şey kalmayan bir partinin iktidarı bırakmama hırsı ülkeye büyük zarar veriyor. Kendi medya ve mahkemelerini kullanarak yalan haberleri ve kararları verdikleri gibi muhaliflere de gerek devlet baskısı ve gerekse demokrasi dışı güçlerle saldırarak sıkboğaz etmeye çalışıyorlar.
Geçim sıkıntısı, işsizlik ve yoksulluk halkı canından bezdirdi. Kendileri saraylarında ve köşklerinde yaşarken halkın ucuz ekmek kuyruğunda saatlerce beklemesi yürekleri yakıyor. Bir de bunun üstüne ihale yolsuzlukları, rüşvet ve yağmayı eklediğiniz zaman isyan etmemek elde değil.
Rüşvet ve yolsuzluk dünyanın en eski hastalığıdır. Bu bakımdan iktidarlarla pek sıkı fıkı olsa da coğrafi bir özelliği yoktur. Hiçbir ülkenin yeryüzünün geri kalan kısmına verebilecek bir ahlak dersi de yoktur. Rüşvet ve yolsuzluk gelişme ve yatırımı engeller. Ve yoksulu cezalandırır. Biliyoruz ki rüşvet ve yolsuzluklar karanlıkta büyük ve gelişir. Biliyoruz ki şeffaflığın olmayışı etkili bir yönetimi tehlikeye sokar.
Türkiye ekonomik yönden adeta Osmanlı’nın son dönemini yaşıyor. İthalat sevdası, cari açık ve yüksek faizle borçlanma halkın canına okuyor. Ekonominin temel amaçlarının başında insanların mutluluğunu ve refah seviyelerini arttırmak gelmektedir. Bir milletin doğrudan doğruya yaşamıyla, geri kalmışlığıyla ilişkili olan milletin ekonomisidir. Ekonomik kalkınma güçlü Türkiye idealinin belkemiğidir.
Geçim sıkıntısı ve Covid-19 salgını halkı perişan ediyor. Halk, ayakları üstünde durmaya çalışırken yandaş sermayenin ve iktidar sevicilerinin servetlerine servet katmaları halkı çileden çıkarıyor. Gelir dağılımındaki adaletsizlik daha da derinleşiyor. Zengin daha da zenginleşirken halk fakirleşiyor.
Kötü yönetim, çaresizlik ve iktidardan düşme korkusu Beştepe’ye uykusuz geceler yaşatıyor. Yargılanmaktan çok korkuyorlar. Çünkü kendileri de çok iyi biliyor ki, yolsuzluklar, hukuksuzluklar ve ben yaptım oldu anlayışları cezasız kalmayacaktır.
Daha güzel bir ülke için, geleceğimiz için, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla yaşama geçirilmesi için, özgür ve adil seçimler için çalışacağız. Birlikte başaracağız. Umudu hep birlikte büyüteceğiz.