İçel Sanat Kulübü (İSK) Mersin’de 1989 yılında bir avuç sanatsever tarafından kurularak, Mersin’de sanat ve kültür adına çok önemli bir boşluğu doldurmuş, kentin sanat ve kültür yaşamına ciddi katkılarda bulunmuş, yeni yetişen nesillerin de sanat eğitiminde olumlu payı olmuş bir sivil toplum kuruluşudur.
Mersin’de kültür ve sanat açısında çok az imkanların bulunduğu bir dönemde, İSK çok değerli bir başlangıç oluşturmuştur.
Resim, müzik, edebiyat, şiir, heykel, fotoğraf konularında kurslar verilmiş, korolar kurulmuş, sergiler, konserler, edebiyat sohbetleri, şiir dinletileri, çeşitli söyleşiler, sokak şenlikleri düzenlenmiş...
Bugün kentimizde gelişen kültür ve sanat hayatının temelinde, sanat ve kültürce zengin bir neslin yetişmesinde İSK’nün katkısı büyüktür..
Kentin tüm resmi kurumları ile işbirliği içinde destek almış, bugüne kadar sayısız etkinlik yapmış, ünü tüm ülkeye yayılmış, yurt dışında dahi etkinlikler düzenlemiş bir dernektir.
* * *
Çocukluğum Sanat Kulübü’nün hemen karşısındaki evde geçtiğinden, bu yer benim için ayrı bir önem taşır, en eski anılarım canlanır. Çocukluğumdan tanıdığım, eski Gülnar Oteli’nin (şimdiki Güzel Sanatlar Galerisi) en üst katında oturan, duvar komşusu olduğumuz evimin terasından her sabah gördüğüm Lina Abla. ..
Yarım asır öncesi Mersin: Hıristiyan komşularımız, okul arkadaşlarımızla merak edip gittiğimiz Ortodoks ve Katolik Kiliseleri ve Musevi komşularımız…
LinaNasif’in oturduğu evle bitişik evimiz ve sokağımız gözümün önüne gelir.
Bu sokak ve İSK’nün yeri adeta Mersin’in barış, hoşgörü ve kardeşlik yapısınınbir sembolü olarak da önemlidir.
Köşedeki seyyar fotoğrafçı, Giritli komşularımız, Siirtli Arap arkadaşlarım, o zaman Askerlik Şubesi olan Sanat Kulübü Lokali binası; bahçesinde, şimdi olmayan süs havuzunun başında oturan askerler…
Bunu yazarken, o bahçedeki minik havuzu ve kulübün bahçesini genişletmek için hoyratça yıkılmasını hüzünle hatırlarım.
Çoğumuz bu şirin havuzun fıskiyesinden gelen su sesini, havuzun sularına koyduğumuz çiçekleri kırık bir hasretle hâlâ anar…. Kulüple ilgili birçok yazıda ve şiirde bu havuz geçer; fotoğraflarda yer alır.
* * *
İçel Sanat Kulübü…
1990 yılında yayınlamaya başlayan dergisi;
Her hafta sonu yapılan doğa gezileri;
Çok sayıda sanatsal etkinlikler;
Ve birbirinden değerli başkanların yönetiminde uzunca bir ömre sahiptir…
Devletin verdiği üç bina ile son derece başarılı bir çeyrek asır geçirdi…
Bugün artık hepsi güzel anılarda kaldı.
Çeyrek asırlık bir altın dönemden sonra yapılmaya çalışılan iyi niyetli bazı yenilikler ve değişiklikler başarılı olamadı.
Büyük zorluklarla elde edilen, bir kısım restorasyonları kulübümüzce yapılan, tüm anılarımızın içinde olduğu, yüzlerce etkinliğimizin yapıldığı üç binamızdan ikisi elimizden gitti!
Türkiye’de uzun yıllar boyunca aralıksız, düzenli aynı formatta çıkan az sayıda dergiden biri olan İçel Sanat Kulübü Bülteni’mizin ( yenilik düşüncesiyle! ) formatı, içeriği değişti, düzensiz çıkmaya başladı.
Şimdilerde dergi neredeyse 6 ay da bir çıkmaya başladı. Maalesef bu da yalnızca kulüp bülteni ile kulüpten haber alan ve kulüple tek bağlantısı bu dergi olan üyeler için olumsuz oldu ve kulüpten biraz daha uzaklaşılmasının yolunu açtı.
İçel Sanat Kulübü Bülteni fikrini ilk ortaya atan benim.
Bir süre teksir sayfaları şeklinde, tek başına çıkarılmasını sağladım ve bir dergi haline geldikten sonra da uzun yıllar yayın yönetmenliğini yaptım.
Sosyal medya ve internetin olmadığı yıllarda Bülten, her ay yayımlanır, Mersin’de bir ay sonra yapılacak etkinlik programı duyurulur; bir ay önce gerçekleşen kültür ve sanat olayları anlatılırdı.
Kültür ve sanat yazıları ile dergi zenginleştirilmişti.
Üyeler yanında, birçok sanat ve kültür dostu kişinin merakla beklediği bir duruma gelmişti.
Bir dergi için çeyrek asırlık düzenli yayın hayatı çok önemli ve değerlidir.
Herhalde Türkiye’de bu kadar uzun zamandır yayımlanan çok az dergi vardır.
Şimdi kentimizde birçok sanat ve kültürle ilgili resmi ve özel yapılanmalar var. Yeni resim galerileri, sanat merkezleri, korolar açılmakta.
Bugün farklı bir Mersin var, kentimiz fiziksel mekân olarak kat kat genişledi ; ve Mersin’de yaşayanlar, kulübün kuruluş yıllarına kıyasla neredeyse 15 kat arttı, kültürel çeşitlilik ve sanatsal dinamizm buna paralel olarak çoğaldı .Asıl kritik nokta ise: Kentin yaşamsal enerjisi ve sosyolojik olarak sanatsal izlence odağı Sanat Kulübü çevresinden uzaklaştı…
Sanat Kulübü, kentteki bu dinamik değişimi anlamalı ve bununla uyumlu bir reform sürecine girmelidir…
Yeni süreç ve gelişen fiziki, moral değerler ışığında kentteki sanatsal ihtiyaçlar, boşluklar nelerdir? Hazırdaki sanatsal oluşumların yapıları, etkileri ve sorunları nelerdir? Aralarındaki iletişim ve Belediyeler başta olmak üzere diğer kurumsal yapılarla nasıl bir diyalog içindedirler?
Kentteki hemşerilerin sanatsal tüketim kültürleri ve donanımları ne seviyededir; bu alanda nasıl bir boşluk vardır?
İSK, işte bu sorular, sorunlar ve dinamiklerle yüzleşebilecek bir değişime muhtaçtır.
Özellikle sosyolojik olarak yatay bir düzlemde, elit bir imajın çekimine kapılmadan, yaygın bir sanatsal eğitim ağı oluşmalıdır.
Üyelerin Kulüple iletişimleri ve bağları mutlaka canlı ve işlevli olmalıdır; Kulüp üyeliği bir imaj meselesi değil, sanatsal algı düzeyinde bir imkân mecrası olmalıdır.Sanatın her dalında özel alımlama, bilgi ve kavrayış eğitimleri hemen başlatılmalıdır.
Bundan sonra tüm kenti kucaklayabilmek, tüm sosyolojiye kültür ve sanatsal gelişmede eşit bir mesafede olabilmek, kentin her kesimine ulaşabilmek ve kentin her yaşta insanlarına hitap edebilmek gerekiyor...
Özellikle son dönemde görev alan kulüp yönetimleri tüm iyi niyetli gayret ve çalışmalarına rağmen, yeni dönemi doğru okuyamadılar; kulüp eski düzende sürdü ve giderek de geriledi,küçüldü, yalnızlaştı.
* * *
Şimdi yeni bir dönem; yeni bir Başkan ve yeni bir yönetim var.
Yeni Başkan Mecit Baskın…
Kulübe dair bütün sorunları içerden tanıyan,süreci etkin pozisyonda yaşamış, imkânları ve ihtiyaçları gerçekçi bir gözle tartabilen bir Başkan görevde…
Maalesef korona yüzünden şansız bir dönem geçiriliyor.
Geçtiğimiz hafta ilk etkinliklerini, şehir dışında uzak bir noktada olmasına rağmen başarılı bir şekilde gerçekleştirdiler.
Yeni Başkan, kulübün içinde bulunduğu durumu görerek hemen bu yönde bir çalışma programı başlattı.
Başkan ve yönetimi birçok eski kulüp üyesini ziyaret etti, onların görüşlerini aldı.
Özellikle yeni Başkan MecitBaskın’ın Kulübü yeniden başarılı kılmak için gayretleri, çalışması, insanlarla yakın iletişimi, her görüşe saygısı mutlaka hem üyeler hem de Mersinliler nezdinde karşılık bulmalıdır; bulacaktır.
Şimdi el ele vererek Kulübü eski etkin ve başarılı dönemine taşımak, bunun için de sorunları, imkân ve ihtiyaçları, kentin fiziki ve sosyolojik gelişimiyle uyumlu bir program içinde analiz etmek gerekiyor.
Bu anlamda belki bir “Sanat Kurulu” kurulup, özel olarak bu konuda katkı verebilecek isimlerle bir genel değerlendirme yapılabilir.
Mersin, bugün merkezi nüfusu milyonu aşan çok dinamik, kozmopolit, demokratik geleneklere sahip bir kültür-sanat kentidir.
Öyle ise sanatsal kurumlar, kuruluşlar ve kişiler de bu süreci dikkate alarak çalışmalıdırlar.
Yeni bir yapılanmada üyelerinin, hatta Mersin’in orta-üst sosyolojisinin daha çok yaşadığı, kolay ulaşılabilecek bir yerde ikinci bir yer bulunabilir.
Günün şartlarına uygun yeni bir yol, yapılanma ve program geliştirilemezse, kaçınılmaz küçülme ve kayboluş süreci durdurulamayacaktır.
Tabii geçmişte yapılanları unutmadan ve geçmişte yapılan hatalardan ders alıp öz eleştiri yaparak.
Yeni Başkan Mecit Baskın’a ve yönetimine bu zor dönemde başarılar diliyorum.
Onların şahsında, bu köklü kurumumuz yeni ve gerçekçi bir şansa kavuşmuştur; bu şansı el ele güçlendirmek, köklü değişimler için sorumluluk almak zorundayız.
Bu anlamda kişi, kurum ve kuruluşlardan oluşan geniş bir ağ örerek ve gecikmeden ilk adımlar atılmalıdır.
HARUN ARSLAN....04 Eylül 2020