“ İletişimdeki en önemli unsur, söylenmeyenleri duymaktır”
Türkiye’nin uydu geçmişi 1968 senesine kadar uzanır. O tarihte PTT Genel Müdürlüğü bünyesinde, uydu telekomünikasyon başmühendisliği kuruldu. 1994 senesinde Türkiye’nin ilk haberleşme uydusu uzaya fırlatıldı. 2004’te Türksat A.Ş. kuruldu. Ocak ayı başında gerçekleştirilen son fırlatma ile de yedinci uydu yörüngeye gönderildi.
Her zaman olduğu gibi haberleşme uydusu da tartışma konusu oldu. Mutlaka dikkatinizi çekiyordur. Türkiye’de gerçekleşen atılımlar, yatırımlar, yenilikler yoğun dirençle karşılaşıyor. Güvensizlik, karalama kampanyası yürütülüyor. Tartışmalar çoğunlukla proje finansmanı ve yerlilik- millilik konularıyla alakalı. Projeleri kendi öz imkanlarımızla, bütçe dahilinde, mümkün mertebe borçsuz halletmek tabii ki en iyisi- fakat Türkiye bütçe imkanlarıyla uzun seneler beklemek zorunda. Oysa ihtiyaçlar beklemiyor. Ayrıca finansman sorunu olan bir ülke Türkiye. Gelişmiş ülkeler ligine çıkmak, iddialı konumda kalmak için var gücünüzle zaman kaybetmeksizin çalışmak- diğer ülkelerle aradaki açığı biran önce kapatmak zorundasınız. Türkiye ne çekiyorsa ithal ikameye dayalı ekonomiye geçememenin- geçmişten bugüne yol açtığı- yerli sanayisini kuramama ve geç kalmanın yarattığı sıkıntılardan çekiyor.
Türkiye başından bu tarafa uydu teknolojileri konusunda çeşitli ülke ve şirketlerle işbirliği yaptı. İlk uydu Fransızlarla birlikte çalışıldı. Daha sonraları Ruslarla, Çinlilerle çeşitli işbirliğine gidildi. Yedinci son uydumuz Türksat 5A Avrupalı Airbus şirketiyle, fırlatma işindeyse ABD’li Elon Musk’ın şirketi Space X ile çalışıldı. Biliyorsunuz Elon Musk yıllar önce Ankara’yı uydu fırlatma konusu için ziyaret etmişti. Sabahın erken saatlerinde Anıtkabir’den attığı tweet hala belleklerdedir.
Teknolojinin hızlı evrimi tüm sanayi kollarına yansıyor. Seri üretimler ve yeni buluşlar üretimde ve maliyetlerde büyük ucuzluğa yol açıyor. Örneğin, 1994 yılındaki ilk fırlatmayı Fransız şirket 500 milyon dolara yaparken, günümüzde aynı işi Space X şirketi 50 milyon dolara yapmıştır. Space X şirketi uydu fırlatma konusunda uzmanlaşan ve uyduları yörüngeye çok ekonomik fiyatlarla taşımayı taahhüt eden rekabetçi bir kurum.
Türkiye’de uyduların kontrolü, Ankara Gölbaşı Uydu Yer İstasyonundan yapılmaktadır. Türksat 5A; 30 yıl boyunca Avrupa’dan, Orta Doğu’ya oradan Afrika’ya kadar uzanan geniş coğrafyada TV yayıncılığı ve haberleşme hizmetleri sunacak. Uydular askeri alanda da büyük faydalar sağlamaktadır. Örneğin siha’lar bundan böyle sadece uydular üzerinden sevk ve idare edilen modellere geçecektir. Bu size Türkiye’deki merkezden, yakın coğrafyalardaki tüm siha’ları yönetme kolaylığı sağlıyor. Uydu kontrol mekanizması bulunmayan siha’ların ilk modelleri yer komuta merkezinden idare mecburiyeti ve operasyon bölgesi civarında (200-300km) bulunma zorunluluğu getiriyordu.
Türkiye son yıllarda birçok sektörde atılımlar yaptı. Milli savunma sanayinde yerlilik oranını yüzde 70 seviyelerine çıkardı. Yerli otomobil 2022’de banttan inmeyi bekliyor. Otomobillerde batarya konusu oldukça önemli. Hem otomobil bataryaları hem de cep telefonu pilinde yoğun kullanılan Lityum elementi, bor madeni atıklarından Türkiye’de üretilmeye başladı. Yerli otomobil, yerli batarya (ASPİLSAN) ile çalışacak.
Yeni nesil uydularıyla da Türkiye bir uzay gücü olma yolunda. Türkiye uydu alanında yeni teknoloji küp mini uydular üretiminde başarılıdır. Öncelikle 100 kg ağırlığa kadar olan mini uyduları üretip, fırlatma aşamasına gelmiştir. TUSAŞ, ASELSAN ve ROKETSAN gibi öncü firmalar uydu üretim çalışmalarına destek vermektedir. Türkiye uluslar arası sistem içerisinde uzayda uydu sahibi 30 ülkeden biridir. Kabul etmeli ki uydu ve uzay teknolojisi zaman isteyen hassas bir alan. Bugünden yarına hemen 4-5 tonluk uyduları yörüngeye taşıyamazsınız. Bunun için uzun yıllara dayanan tecrübe gerekiyor. O bakımdan Türkiye, mini uydularla işe başladı. 2021 yılı içerisinde iki uydunun (5B-6A uyduları) daha yörüngeye oturtulması planlanıyor.
Uydu dışında uzay çalışmalarına vizyon kazandırmak üzere 2018’de; Türkiye Uzay Ajansı kuruldu. Bu kapsamda asıl hedef kendi milli imkanlarımızla uzaya, en kısa sürede en uygun maliyetle ulaşmayı başarmaktır.