“Umudu dürt, umutsuzluğu yatıştır”
Şanghay İşbirliği Örgütü 22. devlet başkanları toplantısı Özbekistan’ın tarihi Semerkant şehrinde gerçekleşti. Dünyanın kalbi iki gün boyunca Semerkant’ta attı. Semerkant şehri ipek yolu güzergahı üzerinde bulunur. Özbekistan’ın ikinci büyük şehridir. Tarihi MÖ. 8. yüzyıla dayanır. Binden fazla kültürel yapıya ev sahipliği yapar. Dünya orta çağ karanlığını yaşarken Semerkant bir bilim merkeziydi. İmam Maturudi, Uluğbey, Ali Kuşçu, Devletşah Semerkandi gibi yüzlerce ulema bilim insanı bu topraklarda yaşadı. Tarihte Semerkant, daha iyi yaşam, daha başarılı ve mutlu bir hayat gibi ortak amaçların pişirildiği bir fikir ve bilim ocağı idi. Orta Asya Türk mimarisinin en güzel örnekleri yine buradadır. UNESCO dünya mirası listesindedir.
Şanghay İşbirliği Örgütüne dönem başkanlığı yapan Özbekistan, zirveye Semerkant ruhunun damga vuruşunu öne çıkarttı. Semerkant ruhunun temel yapısı ‘dünyaya parça parça değil, bütün ve bölünmez’ olarak bakmaktır. Küreselleşen dünyada diyalog ve işbirliğinin önemine dikkat çekilmiştir. Semerkant, yüzyıllar boyu Avrupa’dan Çin’e uzanan yolları birbirine bağladı. ŞİÖ, geniş bir coğrafi alanı ve dünya nüfusunun yaklaşık yarısını birleştiren, dünyanın en büyük bölgesel organizasyonudur. Örgüt üyeleri GSYİH bazında, dünyanın yaklaşık yüzde 30’u bir büyüklüğe ulaşmıştır. Örgüt, 1996 yılında Şanghay’da Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan arasında kurulmuştur. 2001’de Şanghay İşbirliği Örgütü adını alarak yeni üyelerle büyüme yoluna girmiştir. Bu yılki zirve ‘ her birimiz güçlü isek, ŞİÖ de güçlüdür’ sloganıyla başladı. ŞİÖ’nün coğrafi çekirdeği Orta Asya bölgesidir.
Sovyetler Birliğinin dağılmasını izleyen bir dönemde, Avrasya coğrafyasında siyasi, ekonomik, ve güvenlik işbirliğini arttırmak amaçlı kurulan örgüte, Rusya ve Çin önderlik etmektedir. Şanghay Beşlisi ( Rusya-Çin- Kazakistan-Kırgızistan-Tacikistan) olarak kurulan örgüte 2001 yılında Özbekistan, sonraki yıllarda Hindistan, Pakistan katıldı. Zirvede gözlemci üye İran örgüte tam üye olarak katılım sağlamıştır. Gözlemci üye statüsünde halen Afganistan, Moğolistan ve tek Avrupa ülkesi olan Belarus bulunmaktadır. Örgütte Türkiye’nin de aralarında bulunduğu Sri Lanka, Nepal, Azerbaycan, Kamboçya ve Ermenistan diyalog partnerleridir.
Vietnam ve Ukrayna gözlemci ülke statüsü için başvuruda bulunan ülkelerdir. Maldivler, Mısır, Suriye, İsrail, Bahreyn, Katar, Irak ve Suudi Arabistan diyalog partneri olmak için başvuruda bulunmuştur. Ayrıca Myanmar ve BAE de diyalog partneri olma niyetlerini dile getirmiştir. Bu tabloya baktığımızda neredeyse Güney Amerika, AB, Nato dışındaki ve de ABD’nin yakın müttefikleri G.Kore, Japonya, İngiltere, Avustralya Kanada hariç tüm dünya ülkelerinin örgüte bir biçimde dahil olma niyetleri bulunmaktadır. Bu eğilim kuşkusuz Avrasya’nın her bakımdan güçlendiğinin de bir göstergesidir ayrıca.
Dünyadaki tüm göstergeler önümüzdeki sürecin Avrasya çağı olduğuna işaret ederken, Batı bloğu git gide kan kaybetmektedir. İngiltere’nin AB dışına çıkması, son Ukrayna savaşı ile ekonomik ve enerji sıkıntıları AB ülkelerini telafisi zor sıkıntılara sokmuştur. ABD de yüksek borcu ve eyaletler arası anlaşmazlıkları sebebiyle zaten güçlük içindedir. Avrasya bloğu Batı bloğuna alternatif oluşturabilecek, Batı’nın hatalarına düşmeden ilerleyebilecek midir bunu zaman gösterecek. Ama en azından Avrasya kaynaklı tüm açıklamalarda Batı’nın hatalarına düşülmeme gayreti gözlemlenmektedir.
Bu yılki zirvede Türkiye diyalog partneri olarak güçlü bir Semerkant çıkarması yapmıştır. Türkiye, kültürel bakımdan aidiyet hissettiği, akraba milletler arasında çok ilgi görmüştür. Bilhassa basına sızan bir fotoğrafta cumhurbaşkanının masa etrafında liderlere adeta başkanlık yaparcasına oturuşu ve oradaki keyifli hava ülkede büyük memnuniyet yaratmıştır. Ancak bir Nato üyesi ve AB üyelik başvurusu olan Türkiye’nin ŞİÖ’ye tam üye olup olmayacağı henüz netlik kazanmasa da Türk toplumunun büyük çoğunluğunun böyle bir üyelikten yana olduğu apaçık ortadadır.