Soyisimler kişilerin karakter yapılarını yansıtır, derler.
İstisnalar dışında doğrudur bu.
“Özyiğit” mesela.
Özü sözü bir, sevilen, saygı duyulan, imrenilen, korkusuz anlamlarını içinde barındıran bir sözcük.
Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit soyadının özelliklerini birebir üzerinde taşıyan kişilerden biridir bana göre.
Biraz iddialı bir tespit olsa da bu konuda ısrarcı olacağım; tanıyorum onu ben.
“ben”i “biz”e dönüştürebilmeyi başarmış her şeyden evvel. Zoru başarmış yani.
Tam bir halk adamı.
Yüreği insan sevgisiyle dolup taşan bir kişilik.
Kediler köpekler için de öyle, ağaçlar, çiçekler için de.
Bilimden fenden yana, tam bir Atatürkçü. Cumhuriyet’e, onun değerlerine saygılı. Anayasamızın ilk dört maddesi onun da kırmızı çizgisi.
Vefalı, ödünsüz, kararlı.
Korumasız Yenişehir’in en ücra sokaklarında dolaşırken görebilirsiniz kendisini; ona göre normal bir şey bu, olması gereken bir şey.
Korkusuz, özgüveni tam.
Aldığı maaşın nerdeyse tamamını gençlerin eğitimi için harcayan ender kişilerden biri dersem yalan olmaz.
Onun için eğitim, özlenen güzel yarınlar için çok önemli ve şart.
Onun içindir ki tiyatrodan baleye, resimden müziğe, ekip yeşertmekten budamaya ve hatta anne baba eğitimine kadar bir dolu kursun açılışında hep en önde.
Bir uçtan bir uca bisiklet yolları, yürüyüş yolları spora verdiği değerin birer göstergesi. Basketbolda elde edilen başarılar, kazanılan şampiyonluklar, Avrupa yolunda engel tanımamalar hep bu inanmışlığın eseri.
Ses yarışmaları, resim yarışmaları, yetenekleri ortaya çıkarma ve onları geleceğe taşıma sevdası…
Atatürk Kültür merkezi her akşam ışıl ışıl, cıvıl cıvıl. Olması gerektiği gibi yani.
Kısmetin ayağına gelmesini beklemeksizin, yapacak çok işleri olduğuna inanan bir başkan Abdullah Özyiğit.
Dünyadaki yenilikleri, gelişmeleri yakından izleyen ve yurt dışı bağlantılar kurarak onları Mersin’e taşıyan biri.
İş alanları, yaşam alanları oluşturmak onun işi. Kültür kompleksleri kurmak, Yenişehir’i yaşanabilir kılmak onun işi.
O bir insan.
Renk, din, ırk gözetmeksizin , dayanışma ruhuyla koşuşturan bir insan.
Mersinimize sığınmak zorunda kalan depremzedeler için yaptıkları ortada: Barınma, yeme içme, giyim kuşam…
Yenişehir’de mamasız, susuz bir kedi köpek göremiyorsanız o bir rastlantı değildir mesela.
Yolların bakımlılığı, temizliği, yeşillendirilişi, sulama gibi olmazsa olmazların nasıl da aksamadan yapıldığını Yenişehir’de yaşayan herkes gözleriyle görüyor zaten.
İnanmayan Gogol Amcaya sorabilir zamanı varsa. Safran yetiştiriciliğinden Ata tohum üreticiliğine kadar neler neler…
BETEM’i duymuşsunuzdur ; 0-3 yaş Aile eğitimi, Türkiyede ilk. Ülkeye örnek olacak dev adımlar bunlar.
6-8 yaş grupları için atölye çalışmaları, dil eğitimi, satranç,Robotik kotlama, fen- teknoloji, mühendislik konularında özendirme, teşvik çalışmaları …
Bilindiği gibi günümüz dünyasında zorunlu eğitimlerin dışında farklı eğitim faaliyetleri yürütmek sosyal belediyecilik anlayışının temelini oluşturuyor.
Özyiğit bunu en iyi bilen ve uygulayanlardan. Bunun br sorumluluk olduğunun bilincinde.
Bir de bu ne mütevazilik dedirten bir özgeçmiş göreceksiniz internette:
1966 Trabzon doğumlu.
Eczacı.
Mersin İl Başkanlığı.
Yenişehir Belediyesi Başkanlığı
Üç beş cümle.
Şimdilik O kadar.
Dahası olacaktır mutlaka.
Mersinliler, doğru, dürüst ,çalışkan, yiğit ,kendinden emin, sözünün eri kişileri sever çünkü…
Mustafa Esmer Cengiz