Pazar günü yapılan Ak Parti Olağanüstü Büyük Kongresi’nden önce, bununla ilgili Mersin İl Başkanlığı tarafından bir basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısına katıldım; az sayıda basın mensubunun katıldığı heyecansız, sönük bir basın toplantısı oldu. Toplantıdan önce İl Başkanının görevine başladığından beri, benim hatırlamadığım bir basın toplantısı yapıp yapmadığını sordum Bunun ilk basın toplantısı olduğunu öğrendim; yani göreve başlayalı 8 ay olmuş ve yerel seçimlere bir yıldan az bir zaman kala,  ilk kez bir basın toplantısında görüyoruz!  Bu da 81 ilde eş zamanlı yapılan, Genel Merkez’in talimatıyla gönderdiği matbu metnin okunduğu bir basın toplantısı…   Basın toplantısı sonunda İl Başkanı ile sohbet etme fırsatımız oldu. Bugüne kadar bütün yerel seçimlerde İl yönetiminin kazanmayı düşünmediğini ve hep yerel seçimlerin kaybedildiğini belirtip, bu kez kazanmak isteniyor mu istenmiyor mu? diye sordum. Mersinlilerin çoğunluğu bir kez de İktidar Partisinin belediyecilik anlayışı ile tanışmak istiyor. Acaba bu değerlendirilebilecek mi; yoksa yine kaybetmeye odaklı bir göstermelik bir çalışma mı yapılacağını anlamaya çalıştık.   Aslında çok da bir şeyin değişmediği izlenimini edindim. Sonuçta adayın Cumhur İttifakı’nın hangi partisinden olacağı belli olmadığından, seçime çok da uzun bir zaman kalmamasına rağmen parti içinde hiçbir çalışma olmadığını ve beklemede oldukları sonucunu çıkardım. Daha önceki yazımda da Ak Partileri ziyaret edip Ak Partililere Ak Partiyi anlatma ve “bütün düğünlere katılma” şeklindeki “siyasi çalışmalarını” gözlemlediğimi belirtmiştim.   *     *     *   Ak Parti olağanüstü kurultayı yapıldı. Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasında yerel seçimlerde özellikle Büyükşehirleri mutlaka kazanmak istediğini anladık. Mersin’de yerleşmiş “Ak Parti Mersin’i kazanmak istemiyor” düşüncesinin bu kez doğru olmayacağı sonucu, MYKY’ ya seçilen iki Mersinli üyenin olması ile görülüyor. Önceki dönem milletvekili Zeynep Gül Yılmaz. Büyükşehir Başkan Adayı olmuş Mustafa Sever. O günkü seçimi hatırlayalım: Mustafa Sever çok çalışarak başarılı bir seçim çalışması yapıp kazanmaya çok yaklaşmışken, İl Yönetimi kazanmamak için elinden gelen çabayı göstererek Mustafa Sever’in seçimi  kaybetmesini sağlaması hafızalarımızda… *     *     *   İl Yönetiminin sayısız “engellemelerinden” yalnızca bizzat şahit olduğum bir tanesini yazacağım: Seçim çalışması kapsamında Anamur’a gidiliyor. Mersin’den konvoy halinde çıkılacak. Mustafa Sever’in aracının önden gitmesi, konvoyun arkadan yetişeceği belirtiliyor. Aslında konvoy yapılmıyor. Mustafa Sever 3 araçla yolda. Seçim otobüsünün ve seçim görevlilerinin önceden Anamur’a gönderilmiş olmaları gerekse de gönderilmemiş! Mustafa Sever yolda konvoyun olmadığını, seçim otobüsünün gönderilmediğini, hatta Anamur’da da yeterli duyurunun yapılmadığını öğreniyor. Yolda 2 saat içerisinde kendisi İl Yönetiminin yapacaklarını organize etmeye çalışıyor. Sonuçta her türlü engellemelere rağmen kendisini Anamur’da yüzlerce araç karşılıyor. Anamurlu, kendisinin bürokratlığı döneminde ithal muza koydurduğu vergi ve tarım konusunda çalışmalarından dolayı vefa duygusunu gösteriyor.   *     *    *   Şimdi Kongre sonrasında yeni durumda merak edilen konu, İl Yönetiminin bu kez samimi bir çabayla seçime dönük çalışmaları. Beklemede olup yine göstermelik çalışmalar mı yapacaklar? İttifakın hangi partisine adaylığın verileceğini mi bekleyecekler? Ak Parti’ ye verilirse, yine kaybetmeye mi çalışacaklar? MHP’ ye verilirse gerçekten kazanmaları için mücadele mi edecekler? Belki de son 20 yıldır olduğu gibi, İktidar Partisi mensubu olmanın farklı konforlarını yaşamaya devam edecekler!   Ak Parti Mersin Teşkilatı, yıllardır Sn. Erdoğan’ın ülkedeki prestijinin ve hizmetlerle elde edilen oy seviyesinin rantını yemekle yılları geçirdi. Mersin gibi sosyo-kültürel açıdan özel bir kentte, Ak Parti adına özel bir siyaset geliştirilmedi; siyaset dili ve özgün yapılara uygun bir politik taban çalışması yapılmadı. *Meselâ, sadece Mersin’e dönük, bu kentin özgün değerlerini, yapısını, tarihini ve sosyolojisini gözeten bir siyaset kavramı için bir SİYASET OKULU ya da POLİTİK ATÖLYELER düşünülmedi.   *Çok farklı göç katmanlarının üst üste yığılmasıyla,  sosyo-kültürel ve ekonomik hayatın sürekli dinamik bir değişime uğradığı Mersin, sorunlar/çözümler ve kurumsal yapılanmalar odağında çok özel, özgün bir kenttir.   *Kadın, gençlik, yaşlılar ve çevre konularında yerel yönetimler öncülüğünde yaygın ve örgütlü bir sivil yapılanma için siyaset nasıl bir söylem geliştirmelidir?   *İnternetin kökten değiştirdiği iletişim teknolojileri çağında, birebir ilişkileri de koruyarak nasıl bir politik ağ oluşturulmalıdır?   *Belki doğrudan siyaseti gözetmeyen, ama sonuçta siyasetin de belirlendiği bir kültür/sanat alt yapısı için bu kentte ne yapılabilir? Mevcut kurumsal yapılarla nasıl bir ilişki kurulur; ya da alternatif bir yapılanma nasıl sağlanır? Buna dönük köklü bir taban eğitimi için koşullar nasıl oluşturulur?   Mersin’de Ak Parti, artık köhnemiş, uyuşuk ve anlamsız hale gelmiş 50 yıl önceki siyaset yapma biçimiyle yerel seçimlerde havlu atmayı tercih ederek yılları geçirdi. Genel seçimler ise zaten ve hep Sn. Erdoğan’ın rüzgarına emanet! Oysa bu kentte parti örgütünün temas edemediği, ama Ak Parti misyonunu benimsemiş, tanısalar belki şaşkınlığa uğrayacakları yüzbinlerce seçmen var; bunların içinde Mersin Ak Parti çalışmalarına seviye atlatacak donanımda hemşeriler var. Bu insanları tanımak için kentin farklı dokularına temas etmek, kentteki sayısız sivil etkinlikleri izleyerek notlar almak gerekir. Bu farklı seçmen kesimini düğünlere katılarak, esnaf gezerek tanıyamazsınız! Kentin kılcal damarlarına inmek, kentteki çalışmaları içerden izlemek; siyaseti çağdaş değerler ve buna uygun bir dili kullanarak geliştirmek gerekir. Mersin sıradan bir Anadolu kenti, bir taşra değildir. Burada her siyasi çizgi, kendini özel olarak beslemeli; kente dönük özel bir politik heyecan duymalıdır.   Şimdi, bu yerel seçimlerde nasıl bir fotoğrafla karşılaşırız? Sn. Mustafa Sever gibi çok başarılı ve Mersin’e çok şey katacak bir adayın göz göre göre kaybetmesine dönük çalışmaları  hatırladıkça sorunun yanıtı beliriyor. Dilerim bu kez bizi şaşırtırlar…   HARUN ARSLAN….08 Ekim 2023