Pandemi; dünyada birden fazla ülkede veya kıtada, çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklara verilen genel isimdir. Enfeksiyondan korunma ve kontrol önlemlerini uygulayarak; enfeksiyonun toplumda yayılmasını azaltmak ve böylece pandeminin erken dönemlerinde enfekte olacak kişi sayısını ve pandemi nedeniyle ortaya çıkacak vakaları azaltmak mümkündür.
Pandemi, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından ilan edilir. Yeni ortaya çıkan virüsün insandan insana kolay bir şekilde hızlıca yayılıyor olması önemli kriterlerdir. Pandeminin toplum düzeyindeki etkisi virüsün bulaştırıcılığına, hastalık oluşturma yeteneğine toplumdaki bireylerin bağışıklık durumuna, bireyler arası temas ve toplumlar arası ulaşım özelliklerine, risk faktörlerinin varlığına, sunulan sağlık hizmetlerine ve iklime bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Koronavirüsün yayılma hızına ve insan sağlığı üzerindeki etkisine bakıldığında genel çapta koruyucu önlemlerin artırılmasını sağlamak adına pandemi ilan edildi.
Türkiye’de ilk korona vakası birçok ülkeye göre daha geç görüldü, önlemler taksit taksit alındı. “Bilim Kurulu”nun kararlarına en üst makamın itibar etmemesi halkın önemli bir kesiminde güvensizlik yarattı. Bu bir küresel salgın. Ne yaparsanız yapın vurup geçecek. Ne kadar çok insan bu hastalıktan korunursa o kadar çok mutluluk verecek. Türkiye açısında önemli olan ikinci nokta olağanüstü durumun ekonomide yaratacağı toplumsal yıkım. Zaten ekonomik krizle mücadele eden Türkiye’de KORANAVİRÜS işin tuzu biberi oldu. İşsizlik ve yoksulluğun artacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok. İşte burada sosyal devletin devreye girmesi yaşamsal önem taşıyor. İşsizlerin ve yoksulların cebine para koyacaksınız ki, geleceğe umutla baksınlar. “Ekonomide İstikrar Kalkanı” kararları da yetersiz kalıyor.
Uzmanlara göre koronavirüs salgınının önüne geçilebilmesi için test yapılabilen sağlık kuruluşlarının artırılması şart. “Türk Tabipler Birliği” ise Türkiye’de test konusunda Sağlık Bakanlığı’nın geç kaldığını söylüyor. Türkiye, koronavirüse karşı kamuda ve sosyal yaşamda hayata geçecek bir dizi yeni önlemler aldı. Dünyadaki diğer örneklere göre vaka sayısı çok az olan Türkiye'de şimdiden alınan önlemler erken mi yoksa tam zamanında mı adım atılıyor? Uzmanlar, tüm tedbirlerin doğru olduğunu söylemekle birlikte, 'vaka sayısının gerçekten bu kadar az mı olduğu' sorusunun önemli olduğunu ifade ediyor. İktidarın, hastalık olan şehirleri açıklamaması kafalarda soru işaretleri yaratıyor. Çünkü, sağlık olayları saydamlık istiyor. Koranavirüsün adres tanımaması zengini ve fakiri eşitledi.
Salgınla mücadele konusunda içinde bulunduğumuz en önemli sorun, iktidarın gerçeklere göre değil kendisinin başarı algısına göre kararlar alması. Bilim yok sayılarak bulaşıcı hastalıklara karşı koyamazsınız. Her sorun duayla, sabırla çözülmez.