Çoğunlukla, partimizin adayı diyerek yeteri kadar tanımadığımız kimseleri belediye başkanı seçiyoruz.Yetersiz birisinin seçilmesinden sonra da oy verdiğimize pişman oluyoruz ve belediye başkanından nasıl kurtulacağımızın hesaplarını yapıyoruz. Tabii bu arada partinin puan kaybetmesinin yanında kentimiz de zarar görüyor.
Ancak, 2019 yılının Mart ayında yapılması planlanan belediye seçimlerinde işin rengi oldukça farklı gözüküyor. Bu sefer, adayların yaratacağı güven ve inandırıcılığının etkisinin yüksek olacağını düşünüyorum. Seçmenlerin çoğu, yeni düşüncelerin, yeni vizyonların ve farklı bir bakış açısının ortaya konulmasını talep ediyor. Kısacası, değişim isteği ön plana çıkıyor.
Adayları daha yakından tanımak ve objektif değerlendirmeler yapabilmek için, aşağıda belirtilen sorulara ve sorunlara yaklaşımları önem kazanmaktadır:
* “Halka Dönük” politikaları bir tek cümle ile nasıl tanımlarlar?
* Belediye hizmetlerinin kentin her yerinde, aynı standartta ve kesintisiz olarak sağlanmasını ve kent halkının tamamının bu hizmetlerden yararlanma hakkına sahip olduğunu kabul ediyorlar mı?
* Yol yaptım, su getirdim, otobüs aldım, park düzenledim diyerek, temel belediyecilik hizmetleri ile övünerek, halkın parasıyla halka caka satmanın yanlış olduğunu düşünüyorlar mı?
* Çağdaş kentlerde toplu taşımanın en az yüzde yirmi beşinin raylı sistemle sağlanmasını ne kadar önemsiyorlar?
* Yeşile ve denize hasret Mersinliler için özel projeleri nelerdir?
* Kültür, eğitim ve sağlığa yaptıkları yatırımların yeterli olduğunu düşünüyorlar mı?
* Halkın ayağına giderek, esnaf, mahalleli, dernek ve odaların görüşlerinin alınmasını zaman kaybı olarak mı görüyorlar?
* Yurtdışı seyahatlerde görüp de beğendikleri ve bilgi aldıkları projelerden uyguladıkları var mı?
* Kendi uyguladıkları projeleri örnek alıp da gerçekleştiren belediyeler hangileridir?
* İrticanın panzehirinden birisinin gençleri spora yönlendirmek olduğunun farkındalar mı?
* Mersin dışında tanınmışlıklarının yok denecek kadar az olmasının nedenlerini araştırdılar mı?
* Bayram kutlamaları dışında partilileriyle toplu görüşmeleri oluyor mu?
* Son bir yılda roman dahil hangi kitapları okumuşlardır?
* Fikir kulüpleri ya da düzenli olarak toplanan ekonomik, siyasal ve sosyal platformlara katılıyorlar mı?
* Çocukları, varsa torunları ve yakın akrabaları ile hangi sıklıkla bir araya geliyorlar?
* Futbol hariç Türkiye ve dünyadan ilgi duydukları ve takip ettikleri spor branşları hangileridir?
* Sinema ve tiyatroyla ne kadar ilgililer?
* Yazdıkları kitap ve yayımladıkları makaleleri var mıdır? Yabancı dille araları nasıl?
* Tatillerini nasıl geçiriyorlar? Hobileri arasında spor, sanat ve sosyal etkinlikler var mıdır?
Bu ve buna benzer soruları daha da çoğaltabiliriz. Kimse yanlış anlamasın. Yazdıklarımızla kimseyi hedef almış değiliz. Tek amacımız var. O da, Mersinlilerin zihnini açmak, onlara değerlendirme ve kıyaslama ortamı sağlayarak, Mersin’e faydalı ve “Mersin Sevdalısı” adayların seçilmesine katkı sağlamaktır.
Son olarak şunları söyleyebiliriz:
Belediye yönetimlerini daha etkin kılmak, performansını daha arttırmak için “halka dönüklük” alanındaki girişimleri bir sistematiğe bağlanarak süreklilik kazanmalıdır. Gidilmesi gereken yol çok uzun. Diyebilirsiniz ki, ben bir Belediye Başkanı olarak, ya da belediyeci olarak yarınımı zor düşünebiliyorum. Beş, altı yıl sonra ürün vermeye başlayacak girişimlere zamanım yok. Bu görüşe hak vermemek haksızlık olur. Ancak, toplum değişiyor, fokurdanıyor, yeşermeye başlayan bazı baskılar var. Toplum, biraz da bu gereksinmeyi anlayacak ve kolları sıvayacak gerçek liderleri aramakla meşgul.