Cumhuriyet Halk Partisi Devlet kuran ve 96 yıldır dimdik ayakta duran dünyadaki tek partidir. İnişli çıkışlı dönemlerden sonra bugün geldiği nokta yeterli değildir. Yüzde 25 oy potansiyeli içine sıkıştırılan CHP’de bazı şeylerin doğru gitmediği ortadadır. Bugün, CHP’de genel başkan sorunu yoktur. Ancak, önemli ölçüde üye ve örgüt yapısıyla, halka ulaşamama sorunu vardır.
CHP, il ve ilçe örgütleri hantal, yorgun ve edilgen bir yapıya bürünmüştür. Bunun en önemli nedenlerinden birisi Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun söylediği gibi parti üyelerinin yarısının partiye üye olduklarından haberinin olmamasıdır. Bu durum il ve ilçe yönetimleri tarafından açık bir şekilde bilinmesine rağmen düzeltmek için hiçbir şey yapmamaları üzüntü vericidir. Üyelik tabana yayılmayınca etnik ve mezhepsel ilişkiler ön plana çıkmaktadır. Bunun sonucunda da seçilen il ve ilçe yönetimleri dar bir kesime hitap etmekle yetinmektedirler.
Milletvekili ve belediye meclis üyelikleri adaylarını ön seçimle belirleme durumunda bile seçime katılan üye sayısı yüzde 35’leri geçememektedir. Partinin üyesi olarak gözüken yüzde 65 çoğunluk nerededir sorusuna yanıt verilmeden oluşturulacak örgütler sadece şekil şartının yerine getirilmesinden ibaret olacaktır.
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” partileri ittifak halinde seçime girmeye zorunlu bıraktığı için, CHP Genel Merkezi’nin almış olduğu kararla ittifak halinde seçimlere gidilmesi durumunda adaylar merkez yoklaması ile belirlenir kararı da örgütlerin önemini azaltacaktır. Zaten, parti örgütlerinin yerini de hızlı bir şekilde halkla ilişkiler almaya başlamıştır. Bu bakımdan ilçe ve il yönetimlerinin etkin bir şekilde halkla ilişkiler ve propaganda konularında eğitilmeleri gerekir.
CHP, halka ulaşmakta zorluk çekiyor. Bu durum gündeme getirildiğinde de medya bizi vermiyor diyorlar. Örgütlerin, milletvekillerinin ve genel merkezin savunması bu oluyor. Yandaş medya İstanbul Büyükşehir seçiminde Ekrem İmamoğlu’nu da vermedi. Ama İmamoğlu başarılı oldu. Bir şekilde halka ulaşmanın yolunu buldu.
Demek ki, oturduğunuz yerden şikayetçi olmayacaksınız. Düzenli ve etkili bir şekilde her kapıyı çalacaksınız. Bunun için gençlere ve kadınlara gereksinim var. “Ak Saçlı Göbekliler”e değil.
Seçimlerden sonra aldıkları oyları değil alamadıkları oyları konuşan partiler bir sonraki seçimde daha başarılı olacaklardır. CHP, 30-35 ilde yok. Bu illerden neden oy alamadıklarını araştırıp nedenlerini ortaya koymadan alınan oylarla övünmenin bir anlamı yok. Strateji uzmanı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu bu soruna da mutlaka çözüm yolu bulacaktır. Kılıçdaroğlu şunu çok iyi biliyor. CHP’ye bir İmamoğlu yetmez, çok sayıda İmamoğlu’na gereksinim var.
CHP’de Merkez Yürütme Kurulu Üyeleri çok üstün kişiler olmalı ki hep kendilerini birinci sıradan aday gösteriyorlar ve noter görevi gören parti meclisine de onaylatarak milletvekilliğini garantiliyorlar. Her şey Merkez Yürütme Kurulunda bitiyor. Kılıçdaroğlu’nun MYK’yı belirlerken ince eleyip sık dokuması gerekiyor. Kasım ayında mahalle delege seçimleri ile başlayacak olan kongre süreci muhtemelen Nisan’2020’de yapılacak kurultayla son bulacak. Kılıçdaroğlu’nun parti meclisine damgasını vuracağı şimdiden görünüyor.
CHP kendisini yenileyebileceği ölçüde başarılı olacaktır.