Dijital teknolojiye en hızlı ve etkili uyum sağlayan finans kesimi oldu. Esasen, tüm teknolojik değişimde finans sektörü başı çekiyor. Çünkü parayı yönetenler için hız çok önemli. Türkiye de bu değişime ayak uydurmuş durumda. Bankalarımız dijital teknolojiye çok büyük kaynaklar ayırdılar. Cep bankacılığını geliştirerek hem hız kazanmak hem de mekan ve personel giderlerinden kurtulmak istiyorlar. Müşteri ile karşılıklı bir fayda kuruyorlar.
Türkiye dijital teknolojide diğer sektörlerde çok geride kaldık. Sadece konuşarak, pilot uygulamalar yaparak zamanı boşa geçiriyoruz. E-Devlet uygulamasında son birkaç yılda önemli işler yapıldı. Ancak, biz bir adım atarken batı ülkeleri 2-3 adım birden atıyorlar. Yolculuk ettiğimiz vagonun sırası hiç değişmiyor. Zaman zaman da daha arkadaki vagonlarda kendimize yer bulabiliyoruz.
2006 yılında Şikago’da master yapan en büyük oğlumla New York’da buluşmuştuk. Bir hafta sonu en güneyden 7. caddeye doğru Broadway caddesinden yürümeye başladık. Caddeye girmeden hemen sağda New York Adliye binası var. Espri yapmayı çok seven oğlum dedi ki; “Baba yarın buraya gelip savcılık belgesi alacağım.” Gülüştük. Ben de; “Merak etme oğlum Türkiye’de de yakında bu işler olacak” dedim. Çünkü, değişimin karşısında hiçbir güç duramaz. Nitekim, E-Devlet uygulamasıyla önemli işlerimizi yapıyor ve bilgi alabiliyoruz.
E-Devlet, internet vergiciliği ve uzaktan eğitim gibi uygulamalar bilgi teknolojilerinin çok küçük bir parçası. Pandemi nedeniyle internet altyapımızın ne kadar yetersiz olduğunu gördük. Ülkelerin internet geniş bant hızı üzerine yapılan bir araştırmaya göre Türkiye, 207 ülke arasında internet hızı en yüksek 102. ülke oldu. Türkiye bu listede 2018 yılında 91 ve 2017'de 83. sıradaydı.
Dijital dönüşüm, Türkiye’nin gelecekte söz sahibi olabilmesi bakımından çok önemli. Genç ve teknolojiyi seven bir nüfusa sahip olduğumuz için şanslıyız. Ancak sosyoekonomik farklılıklar nedeniyle, toplumun her düzeyinde “eğitim ve teknolojiye erişim” aynı düzeyde değil. Teknoloji anlamında da genel sıralamaya göre sıramız iyi durumda, fakat teknolojik ortam olarak alt sıralardayız. Geleceğe hazır olma anlamında iyi olduğumuzu söyleyebiliriz; çünkü e-ticaret, akıllı telefon sahipliği gibi konulara uyum sağlamada iyi durumdayız.
Geleceğe hazır olmak için; Eğitime yapılan harcamayı, yükseköğrenim oranını, kişi başına düşen öğretmen sayısını, bilim alanındaki mezun sayısını, kadınların eğitime erişimini, internet hızı gibi teknolojik altyapıyı iyileştirmeliyiz. İleri teknoloji üreterek, ihraç etmeliyiz. E-Devlet uygulamasını daha da geliştirmeliyiz. Ar-Ge alanındaki yatırımları, insan kaynağını arttırmalı, Ar-Ge’ye daha fazla kadını yönlendirmeli, teknolojik sektörlerdeki işgücünü ve kalitesini arttırmalıyız.