“ Gazeteci olunmaz; gazeteci doğulur”   Basın emekçisi tabiri, Feyyaz Yıldız’a birebir uyar. Onu yirmi seneyi aşkın süredir tanırım. Benim gazetelerde ilk yazılarımın çıkması onun sayesindedir. Bisiklet ile haber müdürlüğü, yöneticilik yaptığı gazeteleri dağıtırken görürsünüz onu. Bisikletiyle adeta bütünleşmiştir. Dile kolay tam 44 senedir basın camiası içindedir. Tevfik Gür Lisesi yıllarında edebiyat öğretmeni Süleyman Sevim’in teşvikiyle mesleğe adım atar. Sevim gibi o da Aslan Köy’lüdür. Çiftçi bir babanın oğludur. Yoksulluk, dönemin birçok Türk evladı gibi onun da sırtına yapışmıştır. Okumak, zeki Türk çocuklarının tek kurtuluş yoludur. O yolu, o da izler ve AÜ Ticari İlimler Fakültesini bitirir. Okul sonrası dokuz ay boyunca bir bankada muhasebe şefliği yapar. Fakat haksızlığa hiç gelemeyen Yıldız, kavga ederek memuriyet hayatını sonlandırır. 1974 yılında Başkent Gazetecilik adına Son Havadis Gazetesi Mersin muhabirliğine başladı. İlk haberi; Sabiha Çiftçi ilköğretim okulu temel atma haberiydi. Menderes’in idam edilişi, Demokrat Partili ailede büyük etki bıraktı. Yıldız bu trajediyi telafisi mümkün olmayan bir haksızlık olarak görür. Lisedeyken ülkücü arkadaşlarla tanıştı. Tarsus Büyük Ülkü Derneği geçici başkanlığı yaptı.    Mersin hep ‘solun kalesi’ diye bilinir. Ama Yıldız’a göre bu gerçeği tam yansıtmaz. Mersin’in sola kayma sürecini Kaya Mutlu’nun belediye başkanlığına gelmesiyle başlatır. Yıldız; “ Şişecam, Ak Gübre, Soda Sanayi Adalet Partisi döneminin eserleridir. Sol ise daha çok kültür hizmetleri alanında etkiliydi” diye özetliyor.    Çağdaş şehirciliğinse, devlet imkanlarından yararlanmayı iyi bilen Okan Merzeci zamanında başlatıldığına inanır. Merzeci’nin eli, üç ilçe ve büyükşehrin kendi partisinden (ANAP) olması hasebiyle güçlüdür.    Feyyaz Yıldız memleketinden dört yıl ayrı kaldı. 1989 yılında kurulan Güneş Gazetesi’nin İstanbul magazin şefliğini yaptı. Gazete 1993 yılında Asil Nadir’e satılınca, Mersin’e döndü. Yine aynı yıl Orman Bölge Müdürlüğü’nde çalışmaya başladı. Buradan da 2005’te ayrıldı. Yıldız, başka işlerde çalışmasına rağmen, gazeteciliği hiç bırakmadı. Yerel gazetelerin tamamına yakınında bulundu. O Hakimiyet’te köşe yazarı, İçel Ekspres’te genel yayın yönetmeni, Güney’de sanat köşesi yazarı, Hilal Dergisi’nde köşe yazarıydı…Bitmedi, Mersin Haber’de yazı işleri müdürlüğü ve köşe yazarlığı, Yüksel Gazetesi’nde köşe yazarlığı, Mavi Akdeniz’de haber müdürlüğü ve köşe yazarlığı yaptı…    Yıldız, benim de on yıl yazı yazdığım Mersin Şehir Gazetesi’nin isim babasıdır. Orada haber müdürlüğü ve köşe yazarlığı görevlerinde bulunmuştur. Barış Gazetesi’nin beş yıl boyunca genel yayın yönetmenliğini sürdürdü. Yine İzlem Gazetesi’nde haber müdürü ve köşe yazarıydı. Ayrıca Ülkem Dergisi haber müdürlüğü yaptı. Son Manşet Gazetesi muhabirliği, Yurdum Gazetesi haber müdürlüğü ve köşe yazarlığı görevlerini halen yürütmektedir.    Yıldız, görev aldığı yayın kuruluşları sayısı bakımından, bir Türkiye rekortmenliğine imza atmış olabilir. Çalıştığı kurumlar Barış, İçel Ekspres, İzlem ve Mersin Şehir gazetelerinde benim de köşe yazılarım yayımlandı. Bunca yıl basın sektöründe bulunan Yıldız; sektör için umutlu konuşmuyor. “ Ekonomik sebeplerden dolayı yerel gazeteler, ücretli personel çalıştırma güçlüğü çeker. Ben de çalıştığım gazeteleri kendim dağıtmaktayım. Son senelerde yapılan değişiklikler, basın üzerinde bir hegemonya yarattı. Ulusal ve yerel gazetelerin kapısına kilit vuruldu. Yedi sigortalı personel çalıştırma şartı getirilince, yerel günlük gazeteler kapanmaya mahkum edildi. Basın Kanunu derhal gözden geçirilerek, yeniden düzenlenmeli. Siyasi iktidarın ve yerel idarecilerin baskısı altındayız. Aleyhte yazanın abonesi, ilanı kesiliyor. Şu an bir belediye kendisine destek vermedik diye abonemizi ve ilanımızı kesmiş durumda.” Yıldız; sivil toplum hayatında da faal biri. Onu birçok etkinlikte görmek mümkündür. Çeşitli derneklerde üyelik ve yöneticilikleri vardır. Mersin Gazeteciler Cemiyeti fahri üyesi, Anadolu Basın Birliği Mersin Şube üyesi ve yöneticisidir. O gazeteciliği ticari olmaktan ziyade, bir gönül işi olarak görmektedir. Kendisine daha uzun seneler hizmet etme gücü diliyorum…