“ Duvar yapıldıktan sonra duvarcı unutulur” Çin Sözü
Türkiye konu zenginliği bakımından gazeteciler- yazarlar için adeta cennettir. Gündem o kadar hızlı değişir, o kadar çok konu yığılır ki önünüze şaşarsınız. Ülkemizdeki tempoya alışan biri için mesela, İskandinav ülkeleri çok sıkıcı gelebilir. Gündemin bu denli sık değiştiği başka bir ülke var mıdır bilmiyorum. Örneğin şu, Çin’e ihracat treni haberi birçok ülkede sıradan bir ekonomi haberi olabilecekken, bizde trajikomik hallere büründü. Bazı gazeteciler ‘Çin ihracat treninin aslında Çin’e gitmediğini, trenin yoldan geri döndüğünü ve bunun aslında sadece göstermelik bir tören ile sınırlı kalıp, siyasi şov yapıldığı’ iddiasını ortaya attılar ve tabii işin aslı anlaşılınca, tren yerine varınca da komik duruma düştüler.
Kendimizi bundan böyle ihracat trenlerine alıştırsak iyi olacak. İhracat trenleri Türkiye’den iki kıta, iki deniz, beş ülkeyi aşarak 12 günde Çin’e ulaşacak. Trenli ihracat seferleri ‘ Bir Kuşak Bir Yol Projesi’ çerçevesinde yakın gelecekte sıradan bir hal alacak. Adına ‘Kuşak Yol- Orta Kuşak Koridoru- Modern İpek Yolu’ gibi başka isimler de yakıştırılan proje; 2013 yılında Çin lideri Şi Ciping tarafından Kazakistan’da duyuruldu. Proje 65 ülkeyi birbirine bağlayan bir ticari entegrasyon ağı. Önümüzdeki 100 seneyi şekillendirecek proje ile Asya’nın en doğusunu Avrupa kıtasına bağlayacak.
Projeye sadece Çin projesi demek yanlış olur 57 ülkenin ortak olduğu bir konsorsiyum. Kuşak Yol etrafında limanlar, yollar, köprüler, lojistik merkezleri inşa edilecek. Bu amaçla Asya Altyapı Yatırım Bankası kuruldu. Türkiye’de bankaya 2.6 milyar dolar sermaye ile ortak oldu. Kuşak Yol tamamlandığında yılda 3 trilyon dolarlık bir ticaret hacmine kavuşacak.
Kuşak Yol yıkım mı kurtuluş mu? Bu, son zamanlarda sıkça sorulan bir soru. Tabii bu Türkiye’nin alacağı pozisyona bağlı. Dünyanın en büyük ekonomisi ile geliştireceğiniz işbirliğine bağlı. Türkiye projede ‘orta kuşakta’ yer alıyor ve bulunduğu coğrafi özelliğiyle de vazgeçilmez sayılıyor. Nahçıvan üzerinden Ermenistan’ı geçip Azerbaycan’a açılacak yeni yol mesela, bu projenin gücü ile açıldığı varsayımı hakim. Üçüncü köprü, Marmaray, Avrasya Tünelleri, Çanakkale Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu ve diğer tüm kara, deniz ve demir yolu bağlantıları ile Türkiye ‘lojistik üs’ konumuna yükselecek. Çin’den gelecek ürünler Türkiye üzerinden Avrupa’ya, Orta Doğu’ya her yere ulaşacak. Bu bağlamda İstanbul, Kocaeli, Mersin, Karadeniz, Ege’de lojistik merkezleri kurulacak.
Bir Kuşak Bir Yol önümüzdeki 15-20 yıl içerisinde tamamen işler duruma geçecek. Türkiye’ye ürün getirecek trenlerin, gemilerin ve kara taşıtlarının, buradan boş gitmesi elbette düşünülemez. Türkiye’nin ihracatının da artması söz konusu. Projenin ayak sesleri şimdiden duyulmaya başladı. Çin bu nedenle proje üzerinde bulunan ülkelerde satın almalara, ortaklıklara yöneliyor. Çin Türkiye’yi bir lojistik ülke konumuna sokmak isterken, Türkiye’nin de Çin’den sadece satın almalar değil, özellikle ortak üretim alanında yatırım beklentileri var. Konu, artıları ve eksileriyle tartışılmak durumunda.
Günümüzde Çin’in Avrupa’ya ürün teslimatı ortalama üç ay sürüyor. Uzun sayılan bu zaman dilimi bazı Avrupalı tedarikçileri kısa teslimat süreleri bakımından Türkiye’ye çekmektedir. Fakat Kuşak Yol bittiğinde Çin’in Avrupa’ya ürün teslimatı 15 güne düşecektir. İşte bu Türkiye’nin rekabet şansını azaltacak bir süredir. Ancak Türkiye hızlı hareket eden dinamik bir ülke ve Kuşak Yol’un kilit ülkesi, Çin de bunun farkında. Türkiye, Çin ile işbirliği kapsamında Çin’den gelecek turistlere de umut bağlamış durumda. Turist sayısı açısından Çin; Almanya ve Rusya’nın ardından turizm alanında çok kısa sürede 3. sıraya oturacak potansiyel taşıyor.
Çin bir yabancı sermaye cennetidir. Çin’deki yatırımlar, şirketler sadece Çinlilere ait değildir. Mesela, Çin ihracatının yarısını, yabancı sermayeli şirketler yapmaktadır. Çin’in dünyaya sunduğu ve giderek yaygınlaşan bir pazarlama tekniği var, o da internet üzerinden satışlardır. Online satış avm’leri devre dışı bırakıyor. Bu amaçla Çin; Türkiye’nin büyük internet satış şirketi trendyol’u satın aldı.
Türkiye ‘Bir Kuşak Bir Yol’ projesinde lojistik ülke olarak belirlenmiştir ve projenin dışında kalamaz. Önümüzdeki süreçte büyük sıfırlamayla beraber, dünyaya sadece ekonomik alanda değil; insanlara da yeni bir rol biçiliyor. Türkiye yeni döneme her alanda güçlü rekabet ederek hazır olabilir. Çünkü bu konuda başta yeni teknolojilere yatkın genç nüfus ve birçok başka avantajlarımız vardır.