Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Dolu Dolu Geçen Bir Yaşam

“ Ben hiçbir gemiyi kaçırmadım; onlar eksik gittiler” U. Velioğlu      Arkadaşım, ” insanları köşene hangi ölçütlere göre alıyorsun?” diye bana zor bir soru yöneltti. Gerçi kendisi yıllar önce bu köşede konuğum olmuştu. Kitap tanıtımını yapmıştım. Fakat kitap yazarlığı benim tek ölçütüm değil. Sosyal hayatta etkin, çalışkan, topluma yararı dokunan, yaptıkları işleri başarı ile yürüten insanlar ve tabii ki edebiyatçılar, sanatçılar ve ara ara da siyasetçiler ilgi alanıma giren, söyleşi yapmak istediklerimdir. Bugün İlmek Düşünce Grubumuzdan değerli büyüğüm Uğur Velioğlu’yla birlikteyiz. Efendim cumartesiler buluştuğumuz, bir düşünce grubumuz var. Orada her kesimden insanla bir araya gelerek, önceden belirlediğimiz konuları işliyoruz. Uğur Velioğlu grup üyelerimizden. Zaman fakiri olduğu halde toplantıları aksatmadan takip eden, olumlu katkılar sunan biri o.    Uğur beyin yaşamı dolu dolu geçmiş. Hayata, sekiz yaşlarında açık hava sinemasında çekirdek satarak atılmış ve o gün bu gün durmaksızın çalışıyor. Çalışmaya başladığı yıllar onun, aynı anda futbola başladığı yıllardır. Babasının omuzunda maçlara giderdi. Sonraları Şekerspor’da lisanslı futbolculu oldu. Futbolun yanı sıra bir diğer tutkusu da sinemaydı. Çalıştığı sinemada filmleri hiç kaçırmıyordu. Çekirdek satıcılığından, müdürlüğe kadar yükseldi o sektörde. 1951 Ankara doğumlu Velioğlu; liseyi de üniversiteyi de çalışarak okudu. Babası memur, annesi ev hanımıydı. Muhasebe, büro elemanlıkları yaptı.    Çocukluk ve gençlik döneminin Ankara’sını hala özlemle anıyor Velioğlu. “ Mutlu bir çocukluk dönemi geçirdim. Doğal ürünlerle beslendim. Bahçemizde yeşilliğimiz, meyve ağaçlarımız, kümesimiz vardı. Havamız, suyumuz temizdi. Komşuluk, akrabalık ilişkileri üst seviyedeydi.” O dönemler siyasi olaylar da hayli artmıştı ama o bunların hiçbirine bulaşmadı. Derdi, eğitimi ve ekmeğiydi. Ankara Ticaret Lisesinin ardından, 1973 yılında Ankara İktisadi Ticari İlimler Akademisini kazandı. Orada da lisedeki gibi akşamcıydı. Gündüzleri, sınavla girdiği Türkiye Elektrik Kurumunda (TEK) muhasebe memurluğu yapıyordu. Akademi bitmeden şef yardımcısı olmuştu. Akademi bitince de evlendi, bir yıl sonra askere gitti. 12 Eylül 1980, Antalya Kaş’ta askerlik şubesi başkanıydı, ayrıca garnizon komutanı sıfatıyla, ilçe sıkıyönetim komutanlığı yaptı. Vatandaşa eşit mesafeli yaklaştı. Kaşlılar onu çok sevdi.    Askerliğin ardından kurumuna geri döndü. Sırayla Ankara, Muğla Yatağan, Ankara Çayırhan Termik Santralinde çalıştı. Van Gölü Müessese Müdürlüğüne müessese müdür yardımcısı olarak atandı. Van’dan sonra Gaziantep bölgeye tayin oldu. Gaziantep’te çalışırken, Erdemli’de yazlık aldı. Yaz tatillerini bu çok beğendiği ilçede geçirmeye başladı. Mersin’i sevdiği için buraya tayinini istedi. 2002’de şehrimizde emekli oldu.    Emeklilik onun için işleri bırakma anlamı taşımadı hiçbir zaman. 2003 yılında Uğurlu Emlak’ı kurdu. İnternet sitelerinde yazarlık yaptı. Sevgi, aşk, mutluluk, güzellik temalarını işledi. Şiirler, özlü sözler yazdı, paylaştı…Akdeniz Emlak Müşavirleri Derneği kurucuları arasındaydı. Düzce depreminin ardından MAKUT derneğini kurdu çeşitli eğitimler verdi. Mersin Trafik Eğitimi ve Gönüllüleri Derneği yöneticisidir halen…. Halk Eğitim Merkezlerinde emlak piyasası hakkında bilgilendirmeler yaptı. Site yöneticiliği, başkanlıkları görevlerinde bulundu.    16 senedir emlakçılık yapmaktadır. Mersin Emlakçılar Odası onu ‘mesleğe ve odaya verdiği katkılardan dolayı’ plaket ile ödüllendirdi. “16 yıl boyunca, bir alıcı veya bir satıcı, bir ev sahibi ya da bir kiracı, bir meslektaşım ya da birlikte çalıştığım bir arkadaşım ‘Uğur bey bana yanlış yaptı, hakkımı yedi’ derse mesleği bırakırım” diyecek kadar da gönlü ferah, özgüven sahibi. Emlakçılık mesleğini; kanunu çıkar ve kurallara bağlanırsa önü çok açık geleceği olan bir meslek olarak tanımlıyor, Velioğlu. Ofisinde 5 sabit çalışanı 20 tane de yarı zamanlı çalışanı bulunmasına rağmen kendini patron yerine hiç koymuyor. Zor günlerinde insanların yanında oluyor…    Uğur bey sosyal yaşamı, insanları, ülkesini, futbolu seviyor. Geçenlerde Hürriyet Çukurova eki onu şu başlık altında tanıttı bizlere “ 67’lik delikanlı haftada iki gün futbol oynuyor”    Bana da bu enerji ve yaşam sevinci ile dolu insana, üretim ve sağlık dilemek dışında bir şey kalmıyor.             
Ekleme Tarihi: 28 Mart 2018 - Çarşamba

Dolu Dolu Geçen Bir Yaşam

“ Ben hiçbir gemiyi kaçırmadım; onlar eksik gittiler” U. Velioğlu

 

   Arkadaşım, ” insanları köşene hangi ölçütlere göre alıyorsun?” diye bana zor bir soru yöneltti. Gerçi kendisi yıllar önce bu köşede konuğum olmuştu. Kitap tanıtımını yapmıştım. Fakat kitap yazarlığı benim tek ölçütüm değil. Sosyal hayatta etkin, çalışkan, topluma yararı dokunan, yaptıkları işleri başarı ile yürüten insanlar ve tabii ki edebiyatçılar, sanatçılar ve ara ara da siyasetçiler ilgi alanıma giren, söyleşi yapmak istediklerimdir.

Bugün İlmek Düşünce Grubumuzdan değerli büyüğüm Uğur Velioğlu’yla birlikteyiz. Efendim cumartesiler buluştuğumuz, bir düşünce grubumuz var. Orada her kesimden insanla bir araya gelerek, önceden belirlediğimiz konuları işliyoruz. Uğur Velioğlu grup üyelerimizden. Zaman fakiri olduğu halde toplantıları aksatmadan takip eden, olumlu katkılar sunan biri o.

   Uğur beyin yaşamı dolu dolu geçmiş. Hayata, sekiz yaşlarında açık hava sinemasında çekirdek satarak atılmış ve o gün bu gün durmaksızın çalışıyor. Çalışmaya başladığı yıllar onun, aynı anda futbola başladığı yıllardır. Babasının omuzunda maçlara giderdi. Sonraları Şekerspor’da lisanslı futbolculu oldu. Futbolun yanı sıra bir diğer tutkusu da sinemaydı. Çalıştığı sinemada filmleri hiç kaçırmıyordu. Çekirdek satıcılığından, müdürlüğe kadar yükseldi o sektörde. 1951 Ankara doğumlu Velioğlu; liseyi de üniversiteyi de çalışarak okudu. Babası memur, annesi ev hanımıydı. Muhasebe, büro elemanlıkları yaptı.

   Çocukluk ve gençlik döneminin Ankara’sını hala özlemle anıyor Velioğlu. “ Mutlu bir çocukluk dönemi geçirdim. Doğal ürünlerle beslendim. Bahçemizde yeşilliğimiz, meyve ağaçlarımız, kümesimiz vardı. Havamız, suyumuz temizdi. Komşuluk, akrabalık ilişkileri üst seviyedeydi.” O dönemler siyasi olaylar da hayli artmıştı ama o bunların hiçbirine bulaşmadı. Derdi, eğitimi ve ekmeğiydi.

Ankara Ticaret Lisesinin ardından, 1973 yılında Ankara İktisadi Ticari İlimler Akademisini kazandı. Orada da lisedeki gibi akşamcıydı. Gündüzleri, sınavla girdiği Türkiye Elektrik Kurumunda (TEK) muhasebe memurluğu yapıyordu. Akademi bitmeden şef yardımcısı olmuştu. Akademi bitince de evlendi, bir yıl sonra askere gitti. 12 Eylül 1980, Antalya Kaş’ta askerlik şubesi başkanıydı, ayrıca garnizon komutanı sıfatıyla, ilçe sıkıyönetim komutanlığı yaptı. Vatandaşa eşit mesafeli yaklaştı. Kaşlılar onu çok sevdi.

   Askerliğin ardından kurumuna geri döndü. Sırayla Ankara, Muğla Yatağan, Ankara Çayırhan Termik Santralinde çalıştı. Van Gölü Müessese Müdürlüğüne müessese müdür yardımcısı olarak atandı. Van’dan sonra Gaziantep bölgeye tayin oldu. Gaziantep’te çalışırken, Erdemli’de yazlık aldı. Yaz tatillerini bu çok beğendiği ilçede geçirmeye başladı. Mersin’i sevdiği için buraya tayinini istedi. 2002’de şehrimizde emekli oldu.

   Emeklilik onun için işleri bırakma anlamı taşımadı hiçbir zaman. 2003 yılında Uğurlu Emlak’ı kurdu. İnternet sitelerinde yazarlık yaptı. Sevgi, aşk, mutluluk, güzellik temalarını işledi. Şiirler, özlü sözler yazdı, paylaştı…Akdeniz Emlak Müşavirleri Derneği kurucuları arasındaydı. Düzce depreminin ardından MAKUT derneğini kurdu çeşitli eğitimler verdi. Mersin Trafik Eğitimi ve Gönüllüleri Derneği yöneticisidir halen…. Halk Eğitim Merkezlerinde emlak piyasası hakkında bilgilendirmeler yaptı. Site yöneticiliği, başkanlıkları görevlerinde bulundu.

   16 senedir emlakçılık yapmaktadır. Mersin Emlakçılar Odası onu ‘mesleğe ve odaya verdiği katkılardan dolayı’ plaket ile ödüllendirdi. “16 yıl boyunca, bir alıcı veya bir satıcı, bir ev sahibi ya da bir kiracı, bir meslektaşım ya da birlikte çalıştığım bir arkadaşım ‘Uğur bey bana yanlış yaptı, hakkımı yedi’ derse mesleği bırakırım” diyecek kadar da gönlü ferah, özgüven sahibi. Emlakçılık mesleğini; kanunu çıkar ve kurallara bağlanırsa önü çok açık geleceği olan bir meslek olarak tanımlıyor, Velioğlu. Ofisinde 5 sabit çalışanı 20 tane de yarı zamanlı çalışanı bulunmasına rağmen kendini patron yerine hiç koymuyor. Zor günlerinde insanların yanında oluyor…

   Uğur bey sosyal yaşamı, insanları, ülkesini, futbolu seviyor. Geçenlerde Hürriyet Çukurova eki onu şu başlık altında tanıttı bizlere “ 67’lik delikanlı haftada iki gün futbol oynuyor”

   Bana da bu enerji ve yaşam sevinci ile dolu insana, üretim ve sağlık dilemek dışında bir şey kalmıyor.

            

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.