Öncelikli sorunlar sıralaması yapsak; liste epey uzun olur sanırım. Tahammül edebilmek; sorunların çözümünde iyi bir formül olur diye düşünürüm.    Kurumlarda, bürokratik işlemler esnasında, trafikte çok karşılaşılan durumdur tahammülsüzlük. Telekom; sık uğradığımız kurumlardandır. Ve orada birçoğumuzun mutlaka stresli anları olmuştur. Kızmak bağırıp- çağırmak; işleri kendimizce hallettiğimizi düşündüğümüz bir yöntemdir. Karşımızdakiyle hiç empati yapmadan saydırıp dururuz… Memurla tartışmak kolaycılığına kaçarız, kendimizi rahatlatırız ama onun da bizim gibi etten kemikten yaratıldığını unuturuz.    Hizmet sektörünün ana harcını insan oluşturur. Telekom hizmetleri de insan için insan ile yapılır. Sizlere bu yazımda; Türk Telekom Pozcu Şubesi’nde uzman personel olarak çalışan; Cengiz Önalan’dan bahsetmek istiyorum. Yıllardır tanırım Cengiz Beyi, kurumda kendisini; güler yüzlülüğü, saygılı ve ilgili haliyle hemen fark ettirir. “ Bildiğin bir şeyi yerine getirmemek, görmezden gelmek vicdan azabına yol açar” onun sevdiği ve motivasyon bulduğu bir sözüdür. Ve ardından bir diğer güzel özlü sözü hatırlar ve “insanlara iyi davranmanın maliyeti yoktur” diyerek başlar mesaisine.    Cengiz Önalan: Tarsus doğumludur. İlk-ortaokulu ve liseyi Tarsus’ta tamamladıktan sonra; Eskişehir Anadolu Üniversitesi- İktisadi ve İdari İlimler Fakültesini bitirmiştir. Efsane Başkan Prof. Yılmaz Büyükerşen’in öğrencisi olmuştur. Okul sonrası, Marmaris’te tur rehberliği alanında çalıştı. Ardından Tarsus, Kasım Ekenler İlkokulu’nda vekil öğretmenlik yaptı. 1999 yılında Türk Telekom müşteri ilişkilerinde memur olarak işe başladı. 14 Kasım 2005 özelleştirmeyi izleyen yıllarda uzman personel oldu.      Atatürk Parkı’nın karşısındaki o bildik Akdeniz Telekom Müdürlüğü’nde göreve başladığında; başı hep kalabalıktı. İnsanlara yardım ediyordu. O dönem “ Başarısı Taktir Görüyor” başlıklı yazıyla basına konu oldu. Önalan; “ Sıramatik uygulaması henüz yoktu. Kuyruk sistemi sık sık stresli, gergin anlar yaratırdı. Ben de çözümler üreten, stresli ortamları yatıştıran konumdaydım. Bir gün çok sinirli bir müşterimize sakin şekilde yaklaştığımda, onun bana dönerek “ Senin bu sakinliğin beni daha da sinirlendiriyor” demesini hiç unutamam” diyerek eski yıllarda yaşadığı olayı böyle anımsıyor.    2008’de eski Muğdat Postanesi yerindeki, Pozcu Şubesi’ne atandı. Cengiz bey Pozcu Ofisi’nin; birçok vatandaş tarafından hala Muğdat Postanesi olarak bilindiğini söylüyor. Pozcu Ofisi; ağırlıklı olarak Yenişehir- Mezitli bölgelerine hitap ediyor ve ana faaliyet konularını; ev- işyeri telefonu, internet, nakil, devir, yeni abonelik, tahsilat vb işlemler oluşturup, müşterilerin sorunlarına çareler aranıyor…    Şirket; “ Koşulsuz, şartsız müşteri memnuniyeti ” altın kuralı ile hizmet üretmeye çalışıyor. Ve hizmet içi eğitimlerle personeli ve hizmetleri sürekli geliştirmek peşinde. Elbette ana harcını insanın oluşturduğu bu sektörde, sorunlar da yok değil. İş hacmi sürekli artan Telekom; şimdilerde şehrimize gelen mültecilere de hizmet vermek durumunda. Tabii dil sorunu önemli fakat Cengiz Bey’in okuldan bu yana iyi derecedeki İngilizcesi, iletişim kurmakta azami yarar sağlıyor. Suriyeli vatandaşların sorunlarına ürettiği çözümler nedeniyle; Suriye Sosyal Topluluğu tarafında teşekkür belgesiyle onurlandırılmış. Cenğiz Beyin etrafı kalabalık, masası dolu. Sohbetimiz hep bölünerek ilerliyor… “ Eve bir telefon bağlatmak için 10 sene beklenildiği yıllardan, günümüzün 4G li-5G li standartlara ve global çapta erişilebilirliğin baş döndürücü hızını, hep birlikte keyifle takip ediyoruz. İştigal ettiğimiz alan tüm insanlara hitap ediyor ve hayatın önemli parçasını oluşturuyor” diyerek şu meşhur hadis ile sonlandırıyor sohbetimizi; “Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz!”