Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

HALKIN ADAMI

"Varoşlara sahip olan ülkeye sahip olur" Adnan Özcan     Konuğum Adnan Özcan için halkın adamı başlığını attım. Fakat ona çağını idrak eden adam da diyebilirdim. İnsanlar doğar yaşar ve ölürler. Çok azı yaşadığı dönemi idrak eder, bir farkındalık geliştirir. Yine çok az sayıdakiler nadiren eserler bırakırlar. Adnan Özcan çağını, yaşadığı ortamı duyumsayarak yaşayan farkındalık geliştirmiş arkadaştır. Paylaşımcı, toplumcudur. Duyarlı, merhamet sahibidir. Tabii yaşadığı çevre, ortam bunda büyük etkendir. 1962 Tarsus doğumludur.    Adnan Özcan lise mezunudur. Yüksek öğrenim hayatını parasızlık yüzünden yarıda kesmek zorunda kalmıştır. Tüm hayatı öğrencilik dönemi dahil çalışarak geçmiştir. Reklam pazarlaması, yemekçilik yaptı. Sürücü kurslarında çalıştı. Mersin Adliyesi'nde uzun süre görev yaptı buradan emekli oldu.    Adnan Özcan'ın hayatında Tarsus'un özel bir yanı vardır. Aslen Adıyaman Besnili'dir ama onu, Tarsus kültürü daha çok şekillendirmiştir. Tarsus mahalle dayanışması, sıcaklığı onun ömrünün sonuna değin yanında götüreceği büyük değerlerdir. Geçmişe bağlılık mı geleceğe bakmak mı dersiniz? Adnan bey ikisini de birarada götürmeyi bugüne değin gayet güzel başarmıştır.   Adnan bey Tarsus'un her konuda Mersin'in yükünü hafifletecegine inanır. Bunun için Tarsus'un il olması gerekmektedir. Tarsus kadim bir şehir, zengin tarihi mirasıyla bunun altından kalkacak yeterliliğe sahiptir.   Geçmişin Tarsus'u, Berdan Tekstili, Çukurova fabrikaları , Boya-İplik Mensucatı, Çukobirliki, Karam Yağlarıyla beraber cıvıl cıvıl canlı bir şehirdi. On binlerce insan buralardan ekmek yerdi. Tarsus'un bu canlı hâli 1991-1992 yılına kadar devam etti.  Büyük sanayi kuruluşlarının teker teker kapanması, Tarsus'tan, Mersin'e göçü tetikledi.    Geçmişin işçi emekçi yatağı, sınıfsal çelişkilerin yoğun yaşandığı Tarsus'ta sol düşünce büyük taban kazanmıştır. Adnan  Özcan da bu akımdan etkilenmiş kendini sol yelpaze arasında bulmuştur. Küçüklüğünden itibaren Bülent Ecevit'e hayranlık beslemiştir. O kendini bildi bileli Ecevitçidir.   Ta ki 1999 yılına gelene değin. Aynı yıl DSP il genel meclis üyesi adayıdır. O tarihlerde, DSP'den ayrılanlar ayrı bir parti kurarlar ve DSP'de tarifsiz yaralar açılır.  Büyük hayal kırıklığı yaşayarak partisinden 2001 yılında ayrılır.    Tarsus'un yaşadığı güç kaybı, DSP içindeki çalkantılar Adnan Özcan'ı daha iyi bir yaşam umuduyla ve yeni başlangıçlar hayaliyle Mersin'e getirir. Fakat o, Mersin'de de bir türlü umduğunu bulamaz.   Adnan bey geçmişi asla reddetmez. Bilakis o geçmişi kavramaktan yanadır. Travmalarla yüzleşmek taraftarıdır. O, yolun düşe kalka yüründüğünün farkındadır. Değişmek mi dönüşmek mi esastır? Travma olmadan dönüşüm olur mu? İnsan neye tutunmalıdır? Tüm bu soruların eşliğinde Recep Tayyip Erdoğan siyasetine güvenir ve Ak Parti'de siyaset yapmaya karar verir.    2024 yerel seçimlerinde Cumhur İttifakı Akdeniz Belediye meclis üyeliği adayı oldu. Seçim kampanyalarında aktif rol aldı. 23 yıldır Ak Parti il teşkilatının içindedir. Partinin eski yeni tüm başkanları tarafından sayılır, sevilir. Teşkilatta iyi ilişkiler geliştirmiştir. Fakat yıllar içerisinde Ak Parti'nin yıprandığını, oy kaybettiğini de kabul ediyor.  Partinin zenginler partisine dönüştüğünü söylüyor. Adnan Özcan'a göre Erdoğan da bunun farkında ve partiyi toparlamak istiyor.    "Varoşlara sahip çıkılmalı küskünler, dargınlar partiye tekrar kazandırılmalı, partiyi yeniden toparlamak gerekir" diyor. Adnan Özcan gelecekten umutlu. "Hayat pahalı, emekliler, asgari ücretliler, gençler sıkıntılı fakat 3-5 yıl sonra bu sıkıntıların biteceğine inanıyorum" diyerek sabırlı olmak ve şimdiki atılımların sonucunu beklemek gerektiğini savunuyor.
Ekleme Tarihi: 15 Şubat 2025 - Cumartesi

HALKIN ADAMI

"Varoşlara sahip olan ülkeye sahip olur" Adnan Özcan 

   Konuğum Adnan Özcan için halkın adamı başlığını attım. Fakat ona çağını idrak eden adam da diyebilirdim. İnsanlar doğar yaşar ve ölürler. Çok azı yaşadığı dönemi idrak eder, bir farkındalık geliştirir. Yine çok az sayıdakiler nadiren eserler bırakırlar. Adnan Özcan çağını, yaşadığı ortamı duyumsayarak yaşayan farkındalık geliştirmiş arkadaştır. Paylaşımcı, toplumcudur. Duyarlı, merhamet sahibidir. Tabii yaşadığı çevre, ortam bunda büyük etkendir. 1962 Tarsus doğumludur. 
  Adnan Özcan lise mezunudur. Yüksek öğrenim hayatını parasızlık yüzünden yarıda kesmek zorunda kalmıştır. Tüm hayatı öğrencilik dönemi dahil çalışarak geçmiştir. Reklam pazarlaması, yemekçilik yaptı. Sürücü kurslarında çalıştı. Mersin Adliyesi'nde uzun süre görev yaptı buradan emekli oldu. 
  Adnan Özcan'ın hayatında Tarsus'un özel bir yanı vardır. Aslen Adıyaman Besnili'dir ama onu, Tarsus kültürü daha çok şekillendirmiştir. Tarsus mahalle dayanışması, sıcaklığı onun ömrünün sonuna değin yanında götüreceği büyük değerlerdir. Geçmişe bağlılık mı geleceğe bakmak mı dersiniz? Adnan bey ikisini de birarada götürmeyi bugüne değin gayet güzel başarmıştır.
  Adnan bey Tarsus'un her konuda Mersin'in yükünü hafifletecegine inanır. Bunun için Tarsus'un il olması gerekmektedir. Tarsus kadim bir şehir, zengin tarihi mirasıyla bunun altından kalkacak yeterliliğe sahiptir.
  Geçmişin Tarsus'u, Berdan Tekstili, Çukurova fabrikaları , Boya-İplik Mensucatı, Çukobirliki, Karam Yağlarıyla beraber cıvıl cıvıl canlı bir şehirdi. On binlerce insan buralardan ekmek yerdi. Tarsus'un bu canlı hâli 1991-1992 yılına kadar devam etti.  Büyük sanayi kuruluşlarının teker teker kapanması, Tarsus'tan, Mersin'e göçü tetikledi. 
  Geçmişin işçi emekçi yatağı, sınıfsal çelişkilerin yoğun yaşandığı Tarsus'ta sol düşünce büyük taban kazanmıştır. Adnan  Özcan da bu akımdan etkilenmiş kendini sol yelpaze arasında bulmuştur. Küçüklüğünden itibaren Bülent Ecevit'e hayranlık beslemiştir. O kendini bildi bileli Ecevitçidir.
  Ta ki 1999 yılına gelene değin. Aynı yıl DSP il genel meclis üyesi adayıdır. O tarihlerde, DSP'den ayrılanlar ayrı bir parti kurarlar ve DSP'de tarifsiz yaralar açılır.  Büyük hayal kırıklığı yaşayarak partisinden 2001 yılında ayrılır. 
  Tarsus'un yaşadığı güç kaybı, DSP içindeki çalkantılar Adnan Özcan'ı daha iyi bir yaşam umuduyla ve yeni başlangıçlar hayaliyle Mersin'e getirir. Fakat o, Mersin'de de bir türlü umduğunu bulamaz.
  Adnan bey geçmişi asla reddetmez. Bilakis o geçmişi kavramaktan yanadır. Travmalarla yüzleşmek taraftarıdır. O, yolun düşe kalka yüründüğünün farkındadır. Değişmek mi dönüşmek mi esastır? Travma olmadan dönüşüm olur mu? İnsan neye tutunmalıdır? Tüm bu soruların eşliğinde Recep Tayyip Erdoğan siyasetine güvenir ve Ak Parti'de siyaset yapmaya karar verir. 
  2024 yerel seçimlerinde Cumhur İttifakı Akdeniz Belediye meclis üyeliği adayı oldu. Seçim kampanyalarında aktif rol aldı. 23 yıldır Ak Parti il teşkilatının içindedir. Partinin eski yeni tüm başkanları tarafından sayılır, sevilir. Teşkilatta iyi ilişkiler geliştirmiştir. Fakat yıllar içerisinde Ak Parti'nin yıprandığını, oy kaybettiğini de kabul ediyor.  Partinin zenginler partisine dönüştüğünü söylüyor. Adnan Özcan'a göre Erdoğan da bunun farkında ve partiyi toparlamak istiyor. 
  "Varoşlara sahip çıkılmalı küskünler, dargınlar partiye tekrar kazandırılmalı, partiyi yeniden toparlamak gerekir" diyor. Adnan Özcan gelecekten umutlu. "Hayat pahalı, emekliler, asgari ücretliler, gençler sıkıntılı fakat 3-5 yıl sonra bu sıkıntıların biteceğine inanıyorum" diyerek sabırlı olmak ve şimdiki atılımların sonucunu beklemek gerektiğini savunuyor.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.