“ Yola çık yol sana görünür ” Mevlana
Türkiye’de siyaset yine toz- duman yeni kurulan partiler, erken seçim haberleri, ittifak arayışları, ‘evine dön’ çağrıları, anketler, yeni oluşumlar…13 Ağustos’taki basın toplantısı ile ‘ Bin Günde Memleket Hareketi ’ başlattığını açıklayan Muharrem İnce bu aralar siyasetin ana gündem maddesi. İnce hayli ilgi çeken soru almadığı kısa basın toplantısında kafalardaki sorulara net cevaplar verdi.
Soru almamasını “soracağınız tüm soruları biliyorum” diyerek açıkladı ve önceden sorulacağını tahmin ettiklerini hazırladığı metinle tek tek yanıtladı. Cumhurbaşkanlığı seçim gecesi yaşananlar, saraya giden CHP’li, son kurultayda oturtulduğu yer ve ‘cumhur ittifakına girerek CHP’yi bölecek’ iddiaları ve hareketinin partileşme süreci ile alakalıydı verdiği cevaplar.
İnce cumhur İttifakına girmeyeceğini kesin bir dille açıkladı. İleride katılacağı millet ittifakı içindeki çeşitliliği bir zenginlik olarak gördüğünü belirtti. İnce’ye göre cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde ‘bölen’ olamaz. “Futbolun kuralları ile basketbol oynanmaz, parlamenter sistem ayrı 50+1 sistemi ayrı” demektedir. Bölmek şöyle dursun İnce, Ak partiden de oy alabileceğini hesap ediyor. Kürt seçmenlere göz kırpan ve teşekkür eden İnce, millet ittifakının yerel seçim başarısını HDP’nin aday göstermeme jestine bağlıyor.
Bana göre İnce partisini eleştirmiyor. Parti yönetimini eleştiriyor. Partisini diyorum zira o hala CHP üyesi. CHP’nin iktidara başka partilerden veya başka siyasi gelenekten gelen cumhurbaşkanı adayları ile yürüyemeyeceğini düşünüyor. Kaldı ki yaşanan bir acı Ekmelettin deneyimi var. O kendisine güveniyor ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP oylarına ilaveten aldığı yüzde 8 oya güvenerek, 30,6’yı pekala yüzde 51’e taşıyacağını söylüyor.
Erdoğan güçlü bir lider. Oyları partisinin oylarından her daim yüksek. Son anketler onu yüzde 41-42 bandında gösteriyor. Yine anketlere göre olası tüm muhalif cumhurbaşkanı aday oylarının toplamı onunkine ulaşmıyor. En yakınındaki takipçisi İmamoğlu, yüzde 9 dolaylarında. Erdoğan’ı yıkmak ancak seçimi ikinci tura taşıyarak yapılabilir. İşte bu noktada İnce diyor ki “geçen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde seçimi ikinci tura taşımak için 1 milyon 300 bin oya ihtiyaç var idi. Eğer o gece CHP 13 bin sandığa sahip çıksaydı. Seçim ikinci tura taşınacak ve belki de kendisi ikinci turda seçimi alacaktı.”
Konuşmasının ilk bölümünü hareketinin siyasi çizgisine ve kabaca olası programına ayıran İnce, Türk seçmeninin sanıldığı gibi tutucu olduğuna ve sürekli aynı yönde oy kullandığına inanmıyor ve seçmenin yüzde 80’inin değişken oy kullandığını savunuyor. Tavizsiz bir Atatürkçü ve yenilikçi, kimseyi dışlamayan, ötelemeyen bir çizgide olduklarını söyleyen İnce, bana göre merkez sol-liberal bir söylem taşıyor. Gayet demokratik bir önermede bulunan İnce, “genel başkanları delegeler değil, kayıtlı parti üyeleri seçsin” diyor
Parti finansmanı ülkemizde çok sık gündeme gelir. İnce bu konuda “gücümüz de finansmanımız da millet olacak” şeklinde yanıtlıyor. ‘Bin Günde Memleket Hareketi’ galiba İnce, bin günü 2023 seçimlerine kadar geçecek süreyi gözeterek hesaplamış. Gününde yapılacak 2023 seçimlerine kabaca bin gün var. Hareketlerinin kadrosunun ağırlıkla siyasete çok bulaşmayanlardan oluştuğunu anlatan İnce, partileşme sürecini çok net öne çıkarmadı. 4 Eylül Sivas kongresi yıl dönümünde bir sonraki açıklaması gelecek ve daha sonra 29 Ekim cumhuriyet bayramı öncesi de bir diğer açıklaması.
Anlaşılan İnce partileşme konusunda acele etmiyor. Amaç cumhurbaşkanı olmaksa zaten yeni sistem bağımsız birine 100 bin imzayla aday olma imkanını tanıyor.
Yine anketlere dönecek olursak; İnce’nin cumhurbaşkanı adaylığına seçmen 6.8 oranında evet derken kuracağı bir partiye de 15.8 oranında oy verebileceğini söylüyor. Anketlere çok itibar etmek doğru değildir ve her zaman söylendiği gibi 24 saat siyasette uzun bir zaman dilimidir. İnce başarılı olur mu? Matematiksel açıdan evet ama siyaseten buna bir cevap vermek güç. Çünkü geçen cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları, Türkiye şartları ışığında tam baz alınamaz.
2002’de DSP ‘den ayrılıp Yeni Türkiye Partisi’ni kuran İsmail Cem de benzer bir heyecan yaratmış ama ilk genel seçimlerde yüzde 1.15 oy almıştı. Aynı İsmail Cem; parti kuruluş basın toplantısında “Dünle beraber gitti cancağzım- Ne kadar söz varsa düne ait- Şimdi yeni şeyler söylemek lazım” dizelerini Mevlana’dan okumuştu. Tuhaftır İnce de basın açıklamasında Mevlana’dan “Yola çık yol sana görünür” sözünü andı.
Çok tuhaf benzerlik değil mi? Bakalım Mevlana’nın sözleri ile yola çıkan bu iki siyasetçinin akıbetleri de aynı olacak mı?