Büyük dağın iki farklı yamacında yaşayan aynı ırktan kabileler, aynı dilin değişik lehçelerini konuşur. Onları değişik lehçelerle konuşmaya iten neden; ulaşım eksikliği sebebiyle oluşan iletişimsizliktir.
Kültürlerin, dillerin, ticaretin gelişmesi için en önemli unsur ulaşımdır. Milletlerin gelişmesine, zenginleşmesine doğrudan etki yapar. Tarihin bilinen en uzun, en eski yollarından birisi de İpek Yoludur. Çinden, İran, Anadolu üzerinden, Avrupaya kadar uzanır. Güzergahında medeniyetler, imparatorluklar kurulmuştur.
Osmanlı İmparatorluğunun gücünü kaybetmesi ile tarihi İpek Yolunun öneminin azalması arasında birebir ilişki kurulur. 17. yy itibaren okyanuslar üzerinden, deniz ticaret yollarının önem kazanması; bir anlamda İpek Yolunu by pass etmiş; güç ve zenginlik, doğrudan, batıya doğru el değiştirmiştir. Britanya aynı zamanda bir denizler imparatorluğu olarak adeta dünyayı ele geçirmiş, Osmanlı gibi iç denizlere ve karayollarına hakim ülkelerin önüne geçmiştir.
Daha sonraları; Avrupa devletlerinin 19. yy da demiryolları atağı, yaygın hat bağlantıları, Avrupanın gücünü, önemini ve zenginliğini iyice arttırmıştır. Demiryollarının bir sonraki aşamasını metrolar oluşturur. (Şimdilerde ise hızı saatte 400 kmye kadar ulaşabilen hızlı trenler) Metrolar şehiriçi modern ulaşım araçlarıdır. Bir yerden, bir yere, yeraltından, gidilen yere en kısa yoldan, hızlı ve güvenli şekilde ulaşılır. Öyle ki; otobüsle, otomobille 3-4 saat süren yolculuklar 20-30 dakika içerisinde tamamlanır. Böylece hem zamandan hem yakıttan önemli ölçüde tasarruf edilir. Çevre dostudur metrolar. Şehirlerin yaşam kalitesi ve rekabet edebilirliği artar.
Dünyanın en önemli şehirleri: Londra, Paris, Berlin, Tokyo, New York, Moskova gelişmiş, yaygın metro ağları, sanat eseri istasyonları ile ünlüdür. Metro ağı haritaları; şehirlerin, insanların avuç içi çizgileri gibi adeta karakterlerinin ve kimliklerinin göstergesidir. Gelişmişlik seviye göstergesi; herkese göre farklı tanımlanabilr. Gelişmişlik seviye göstergesi; sadece kişilerin sahip oldukları ile alakalı değildir. Ancak toplumun ortak malı olan ya da toplumun ortak kullanımına açık, yararlanılabilen ve toplumun genel olarak ihtiyaç duyup talep ettiği çağcıl mal ve hizmetler bütünüdür, gelişmişlik seviyesi.
Çağdaş toplu taşıma imkanlarından yoksun şehirler, ülkeler yeterince gelişmiş sayılmaz. Bir yerleşim yerinin, kent statüsüne kavuşması için olmazsa olmazlarından bir tanesidir, toplu taşıma. Toplu taşımanın en ileri aşamasını metro taşımacılığı oluşturur.
Onun için yaşadığımız şehir Mersinin daha ne kadar yol kat etmesi gerekiyor, varın siz düşünün! Mersin bu dolmuş hegemonyası altında kentleşmesini uzun süre gerçekleştiremeyecek diye hep üzülürdük. Oysa şimdi yeni belediye yönetimiyle birlikte, yeni umutlar doğuyor.
Geçenlerde Büyükşehir Belediyesi, Mersine uygun gördüğü raylı sistem türünü basına tanıttı. Elbette metro; çağdaş şehiriçi taşımacılığının en üst seviyesidir. Zaten şu an Mersin için onu talep edemiyoruz bile. Fakat Mersinin bir yerlerden başlaması, halihazırdaki ilkellikten ivedilikle kurtulması lazım. Gerek yatırım maliyeti, gerek yapım süresi gözönüne alındığında ve en önemlisi, havada kazıklar üzerinde ilerlediğinden, mevcut işleyen trafiği engellemeyeceği düşünüldüğünde, ben Monorayın Mersin trafik sorununa ideal bir çözüm sunacağı kanaatindeyim. Çünkü işleyen trafiğin uzun süreliğine engellenmesi her açıdan büyük mağduriyetler doğurur.
Tren Garı Soli Kavşağı güzergahının ilerideki dönemlerde uzatılması ihtimalini de barındırdığı için ayrı bir heyecan yaratıyor. ( Erdemli- Tarsus bağlantısı büyük hayalimiz olurdu) İnce teknik detayları bilmemekle birlikte, Mersine çağ atlatacak bu projeye evet diyorum. Raylı sistem, evet şimdi!...