Gelecekte neler olabileceği, insan soyunun çok merak ettiği, üzerine kafa yorduğu; onu bilebilmek uğruna paralar döktüğü, kapılar aşındırdığı bir alan. Gelecek; bütün öngörülmezliği ve kırılganlığı ile önümüzde duruyor. Gelecekten; gerçekten olacakmış gibi bahsetmek, insanların iyi niyetli duyguları ile oynayıp; onları yalan dolan ile kandırıp bundan menfaat temin etmek, yaygın şekilde yapılmakta; falcılar, medyumlar hayli ilgi görmektedir. Günümüzde falcılık-medyumluk adeta sektörleşmiştir.
Türkiyede internette araştırılan şeylerin başında altın- döviz fiyatlarının yanı sıra rüya tabirleri ve burçlar gelmektedir. İnsanımız spekülatif işleri, geleceğine dair iyi şeyler duymayı, burçlara, fallara göre hareket etmeyi pek sever
Ancak geçmişte olanların ve şimdiki yaşananların ışığı altında; genel gidişata dair, siyasi, ekonomik, sosyal ve teknolojik alanlarda öngörülerde bulunmak, bir bilim dalı sayılmakta ve buna gelecek bilimi (Fütürizm) denmektedir. Gelecek biliminin; falcılıkla, medyumlukla ilgisi yoktur.
Geçenlerde bir televizyon programında; ünlü bir ekonomistten borsa endeksi ve dolar kuru ile ilgili yıl sonu için rakam vermesi istendi. Ünlü ekonomist: Gelecekte borsa ve kurun ne olacağını, ne benim ne de bir başkasının hatta Merkez Bankasının dahi bilme imkanı yoktur. Bunlarla ilgili sadece tahminlerde bulunulur dedi. Kendisine katılıyorum. 1984 yılından bu yana piyasaları takip etmekteyim. Piyasaların oluşmasında, çok değişken ve öngöremeyeceğimiz durumların olduğuna her defasında şahit oldum.
İşte bugünkü petrol fiyatları bunun en somut örneğini oluşturmakta. Bir yıldan daha az sürede petrol fiyatları yarı yarıya düştü. Oysa tüm göstergeler ve dengeler fiyatların korunacağı hatta artabileceği yönündeydi. Yine bugünlerde Dolar beklenmedik tarihi bir zirve yaparak yatırımcıları şaşırttı.
Gelecekle alakalı spekülatif, yanlı, fayda sağlamak amaçlı bir çok şey dolanmakta Küresel iklim değişiklikleri, finansal kaoslar v.s. Yıllardır, küresel ısınmadan dem vuranlar, şimdiki soğukları ve çetin kış koşullarını görünce hemen saf değiştirdiler. Neymiş efendim bizi, küresel ısınma değil de mini bir buzul çağı bekliyormuş, buyurun buradan yakın!
Her şeye rağmen gelecek ve gelecekte olabilecekler, merak uyandırmaya, dikkat çekmeye devam ediyor. Bizleri nasıl bir gelecek bekliyor acaba? İşte bu konuda kafa yoran, çalışmalar yapan biri. Dr. Michio Kaku; ABDli kuramsal fizikçi, yazar ve fütürist. Kendisini ciddiye alıp almamak tamamen size kalmış. Ancak geleceğe dair tahminleri absürt (saçma) gibi görünse de, unutmamalı ki; bizden evvelki kuşaklara da bugün epey uzak geliyordu.
Şimdi sıkı durunuz ve yakın gelecekte neler olabileceklere bir bakınız:
10 yıl içinde; bilgisayar çipleri bir kuruşa satılacak. Çipler hemen her yerde olacak. Gözlüklerimizin, vücudumuzun hatta lenslerimizin içinde Gözümüzü kırpıp internete bağlanabileceğiz. Tercüme işleri tarihe karışacak. Yabancı dilde anlatılanların çevirisi gözlere, lenslere yerleştirilen çipler sayesinde önümüzden akacak. Yine aynı şekilde konuşma metinlerini okuyabileceğiz, prompterlere (yazı okuma cihazı) ihtiyaç kalmayacak. 20 yıl içinde; zihin yoluyla iletişim kurabileceğiz. Eşyaları hareket ettirebileceğiz. Mükemmel fiziğe sahip olabilecek, genetik hastalıkları tedavi edebilecek ve daha uzun yaşayabileceğiz. Uçan arabalarla seyahat edeceğiz. Binlerce yıl önce yok olmuş hayvanların bulunduğu hayvanat bahçeleri olacak. Tüketiciler bir ürün ya da servisle ilgili bilinmesi gereken, tüm detaylara hakim, seçeneklerden haberdar olacak. Her şeyin kaça mal olduğunu bileceğiz. Ticari sermayeden entelektüel sermayeye geçiş yapacağız. Geleceğin zengin ulusları, dokunulabilir mallardan çok zihni heyecanlandıran mallara geçiş yapanlar olacak. Teknolojik ve eğlence endüstrisine hizmet eden, çalışanlara, eğitime, çocuklara, ar-geye yatırım yapan uluslar kazanacak!
Kısaca Dr. Michio Kaku böyle diyor. Ve gelecek ile ilgili olumlu öngörülerde bulunuyor. Türkiye olarak biz bu işin neresinde olacağız? Çünkü daha yeni yerli otomobil üretimi çalışmaları başlattık da Haberiniz olsun diyorum.