Yayayken ne isen; sürücüyken de osun
Mezitli Belediyesi Kent Konseyinin ilçede ulaşım sorunlarını belirlemeye yönelik yaptığı ankette, çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Dört yüz kişinin katıldığı ankete göre; vatandaşların yüzde 43ü belediye otobüsleri haricindeki diğer toplu taşıma araçları için durak her yer görüşünde. Yüzde 85i ise toplu taşıma araç şoförlerinin eğitilmesini istedi. Şiddetle inanırım ki bu sonuçlar, Mersin geneli için de geçerlidir.
Ulaşım; işsizlikle birlikte Mersinin en önemli iki sorunundan biri. Kocamaz yönetiminin iyi niyetli ve gayretli çalışmalarına rağmen; yıllardır birikmiş meseleleri ortadan kaldırmak zaman alıyor. Büyükşehir bünyesine katılan onlarca yeni otobüs, açılan yeni hatlar ve belediye araçlarıyla seyreden yolcu sayısının üç katına ( günlük 20 binden 60 bine) çıkmış olması sevindirici olmakla birlikte; sorunun çözümü noktasında, henüz istenilen seviyede değil. Planlanan aktarma istasyonları ile Monorayın yapılması, yeni yönetimin olmazsa olmazlarındandır ve bir an önce devreye alınmalıdır.
Mersinde adına toplu taşıma denen ilkel; ilkel olduğu kadar da bir büyükşehre asla yakışmayan ucube bir yapı var. Araçlara her bindiğimde, ki buna toplu taşıma demek uygun düşmez, mutlaka bir olumsuzlukla karşılaşıyorum.
Her yer durak anlayışı trafiği katleden hem şoförler hem de yolcular bakımından mutlaka terk edilmesi gereken kötü bir alışkanlıktır.
Şehiriçi yolcu taşımacılığı; şahısların elinden alınmadığı (tam kurumsallaşmadığı) ve ağır denetimlere tabi tutulmadığı sürece, böyle gelmiş böyle gider Şehirle ilgili karar vericilere önerim; arada bir özel araçları dışında dolmuşla, otobüsle yolculuk yapsınlar. Böylece hatalar eksiklikler daha iyi tespit edilecektir. Şimdi buradan, toplu taşımayla ilgili eksikleri yazmak pek fayda sağlamaz. Çünkü Mersinde toplu taşıma adına bildiğiniz her şey yanlıştır ve baştan sona yeniden düzenlenmesi gerekir. Onun için şu yapılsın bu yapılsın türünden öneriler hep eksik kalacaktır.
Gelişmişlik seviye göstergesi; herkese göre farklı tanımlanabilir. Fakat gelişmişlik seviye göstergesi; sadece kişilerin sahip olduklarıyla alakalı değildir. Ancak toplumun ortak malı olan ya da toplumun ortak kullanımına açık, yaralanılabilinen ve toplumun genel olarak ihtiyaç duyup, talep ettiği çağcıl mal ve hizmetler bütünüdür, gelişmişlik seviyesi.
Çağdaş toplu taşıma imkanlarından yoksun şehirler, ülkeler yeterince gelişmiş sayılmaz. Bir yerleşim yerinin, kent statüsüne kavuşması için olmazsa olmazlarından bir tanesidir, toplu taşıma. Toplu taşımanın en ileri aşamasını metro taşımacılığı oluşturur.Onun için yaşadığımız şehir Mersinin daha ne kadar yol katetmesi gerekiyor, varın siz düşünün! Korkarım Mersin bu dolmuş hegemonyası altında kentleşmesini uzun süre gerçekleştiremeyecek. Mersin için metro taşımacılığı uzak bir hayal. Zaten onu talep bile edemiyoruz.
Ancak ondan evvel doğru düzgün araçlarla donanmış, yeterli araç sayısıyla öyle yarım saatte bir saatte değil; her on dakikada bir sefer sayılarıyla, modern bir belediye otobüs ağı. Ardından metrobüs sistemine geçiş ve daha sonra ki; bu metro öncesi aşama demek, hafif raylı sistem. Mersin coğrafi yapı itibarıyla (engebeli olmayışı) zamandan ve paradan tasarruf ederek bunu gerçekleştirebilir.
Önceki büyükşehir yönetiminin hep ötelediği, bahaneler arkasına sığınarak el atmadığı toplu taşıma(ma) öyle zannediyorum ki; seçimi kaybetmelerinde önemli etken olmuştur. Sosyal Demokrat Belediyecilik ile uzaktan yakından ilgisi olmayan uygulamalara yıllar boyu tahammül ettik. Ulaşım, ekmek fabrikası, şehircilik, katılımcılık, şeffaflık, denetim vb. bir sürü şey Mersin halkına çok görüldü.
Yeni dönemde; toplum yararına daha fazla çağcıl uygulamalarla tanışmak istiyoruz. Duyurulur