“Uçtu uçtu metrobüs uçtu”               Sonunda bu da oldu. Üç metre havalanan metrobüs, yedi aracı ezerek, on bir kişinin yaralanmasına sebep oldu. Seyir halindeki toplu taşıma aracının şoförüne, yolcunun biri saldırıda bulunmuştu, çünkü. Hatırlarsanız geçen bayramda da yetmiş beş kişiyi kurban vermiştik. Ulaşım; eğitim, sağlık, güvenlikle birlikte modern ülkenin hayati alanlarındandır. Fakat bizde bu dört alanda da sıkıntıların varlığı bilinir. Bu vatanı kim neden ve nasıl böyle bir tımarhaneye çevirdi? Gün geçmiyor ki en umulmadık, en beklenmedik, bir hadise yaşanmasın. Artık benim için hiçbir şey sürpriz sayılmıyor. Kuralsızlık kural oldu. Kuralsızlıklar biraz da yaşadığımız yerlerle alakalı. Davranış kalıplarımız, çevremizle birlikte şekillenir. “Üzüm, üzüme baka baka kararır” misali.             Kaotik ortamlar; üzerinde yaşayan insanlara sirayet ediyor, yaşamımızı olumsuz etkiliyor. Eğer farklı bir yaşam şekli ve mekanı tanımamış ise insan şiddet, kabalık hali onun için olağan sayılabilir.              Yedi gün yirmi dört saat, içinden şiddet ve kötülüğün aktığı medya enformasyonuna maruz bırakılıyorsanız… Yanı başınızda dünyanın hemen tüm aktörlerinin yer aldığı bir iç savaş cereyan ediyorsa… Ülkenin bir kısmında örtülü savaş sürüyorsa… Tüm bu yaşananların ruh hallerimizi etkilememesi beklenemez.             Kuralsızlık, kabalık, saygısızlık artarak devam ediyor… Hayatın hemen bütün dallarını kaplıyor. Komşuluk ilişkilerinde, trafikte, alışverişte her yerde sizi çileden çıkaran; umursamaz, tehditkar tavırlı birileri mutlaka vardır.            Evden aşağı indiğinizde başlar hemen. Kaldırımlar işgal edilmiştir. Zaten dükkan önüne park etmek cinayet sebebidir. Kaldırımdan aşağı ayağınızı atmadan önce: Dikkat! Ezilme tehlikesi…Torpille sürücü belgesi almış birisinin kurbanı olabilirisiniz. Trafiğe çıktığınızda sonradan görme sürücülerden biri hızla arkanızdan selektör yaparak yaklaşır. Sizi taciz eder. Sonra, sağdan sollanmaya veya sinyal vermeden önünüzde aniden duranlara; sağa sola dönüş yapanlara alıştırın kendinizi!             Dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanıyoruz, buna karşın taşıt sayısı hızla artıyor. Taşıt sayısının hızla artması beraberinde “sürücü belgeli-ehliyetsizlerin” artması anlamına gelmekte. Kural ihlallerinin en çok yaşandığı alan trafiktir. Kırmızı ışığa elli metre kala bile, son gazla yaklaşılır sanki yiğit kardeşim bedava alıyor benzini.              2016 yılı ile birlikte sürücü belgesi almak zorlaştırılarak, AB normları ayarına çekildi. Beklentimiz; yeni sürücü adaylarının daha dikkatli ve özenli davranmalarıdır. Bu aralar Mersin Büyükşehir Belediyesi de örnek bir davranışa imza atarak, Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü işbirliği ile yayalarda ve sürücülerde trafik bilincini arttırma çalışması yapıyor. Pandomim sanatçıları, sürücülere trafikte uygulamaları gereken kuralları hatırlatıyor. Trafikte farkındalığın çoğaltılmasının amaçlandığı çalışma kapsamında, sanatçılar ellerinde dikkat çeken şu dövizleri taşıyorlar: -Hatalı sollama, diğer dünyaya yollama. - Az daha sabır. - Alkollü araç kullanımı 844 tl. - Yayaya yol ver. - Bir dakika çok şey değiştirir. - Sevdiğin kişi de yolları kullanıyor. - Hızlı gitmenin bedeli 412 tl. Beğendim ve sizinle paylaşmak istedim. Örnek çalışmaların çoğalması dileğiyle…   *Pandomim- Mim sanatı: Sözsüz tiyatro oyunu, gösteri sanatının dallarından biri.