Bu kenti, çarşısından başlayarak ayağa kaldıralım. B. Algüllü
Kenti insanlar üzerinden anlatmak, yeni bir yazı biçimi olmasa gerek. Eskiden beri yapılageleni ben de kendi adıma, Mersin örneğinde uygulamaya çalışıyorum. Sonuçta kentler insan zekasıyla, çabasıyla yücelir, şahlanır. Bir kent yapılarından çok insanlarıyla tanınır. Kente emek veren, sevgisini katan kent sevdalıları vardır. Bekir Algüllü o kent sevdalılarından biridir. Kendisi bu aralar oldukça yoğun. Her kesimden misafirlere tadı deneyimle sabit dünyanın en güzel çayını sunmak, esnafın ve Mersinin sorunlarını anlatmakla meşgul. O çay ki çarşı esnafının emeğinin, alın terinin bir ürünüdür ve yoğun ilgi görmektedir.
Algüllü, Zafer Çarşısı girişinde 30 yıllık esnaf. Babasıyla birlikte bir mobilya mağazası işletmekte. 1974 doğumlu, iki üniversite bitirmiş. Haksızlığa tahammül edemeyişi, insana olan saygısı onu, aranılan doğal liderliğe, esnaf sözcülüğüne getirmiş.
Mersin şu aralar hızlı büyümenin, yoğun göçlerin yansımalarını hazmetmekle boğuşuyor. Kent batı ve kuzey yönünde hızla genişlerken Yıllarca kent merkezi özelliğini korumuş, eski çarşı ve civarındaki Çamlıbel gibi bölgeler, sancılı süreçler yaşamakta ve yeniden var olmanın adeta küllerinden doğmanın mücadelesini vermekte Zamanın küçük Mersininde AVMler yoktu insanlar hep aynı çarşıya inerdi, işler iyiydi. Şehir büyüdükçe uygulanan hatalı politikalar sonucu, merkez çarşı zayıfladı. Merkezde kurum kalmadı. Adliye, hastane, emniyet, valilik, milli eğitim müdürlüğü taşındı.
Bekir Algüllü liderliğinde, Gökçay İş Hanı, Balık Pazarı, Kırmızı Lacivert İş Hanı, Zafer Çarşısı, Hamam Sokağı ve Yoğurt Pazarı civarı, 550 işyerinden oluşan çarşı esnafı; Çarşı Esnafları Derneği çatısı altında buluşarak, bu kadim bölgeyi eski konumuna yükseltmek çabası içindeler. Başkan Bekir Algüllü üstüne basarak niyetlerini şöyle özetliyor: 1.5 yıl önce kuruluşumuzu gerçekleştirdik. Esnafımıza, belediye kiracılarımıza yeni otogarda yaşanan sıkıntıları göstermemek, Mersin çarsısında sahipsiz esnafa sahip çıkmak ve dertlerine dikkat çekmek, tükenmekte olan meslek dallarını yaşatmak, esnaflar arasında birlik ve beraberliği sağlamak üzere meydana gelmiş bir ortak akıl ve vicdan hareketiyiz. Bu ve benzer gayeler Algüllüyü tüm siyasi görüşten insanları, politikacıları buraya çeken, dengeleri azami ölçüde gözeten bir insana dönüştürmüş.
Bekir başkanın çabaları yeni belediye yönetimi tarafından dikkate alınmış. Sıkıntılar, işbirliği ve istişare ile çözülmeye çalışılıyor. 15 yıldır şehri adeta bir duvar gibi bölen, İstiklal caddesi refüj blok taşları Büyükşehir tarafından kaldırılmış, çarşı yönüne Zeytinlibahçe tarafından gelen insan trafiği hayli artmış. Ayrıca Büyükşehir Belediyesi bu bölgede Mimarlar Odası ve Dernek ile ortak çalışma yürüterek, Mersin Tarihi Kapalı Çarşı Projesini hayata geçirmek için uğraşıyor. Bir proje çizilerek Anıtlar Kuruluna sunulmuş.
Tarih ve kültür hazinesi olan eski çarşı bölgesinin turizm etkinliklerine dahil edilmesi, eski binaların aslına uygun restore edilmesi gerekiyor. Algüllü; Mersinlilik bilincinin gelişmesine önem veriyor: Bana göre Mersinin Marsilyadan, Niceden, Barselonadan, Kahireden hiçbir farkı yoktur. Tek farkı sahipsizliğidir. Kenti hep birlikte hak ettiği yere taşımalıyız diyor. MİY Denetim Kurulu Başkanı da olan Algüllü spor faaliyetleri de yürütmektedir. 93 yıllık kulübün bir binasının bile bulunmaması onu derinden etkilemektedir. Medya ile ilişkileri gayet iyi. Medya mensuplarıyla sıkı dostluklar kurmuş. Kentin gelişmesi için yerel medyanın gelişmesinin şart olduğunu savunuyor.
Dünyanın en güzel çayları eşliğinde zaman bir çırpıda bitiyor. Fakat konuşulacaklar bitmiyor. Bekir başkan ayrılırken, umutla şu sözlerin altını çizmek istiyor: Anadolu farklılıklar içinde birlik; medeniyetler içinde kardeşliktir.