“ Allah’ın adaletine ne kadar güveniyorsak; devletin adaletine de o kadar güvenmek istiyorum” A. Galip Özkan      Mutlaka sizin de başınıza gelmiştir. Tanıdığınızı sandığınız insanların, bazı özelliklerini yıllar sonra öğrenirsiniz. Temiz Toplum Hareketi Derneği döneminde, derneğin demir çelengini yaptırırken tanıştım kendisiyle. Mütevazı kişiliği, diğer tüm unvanlarının önünde geliyordu. Meğer ‘Demirci Galip’ diye bildiğimiz, Ali Galip Özkan’ın başka birçok yönleri, yaptığı işleri varmış.    İki hafta önce bir etkinlikte karşılaştık. Almanya geçmişini duyunca biraz şaşırdım. Düzgün Almanca ile konuşunca şaşkınlığım daha da arttı. 1974- 1980 yılları arasında Almanya’da mühendislik okumuş. Fakat bu yönünü pek kimse bilmez. Çünkü mesleği dışında işlerle uğraşmış hep…    Ali Galip Özkan; 1956 Mersin- Yalınayak Köyü doğumlu. İlkokulu köyde okudu. Ailesinin maddi durumu iyiydi. Evlerine her gün bir gazete girerdi. Ailesi ile gazete ve radyo üzerinden gündemi takip eder, dünyadaki ve Türkiye’deki olayları konuşurlardı. Abileri okumuştu. Onların da tesiriyle sol düşünceye ilgisi arttı.    Tevfik Sırrı Gür Lisesini bitirdi. Bir ara okul mezunları derneğinin yöneticiliğini ve başkanlığını yaptı. Lise sonrası, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesinin ilk öğrencilerindendi. Fakat okulu yarım bıraktı. Dövizli eğitim imkanından yararlanarak Almanya’ya gitti ve orada tekstil yüksek mühendisi oldu.    Kafasında hep siyaset yapma arzusu vardı. Kendi isteğiyle Türkiye’ye döndü. Amacı; önce Devlet Planlamaya girmek ardından siyasete atılmaktı. Fakat 12 Eylül askeri müdahalesi bu isteklerine geçit vermedi. Mersin’e gelerek, ailesiyle ambalaj ürünleri ticaretine başladı. Bu arada narenciye bahçeciliği işlerini de yürütüyordu. Askerlik dönüşü, 1983’te yeni kurulan Sodep’e üye oldu. O gün bu gün sosyal demokrat cenahta birçok görevler üstlendi.    Sodep il yönetim kurulu üyeliği, Shp il yönetim kurulu üyeliği, üç dönem Shp merkez ilçe başkanlığı, Chp’den birer dönem Toroslar ve Büyükşehir meclis üyelikleri yaptı. Halen Chp üyesi ve il emekli komisyon başkanlığını devam ettiriyor. Ayrıca Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinde disiplin kurulu üyeliği yaptı. Ticaret Odası üyesi.    Özkan; ta Almanya günlerinden bu yana sosyal faaliyetler içerisinde. Türk- İsveç Dostluk Derneği, TESAV, SDD, Ziraat Odası dahil, yirmiye yakın dernek, oda ve vakıfta üyelikleri, yöneticilikleri var. Kendisini yılmaz bir sivil toplumcu olarak tanımlamak hiç de abartılı sayılmaz. “ Bu kadar dernek ile iç içe girince bazı sorunlara da çözümler üretmemiz mümkün oldu” diyor. Onun hayatı, toplumsal olaylara yakınlık, tanıklık içinde geçti, doğduğu, yaşadığı kent Mersin için yoğun mücadeleler verdi.    Galip bey şehrimizle ilgili şu tespitlerde bulunuyor: “ 70’li yıllarda Mersin 80 bin nüfuslu küçük bir yerdi. Serbest Bölgenin kurulmasıyla atağa geçti. İnsanlar iş bulma umuduyla buraya yerleştiler. Mersin eskiden bir tarım kentiyken bunu turizm, sanayi kenti kimliklerine taşıyamadı. Emekliler ve işsizler kenti konumunda kaldı. Bugün ise yoğun mülteci akınıyla bir mülteciler kentine dönüştü. Akkuyu Nükleer Santrali örneğinde olduğu gibi; Ankara yerel siyasetçilerin ve halkın görüşlerini pek dikkate almıyor ve sonuçta kaybeden Mersin oluyor”.    Zirai üreticilik, girdi maliyetlerinin yüksekliği sebebiyle sıkıntılı günler geçiriyor. Üretimin öneminin farkında. “ Üretim olmadan ekonomi gelişmez. Öz sermaye yetersizliği, banka kredileri ile ancak bu kadar” diyerek ekonomiye verdiği değeri vurguluyor. “ Allah hiç kimseyi yerinden yurdundan etmesin! Her şeyini kaybetmiş insanların rahat düşünemeyeceğini ve rahat hareket edemeyeceğini biliyorum. O yüzden her an her türlü olumsuzluklara hazır olalım” diyerek de Suriyeliler sorununa dikkat çekiyor.    Halen Toroslar Küçük Sanayi Sitesinde sac, boru, profil ve inşaat malzemeleri şirketini, işletme mezunu oğluyla birlikte çalıştırıyor. Mersin’in geleceği ile ilgili asla umutsuzluğa kapılmıyor. Mersin’i bilen ve insana değer veren yöneticilerin iş başına gelmesiyle, güzel geleceğe doğru yol alınacağına gönülden inanıyor.    Galip Özkan ile söyleşimizi bir yazıya sığdırmak mümkün değil. Gelecekte şehrin siyasi hayatında aktif rollere talip olmak istiyor. Daha sık bir araya gelmek ve yeni yazılarda buluşmak üzere şimdilik veda ederek ayrılıyoruz.