“ İyi şeyler yalnızca planlanırsa; kötü şeyler ise kendiliğinden olur”              Yaz rehaveti midir nedir? Mersin bu aralar sessizleri oynuyor. Yerel siyaset sakin günler geçiriyor. Sosyal medyada belediye başkan adayları, önermeleri ve tartışmaları dışında ki; bu aynı zamanda seçimlerin öne alınacağı ve vaktinden önce yapılacağının da bir göstergesidir; fazla hareketlilik yok.            Oysa şehrimizde sansasyonel olayların yaşanmasına ne kadar alışığız. Zaten Mersin’den hep sıra dışı, muhalif seslerin çıkması beklenir… Mersin sivil toplum hayatı canlıdır ve aykırı çıkışlar, eylemler hayata geçirilir çoğu zaman.             Kozmopolitliği, muhalifliği, yeniliklere ve dış dünyaya açıklığı, kültüre-sanata ilginin çokluğu, okullaşma oranının yüksekliği ile Mersin dikkatleri üzerine çeken bir kentimizdir. Ayrıca sahip olduğu eşiz coğrafi konumu, bereketli toprakları, zengin tarihi mirası, mutedil iklim koşulları, limanı, serbest bölgesi, özel okulları, güçlü ve canlı sivil toplum hayatı ile daha iyi yerlerde olması gerekir. Aslında sürekli vurgulamakta olduğumuz… Mersin’in potansiyelinin ve gücünün altında kaldığıdır.            Kent içinde şimdiki sıkışıklık göz önüne alındığında, önceki belediyenin Kuzey Mersin Projesi; konut alanları, geniş cadde, bulvarları ve planlı yapısıyla, doğu batı istikametinde daralan Mersin’i kuzeye doğru genişletmesi isabetli olmuştur.            Karaduvar Atıksu Arıtma Tesisinin devreye girmesiyle, Mersin sahilleri kısa zamanda kendini yenileyerek, temiz deniz değerlerine ulaşılarak şehir merkezinden denize girilebilir konuma gelmiştir. Bana göre, Erdemli’deki yazlığın önü ile Hilton önündeki denizin durumu, su kalitesi açısından aynıdır. Ancak bu durumdan daha çok Suriyeli hemşerilerimiz(!) yararlanmaktadır. Hilton’dan Mezitli’ye kadar sahil boyunca, denizden hemen hemen sadece onlar yararlanmakta.              Burada Adnan Menderes dolgu alanına özel bir parantez açmak gerekiyor. Sıcak yaz günlerinde orası, nefes alınan ve her gün binlerce insanı çeken bir alandır. Denize girilen, piknik, spor yapılan çok tercih edilen ve Mersin’i temsil eden, adeta şehrin dışa açılan yüzüdür. Ah bir de temizliğe, güvenliğe, yayalara dikkat edilse, motosikletler yürüyüş kulvarına sokulmasa… Bu nedenle daha fazla denetim bekliyoruz. Park içine, yürüyüş kulvarı boyunca kondurulan estetik görünümlü çeşmeler; su gider bağlantısı eksik kalınca etraf pis su birikintisi ve çamur içinde kaldı. Değerli metal musluk başları ise şimdiden çalınmaya başladı. Duyurulur.             Altyapı çalışmalarının yanı sıra, park ve bahçelerden, sosyal dönüşüm projelerine kadar, kaliteli bir şehir hayatı için çabalara tanıklık ediyoruz… İçilebilir suyun kesintisiz teminine yönelik gayretleri, Meski’nin özverili çalışmalarını, özellikle içme suyu kalitesinin, şişe su ayarında olmasını görmemek elde değil. Halk Ekmek; ekmek kalitesi ve fiyat uygulaması açısından memnuniyet vericidir. Fakat aynı şeyi satış büfeleri sayısı bakımından söylemek güç.             Yaz aylarında tatilcilerin de gelmesiyle, batı yönünde şehir giriş çıkışları epey zahmetlidir. Davultepe-Tulumba Kavşağı arası geçişler işkenceye dönüşmekte. Mersin ölçeğinde bir kentin raylı taşıma araçlarıyla henüz tanışmamış olması büyük eksikliktir. Ayrıca trafik zabıtasını daha etkin görmek isteriz. Özel toplu taşıma, eğitimsiz şoförler, aralarındaki rekabet, durak harici indir bindirler ve sürücülerin sürekli cep telefonunda olmaları sebebiyle tam bir felakete dönüşmüş olup, şehrimize hiç yakışmamaktadır.             Siz de mutlaka hissetmişsinizdir. Şehrin fotoğrafı giderek değişmekte, modern bir liman kenti kimliğinden uzaklaşarak, bir Ortadoğu şehri görünümüne doğru itilmektedir… Burada yaşayan mülteciler ile ilgili ciddi kaygılar vardır.             Şehircilik adına yapılması gereken şeylere bir an önce başlanarak; kentsel dönüşüm planlarının devreye sokulması, Mersin’in doğu mahallelerinin Kandahar görüntüsünden çıkartılması gerekiyor. Tarsus tarafından, şehir girişi modern bir yapıya kavuşmalıdır.             Deniz ulaşımı ve toplu taşıma açısından sınıfta kalmış durumdayız. Raylı sistemlerin devreye sokulması elzemdir. Bu kadar uzun sahilleri olup da, deniz taşımacılığından yararlanmamak biraz ayıp kaçıyor.            Bölgesel havaalanı, turizm bölgesi, kent meydanı, sahil bandında yeni yer tahsisleri, Antalya-Taşucu, Karaman-Mersin duble yolları, yeni atık su arıtma tesisleri, ulusal hızlı tren ağına bağlanmak, Meski ve Büyükşehir hizmet binaları gibi yatırımların ve projelerin acilen hayata geçirilmesi gerekiyor.             Mersin çok zaman kaybetti. Sadece yerel imkanlarla bir yere kadar. Yaygın sorun işsizliğin, sadece belediye maharetiyle çözülmesi beklenemez. Merkezi idareden daha çok pay, teşvik almamız lazım. Ayrıca Mersin; ulusal sermayeyi ve dış yatırımcıyı çekmede başarısızdır.             Mersin’i değiştirmek ve dönüştürmek hızı, sağlanacak kaynakların büyüklüğü oranında artacaktır…