Muhtarlık; oturup mühür basmak değil, sorunların üzerine gidip onları anında ve yerinde çözme sanatıdır Fahri Kuşçu
Yeni Bütünşehir yasasıyla köyler bile mahalle yapıldı. Oysa Mersinde kadim mahalleler bellidir. Belediye teşkilatlanmasının kurulduğu yıllara dayanır kimi mahallelerin varlığı. Mesudiye, 3 Ocak, Hamidiye, Camiişerif, İhsaniye, Kiremithane onlardandır, tıpkı Mahmudiye gibi. Mahalle tanıtım turumuz ilerliyor. Bugünkü durağımız Mahmudiye Mahallesi.
Kuzeyde Metropol, güneyde Küçük Hamam Sokağı, doğuda Hastane Caddesi ve batıda eski Çarşı Karakolu arasında kalan bölgedir, Mahmudiye. 6500 kayıtlı nüfusu, 3200 seçmeni vardır. Mahalle, hemen hemen yarı yarıya meskenler ve işyerlerinden oluşur. Çarşı merkezinde bulunması sebebiyle birçok mağaza ve işyerine ev sahipliği yapar burası.
Şehir gelişip büyüdükçe, farklı idari yapılanmalara bölünür. Bahçe, Çankaya, Barış mahalleleri, Mahmudiyeden ayrılma mahallelerdir. İlk yerleşimcilerini ağırlıklı olarak balıkçılık ve narenciye işiyle uğraşan Araplar teşkil eder.
Günümüzde binalar ile kaplı alanlar, o dönemler bahçeydi. 52. katın tepesinden şehre bir göz atıldığında, çorak bir tarlayı andırır estetik yoksunu binalar. Binaların çatısız damları, gelişi güzel kondurulmuş güneş enerjilerini, uydu antenlerini barındırır. Yeşilin azlığı ilk bakışta dikkat çeker. Öyle ki koskoca Mahmudiyenin, adına park denilmeyecek kadar küçük, sadece ve sadece üç adet parkı vardır. Eski Mersin şehri; bahçeler ve kumsal alanlar üzerine kurulmuştur ve her türlü planlamadan yoksundur.
Mahmudiyenin merkezde oluşu ona bazı ilklerin uygulanmasında avantaj sağlamıştır. Endüstri Meslek Lisesinin ( Sanat Okulu- yeni adliye karşısı) yeri mezarlıktı. Mezarlık Akbelene taşınır ve yerine şimdiki meslek lisesi kurulur. Bu lise Mersinin ilk meslek lisesidir. Daha sonraları eski halin yerine Türkiyenin ilk gökdeleni yapılır (1990). Eskiden her yer toz topraktı. Mahalle, doğru düzgün hizmeti Okan Merzeci döneminde almaya başladı. Asfalt ile kaldırım ile ilk onun döneminde tanıştı.
Mahalle muhtarı Fahri Kuşçu bizi yeterince bilgilendiriyor. Fahri bey muhtarlığının ikinci döneminde, doğma büyüme Mahmudiyeli. Babası Ziya Kuşçu, efsane muhtarlardan Ziya Baytanın azalarından Kuşçu tam bir görev adamı, oturarak iş yapmayı sevmiyor. O yerinde müdahalelerden yana. Dertleri biriktirmiyorum. Problemlerin anında üzerine gidiyorum. Şikayetler zaman kaybetmeksizin giderildiğinden, memnuniyetsizlik olmuyor diyor.
Diğer eski mahallelerde de sık gündeme getirilen kentsel dönüşüm burada da talep ediliyor. Ancak şu ana kadar Mersinde kentsel dönüşüm adına hayata geçirilen başarılı örnekler yok! Muhtar, Mahallenin batı tarafı tamamen köhne evlerden ibaret. En genç ev 40-50 yaşında TOKİnin buralara girmesi ve yeni yeşil alanlar üretilmesi lazım diyor. Tabii bu arada öyle evler var ki onların da restore edilmesi ve eski Mersin evleri konseptinin uygulanması gerekiyor.
Kuşçu, gelinen durumdan memnun. Valilik, Büyükşehir ve Akdeniz Belediyelerinin eşgüdüm içerisinde çalıştıklarını belirtiyor. Periyodik toplantılarda konunun ilgilileri hazır bulunuyor ve şikayetler anında gideriliyor. Aydınlatma, ilaçlama, sulama, asfaltlama, bakım işleri aksamadan yapılıyor. Sorunlar da yok değil. Başta park alanı yetersizliği kendini hemen gösteriyor. Dar caddelere bir de sağlı- sollu araçlar park edince, trafik sıkışıklığı oluşuyor. Çünkü kentin her yerinden insanlar buraya geliyor.
Mahmudiyeden eski şehir merkezinden bakınca, Kuzey Mersin Projesinin ne kadar yerinde ve gerekli olduğu çıkıyor ortaya. Evet, Mersin büyüyor Doğa tahribatı önlenerek, yeni çağdaş mahalleler, yerleşim alanları üretilmeli. Şehrin geleceği babadan kalma yöntemler terk edilerek her bakımdan planlı hale getirilmeli.