Burası yeryüzü cennetidir. Tersine değil, Mersine geliniz!
Tam da yerelde siyaset ısınacak derken, genel seçimler öne alındı. Belediye başkan adayları seçim büroları açmaya başlamışlardı. Kimse baskın genel seçim beklemiyordu. Olsun, genel seçim kampanyası belediye başkan aday adaylarının tecrübelerini çoğaltır. Genel seçimler, bayram, yaz tatili derken belediye seçimlerine de fazla zaman kalmayacak.
Mersin bu aralar hareketli günler geçiriyor. Parti mitingleri ve şehir ile ilgili projeler, vaatler gündemi dolduruyor. Mersin; ulusal medyada genellikle olumsuz haberlerle anılır. Adana adliye haberlerini bilirsiniz. İşte onun benzeri Terör, göç, kavga, şiddet görüntüleridir ağırlıkla. Değil Türkiyenin en büyük, Avrupanın sayılı büyük hastaneleri arasında bir hastane yapsanız bile, bu olumsuz tarafları ile yer alır medyamızda.
Fox Tvdeki Mersin Şehir Hastanesi haberi hayli yankı uyandırdı ve kanal yönetimi ile bakan Lütfi Elvanı mahkemeye düşürdü. Türkiyenin ilk şehir hastanesi Mersinde yapıldı ama o gün bu gündür tartışmalar sürüyor. Hastanenin uzaklığından, büyüklüğünden, ulaşımından şikayet ediliyor. Adliye sarayı ise kent merkezinde inşa edildi. Şehrin merkezinde adliye mi olur, trafik sıkışıklığı var sitemleri hala sürüyor. Hastaneyi merkez dışında bir yere yapıyorsunuz, yine şikayet. Bu kez uzaklığından, ulaşımından dert yanılıyor.
Mersin son 50 yılda, 30 kat büyüdü. Türkiyenin hemen her yerinden göç aldı. Kozmopolit bir kimliğe büründü. Son Suriyeli akınıyla birlikte buna 400 bin kişi daha katıldı. Mersin adeta Türkiyenin bir minyatürü.
Tarih, tarım, turizm, ticaret ve taşımacılık bu beş kimlikte öne çıkan Mersinin cazibesine kapılıp geliyor insanlar. Limon, muz, çilek, üzümün başkenti olma unvanını elinde bulunduruyor. Ayrıca burası Türkiyenin en büyük işlem hacmine sahip limanını barındırıyor. Fakat nedense gelenler, işsizlik ve türlü ekonomik sıkıntılarla boğuşurlar. İşsizlik, ulaşım ve güvenlik üç önemli sorunu oluşturuyor.
Mersinin elindekilerle bulunduğu yer ters orantılıdır. Muhalif kimliği ile tanınır. Bu sebeptendir ki emsal büyükşehirler arasında şehircilik ve birçok bakımdan geri durumdadır. HDP doğu ve güneydoğu dışında sadece buradan belediye başkanı, milletvekili çıkartır.
24 Hazirana 11 milletvekili sayısını 13e yükselterek giriyoruz. Şu anki milletvekili dağılımı şöyle; AK Parti 4, CHP 4, MHP 2, HDP 1. Yeni oluşacak dağılımı anlamak için 1Kasım seçimleri ve referandumda çıkan sonuçlara bakmak lazım. Referandumda 35.98 evet, 64.20 hayır oyu çıkmış. 1Kasım oy dağılımı ise: AK Parti % 31, CHP % 30.5, MHP % 21.4, HDP % 15. 1Kasım baz alındığında Cumhur İttifakı yüzde 52.4 ile çoğunluğu elde etmiş. Ancak referandum sonucu, muhalefetin açık ara üstünlüğünü ortaya koyuyor.
Fenerbahçe seçimlerinin ardından bir Dip Dalga olgusu iyice dillendirilir oldu. Orada nasıl 20 yıllık başkanın hakimiyetine son verildiyse, şimdide kimi çevrelerde 16 yıllık AK Parti hakimiyetine son verileceği beklentisi uyanmış durumda. Şehrimizde genel görüş; seçimlerin ortada olduğu yönünde. Mersinde de ana belirleyici unsur; tüm Türkiye genelinde olduğu gibi HDPnin barajı aşıp aşamayacağı ve kapalı kutu İYİ Partinin nasıl bir sonuç elde edeceğiyle alakalı olacak. Mersin özelinde HDPnin ve İYİ Partinin barajın üzerinde kalacağı kesin.
Son 16 yılda Mersine 31.02 milyar liralık devlet yatırımı yapılmış. Mersin- Antalya, Mersin- Karaman duble yollarının, Çeçmeli- Taşucu otoyolunun, Çukurova havaalanının, Tarsus- Kazanlı turizm bölgesinin, Tarsus devlet hastanesinin ve üniversitesinin bitirilmesi ve devreye alınmasıyla, Mersin bir üst lige çıkacak potansiyele kavuşacak.
24 Haziranı yatırımların, dev projelerin, siyasi istikrarın mı dikkate alınacağı, yoksa Erdoğan karşıtlığı ve tek adam endişesinin mi belirleyeceği şu an itibarıyla bana göre bıçak sırtı bir dengede gidiyor. Birçok seçmenin kararsızlığını ve ciddi biçimde endişeli olduklarını biliyorum. Bana göre başa baş geçecek seçimleri, bu kararsızlar ve her iki blokta Türkiyenin geleceğinden endişe duyanlar, son dakikada sandık başında belirleyecek.