“Saygı satın alınmaz; kazanılır”
Toplum yararına işler yapmak için, idealistçe davranmak olmazsa olmazlardandır. Özgüven sahibi, özverili olmak, zamanınızdan ve paranızdan harcamak gerekli şeylerin başında gelir. Sözgelimi ailenizle geçireceğiniz değerli zamanınızı insanlara ayırmalısınız. Eğer bir dernek başkanı iseniz yukarıda sayılanların üzerine daha fazlasını koymanız lazımdır.
Şimdiye kadar birçok derneğin kuruculuğunu, yöneticiliğini yaptım ama başkanlık koltuğuna oturmayı hiç arzulamadım. Zira başkanlık yıpratıcı ve iğneli bir makamdır. Sürekli göz önündesinizdir, sorumluluğu ağırdır. O bakımdan hak eden başkanlara saygılı yaklaşırım.
İşte MEŞYAD (Mersin Şairler ve Yazarlar Derneği) başkanı Mustafa Doğan onlardan biridir. Saydığım hasletlere ilaveten Doğan; oldukça alçakgönüllü biridir. Onu misafirlerine çay ikram ederken gördüğümde hemen kanım kaynadı. Saygılı, ölçülü, yardımsever biri o. Doğan; ödüllü şairdir. Sırf geçen sene ikisi uluslararası alanda, on tane de ulusal seviyede toplam on iki ödül almıştır. O gerçekleştiremediği bazı projelerin de sıkıntısını duyan biridir. Örneğin ‘Bayrak Şiirleri Antolojisi’ gibi Türkiye çapında pek çok önemli projede aktif görev almasına rağmen, benzerlerini şehrimizde gerçekleştirememekten dolayı muzdariptir.
Derneğin düştüğü zor durumlarda kolları sıvamış, sorumluluk almış; on yıl önce tanıştığı derneğinin, başkanlığına kadar yükselmiş, MEŞYAD’ı kapanmaktan kurtarmıştır. Mustafa Doğan; beni uzun müddet ayrı kaldığım dernek müdavimliğine de yeniden ısındıran insandır. Onun başkanlık döneminde, samimiyetine inanarak MEŞYAD üyeliğine ikna oldum.
Cumhuriyet mahallesindeki dernek binasından içeri girdiğinizde gülen yüzlerle, sıcak bir atmosferde karşılanırsınız. Çayınız, atıştırmalık bir şeyler önünüze hemen geliverir. Dernekle ilgili edindiğim ilk intiba cana yakınlıktır.
Başkan Doğan; on üç üyeye kadar düşen derneği yeniden canlandırmış ‘meşhur merdivene’ sığmaz hale taşımıştır. MEŞYAD dendiğinde elbette akla hemen yayın organı Maki gelmektedir. Mersin’in en uzun soluklu dergisi Maki’nin okurları ve yazarları tüm Türkiye’ye, hatta yurtdışına değin yayılmıştır. Türlü güçlükle karşılaşılsa da dergi, yayın hayatını sürdürmektedir…
Doğan başkanlığında dernek, toplumun tüm kesimlerine açılmayı hedeflemiştir. Türkiye geneline sesini duyuran bir edebiyat derneğine dönüşmek, sadece bir hayalle sınırlı kalmayıp, doğru odaklanıldığında, güçleri ve enerjileri birleştirdiğinde gayet olası bir durumdur. Derneği sadece şiir okunan bir mekan olmaktan öteye taşıma ana hedefidir. Projeler, yapılmak istenilenler çoktur. Fakat bu bildiğiniz gibi zaman ve insan unsuruna bağlıdır. Seslerini yeterince duyuramamak derneğin önemli sorunlarındandır.
MEŞYAD Mersin CNR Kitap Fuarına güçlü bir katılım gerçekleştirmiştir. Cumartesi günleri çeşitli etkinlikler ve sunumlar yapılmaktadır. Ancak bununla yetinilmeyip üyeler dışında, herkese açık çeşitli atölye çalışmaları başlatılmıştır. Çarşamba günleri M.Ali Elçin tarafından hikaye atölyesi faaliyetini sürdürmektedir. Şiir atölyesinin hocası belirlenmiş olup, start için gün sayılmaktadır. Resim ve kaligrafi derslerine de talep olması halinde kısa sürede başlanacaktır.
Derneğin öncelikli bir diğer hedefi de içinde lokali bulunan geniş bir mekana taşınıp, haftanın her günü açık kalmaktır. Bu yönde şimdiden bazı adımlar atılmaktadır. Ayrıca geniş katılımlı, ses getiren ödül törenleri planlanmaktadır.
Kanaatim odur ki dernek yönetimi toplum katmanlarına yararlı olmak peşindedir. Ancak türlü zorluklar ve eksiklikler de göze çarpmaktadır. Örneğin gençliği işin içine çekmek gerekir. Lise ve üniversite gençliğine açılmalıdır.
Dernek etkinlikleri kurumlara ve köylere taşınmalıdır. Yerel basın, STK’lar ve kent egemenleriyle sıkı diyaloglar kurulmalıdır. Kurumlarla işbirliği yapıp, periyodik olarak, il dışından şair ve yazarları konuk etmek lazımdır. Şair ve yazarları, özel günlerinde anmak, onları daha çok tanıtmak gerekir.
İnanıyor ve biliyorum ki MEŞYAD daha uzun seneler kent gündemine damga vuracak, adını Mersin’den başlayarak tüm Türkiye’ye yayacaktır…