Bu düşünceler içinde, uzun yıllardır görmediğim, yakın zamana kadar içerisinde bazı aile büyüklerimizin oturduğu Ortaköy’deki büyük dedem Anamur Beyi Hacıali Bey’in konağına gittim.
Maalesef konağın bir bölümü yıkılmış ve artık oturulamayacak durumda idi.
Çektiğim bazı fotoğrafları Valiliğimize yolladım.
Belki restore edilmesi için bir imkan doğabilir.
Ayrıca Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile de görüştüm. Onlar da restore edilmesi ve gereken desteğin verilmesi fikrindeler
1811-1812 yıllarında İngiliz Kraliyet Donanması Amirallerinden Sir Francis Beaufort, “Frederikssteen” adlı gemisiyle Küçük Asya’nın güney kıyılarının haritasını çizmek, seyir ve hidrografik yapısını belirlemek, deniz kaynaklarını saptamak görevleri ile buraya geldi.
Bu arada antikiteye olan ilgisinden dolayı bu kıyılardaki ören yerlerini incelemiş, ölçümlemiş, planlarını çizmiş, bazı yerlerin haritalarını çıkarmıştır.
Bu çalışmalarını ve gezi anılarını anlatan ‘’Karamania’’ adlı bir de kitap yazmıştır.
Kitabında hem Anamurium’u hem de Mamuriye Kalesi’ni uzun uzun anlatıyor.
Kitabında o gün ki Anamur Beyi Abdul Muim Beye bir grup subay gönderdiğini yazıyor.
O bölüm aynen şöyle;
Abdul Muim adlı Bey, onları dikkate değer bir incelikle karşıladı; varlıklı Türklerin tütün içip, ferahlatıcı meltemin keyfini çıkardıkları kafesli küçük köşkünde oturuyordu. Bu köşk, kıyının diğer kesimlerinde gözlemlediğimiz bir yapı yöntemi olan yüksek direkler ile payandalanmış idi.
Maalesef özellikle anlatılan bölüm yıkılmış durumda. Köşkün içler acısı durumda ve hala doğaya karşı direnmeye çalışıyor.
Dönüş yolunda son durağım Bozyazı Adası oldu. Bu adanın çoğumuzun bilmediği çok önemli bir tarihsel değeri vardır.
Yine bu keşif gezisinde Amiral Sir Francis Beaufort’un gemisi, tarihte Nagidos adıyla bilinen Bozyazı adasında bozuluyor ve üç ay burada beklemek zorunda kalıyor. Bu süreçte ise, bugün dahi kullanılan bir enlem boylam haritasını burada hazırlıyor. Başlangıç noktası Bozyazı Adası olduğundan; burası bu yönden önemli bir noktadır.
devam edecek