Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Kamil Hayati Aydın

    Bir hafta önce kaybettiğimiz emekli müftünün anısına…       Kendimi şanslı addediyorum. Şanslıyım çünkü yedi yıllık dernek yöneticiliği yıllarımda ( Akıl Yolu – Mersin Yazarlar Der.) her görüşten, her yöreden onlarca değerli insanla tanışma, arkadaşlık, yoldaşlık yapma imkanına kavuştum. Vakti geldikçe bu değerli insanları bu köşeden sizlere anlatma fırsatı bulduğum için mutluyum.       Kamil Hayati Aydın Hocamız saygı duyduğum, değer verdiğim ve tanışma fırsatı elde ettiğim o insanlardandı. Hayati Hoca’yı Mersin’de, din bilgini ve siyasetçi kimliği ile tanımayan yoktur sanırım. Ucuzluğun, yalakalığın, din üzerinden ticaretin bu denli prim yaptığı bir dönemde; bulunduğu her ortamda sözünü hiç esirgemeden doğrunun, mağdurun, istismar edilenin yanında gerçek din adamına yakışır bir tavrı hep sergilemiştir.     Rahmetli babam onun Mersin yerel televizyonlardaki programlarının sıkı takipçisiydi. Hiç unutmam bir gün bana, Hayati Hoca’yı tv’de göstererek “Bekir kim bu adam tanıyor musun? Çok cesur ve yerinde konuşuyor” dedi. Ben de gülerek “ Tabii ki tanıyorum baba” dedim ve sonra onları buluşturdum.     Bizim derneğin müdavimlerindendi. Haftada en az iki-üç kez uğrardı. Cuma namazları ertesi 10-15 kişilik grubuyla derneğe gelir, saatler süren sohbetler yapardı. Bu günlerde Feto’ yu eleştirmek, onun yaptığı kötülükleri, tahribatı anlatmak hem kolay hem de prim yapıyor. Oysa Kamil Hoca, Feto’nun en güçlü olduğu dönemlerde onu kıyasıya eleştiriyor, dini veriler altında, onun görüşlerini ve uygulamalarını tek tek çürütüyordu. Bir keresinde “ Ben yetmiş yaşımı aştım. Devletim bana bir araç tahsis etsin, köy-köy, kasaba- kasaba dolaşayım bu rezil herifin ipliğini pazara çıkartayım” derdi.     O dönemler bu güçlü çıkış, başta elbette cesaret gerektiriyordu ama bir o kadar da bilgi birikimi, yüce kitaba hakimlik de istiyordu ki onda bu fazlasıyla mevcuttu. O, tam da Cumhuriyetin çokça ihtiyaç duyduğu ismi gibi ‘aydın din adamı’ kimliğine sahipti. Siyasette istediği yere ne yazık ki gelemedi. MHP il başkanıyken büyük talihsizlik yaşadı. Vatan Partisi’ne geçti fakat orada da umduğunu bulamadı. Bir yakın arkadaşı onun için “Hoca siyasetten hiç anlamıyor” tespitinde bulunmuştu. Bana göre Hoca siyasetten iyi anlıyordu ama siyasi entrikadan hiç anlamıyordu. Bu da zaten onu partili siyasetten uzak tutmaya yetti.       Yine Vatan Partisi’nden dostu Aydın Kösel onun için şöyle demektedir: “ Siyasette hemen herkes bir ideolojiyi istismar ederek ayakta kalıyor. Ancak Hayati Hoca, bu ülkede güzel olan her değeri bağrında taşıyan yürekli bir insandı. İyi bir Türk milliyetçisi, katıksız bir Kemalistti. Hoşgörü ve tevazu sahibi bir bilge kişiliği yitirdik”.      2013’te kitaplarından birinin hakkında aşağıdaki değerlendirmeyi yapmıştım.        “Hocamız engin bilgi ve tecrübesini geniş halk kitlelerine aktarma gayreti içerisindedir. Bu uğurda konferanslar, konuşmalar yapmakta makaleler yayınlamaktadır. Ayrıca kitap çalışmaları bulunmaktadır. İşte bana imzalayıp, ulaştırma inceliğinde bulunduğu son çalışması: “ İSLAM’A GÖRE MİLLİYETÇİLİK VE IRKÇILIK VE İNSAN OLAMAZSAK MÜSLÜMANLIĞIMIZ DA“ adlı kitap da böyle bir çabanın ürünüdür ve içinde bulunduğumuz, maksatlı, kafa bulandırıcı, insanları birbirlerine düşman edici dönemde, çok gerekli ve yararlı bir çalışmadır.    İnsanımız ne çektiyse bilgi kirliliğinden, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaktan, peşin hükümlülükten, önyargılardan çekmiştir ve halen çekmektedir… Din üzerinden yapılan siyasetin, ticaretin yarattığı tahribat ortadadır. İşte böyle durumlarda Kamil Hayati Aydın gibi ömrünü milletine ve hakikate adamış bilgili, değerli şahsiyetlere ihtiyaç vardır ve Hocamız bu alanda büyük bir boşluğu; fedakârlık ve cesaretle doldurmaktadır.    Kitapta; günümüzde üzerine sıkça konuşulan, tartışılan milliyetçilik, millet, ümmet, İslam ile devlet siyaset ilişkisi, cemaatler, tasavvuf, laiklik, din eğitimi….vb aktüel konular; kısa, öz, doyurucu ve Kur’an-ı Kerim’in baş kaynak ve yol göstericiliği ışığında ele alınmış. Bana göre bir kitaptan da öte bir başucu referans kaynağı özelliği taşıyan önemli bir eser hazırlanmış…”       Çok ses getiren son eseri “İslam’ın Şartı Beş mi” adlı kitabını da ileriki bir zamanda bu köşede tanıtmayı umuyorum. Kendisine Allah’tan rahmet, sevenlerine sabır diliyorum.
Ekleme Tarihi: 04 Eylül 2019 - Çarşamba

Kamil Hayati Aydın

    Bir hafta önce kaybettiğimiz emekli müftünün anısına…

 

    Kendimi şanslı addediyorum. Şanslıyım çünkü yedi yıllık dernek yöneticiliği yıllarımda ( Akıl Yolu – Mersin Yazarlar Der.) her görüşten, her yöreden onlarca değerli insanla tanışma, arkadaşlık, yoldaşlık yapma imkanına kavuştum. Vakti geldikçe bu değerli insanları bu köşeden sizlere anlatma fırsatı bulduğum için mutluyum.  

    Kamil Hayati Aydın Hocamız saygı duyduğum, değer verdiğim ve tanışma fırsatı elde ettiğim o insanlardandı. Hayati Hoca’yı Mersin’de, din bilgini ve siyasetçi kimliği ile tanımayan yoktur sanırım. Ucuzluğun, yalakalığın, din üzerinden ticaretin bu denli prim yaptığı bir dönemde; bulunduğu her ortamda sözünü hiç esirgemeden doğrunun, mağdurun, istismar edilenin yanında gerçek din adamına yakışır bir tavrı hep sergilemiştir.

    Rahmetli babam onun Mersin yerel televizyonlardaki programlarının sıkı takipçisiydi. Hiç unutmam bir gün bana, Hayati Hoca’yı tv’de göstererek “Bekir kim bu adam tanıyor musun? Çok cesur ve yerinde konuşuyor” dedi. Ben de gülerek “ Tabii ki tanıyorum baba” dedim ve sonra onları buluşturdum.

    Bizim derneğin müdavimlerindendi. Haftada en az iki-üç kez uğrardı. Cuma namazları ertesi 10-15 kişilik grubuyla derneğe gelir, saatler süren sohbetler yapardı. Bu günlerde Feto’ yu eleştirmek, onun yaptığı kötülükleri, tahribatı anlatmak hem kolay hem de prim yapıyor. Oysa Kamil Hoca, Feto’nun en güçlü olduğu dönemlerde onu kıyasıya eleştiriyor, dini veriler altında, onun görüşlerini ve uygulamalarını tek tek çürütüyordu. Bir keresinde “ Ben yetmiş yaşımı aştım. Devletim bana bir araç tahsis etsin, köy-köy, kasaba- kasaba dolaşayım bu rezil herifin ipliğini pazara çıkartayım” derdi.

    O dönemler bu güçlü çıkış, başta elbette cesaret gerektiriyordu ama bir o kadar da bilgi birikimi, yüce kitaba hakimlik de istiyordu ki onda bu fazlasıyla mevcuttu. O, tam da Cumhuriyetin çokça ihtiyaç duyduğu ismi gibi ‘aydın din adamı’ kimliğine sahipti. Siyasette istediği yere ne yazık ki gelemedi. MHP il başkanıyken büyük talihsizlik yaşadı. Vatan Partisi’ne geçti fakat orada da umduğunu bulamadı. Bir yakın arkadaşı onun için “Hoca siyasetten hiç anlamıyor” tespitinde bulunmuştu. Bana göre Hoca siyasetten iyi anlıyordu ama siyasi entrikadan hiç anlamıyordu. Bu da zaten onu partili siyasetten uzak tutmaya yetti.

      Yine Vatan Partisi’nden dostu Aydın Kösel onun için şöyle demektedir: “ Siyasette hemen herkes bir ideolojiyi istismar ederek ayakta kalıyor. Ancak Hayati Hoca, bu ülkede güzel olan her değeri bağrında taşıyan yürekli bir insandı. İyi bir Türk milliyetçisi, katıksız bir Kemalistti. Hoşgörü ve tevazu sahibi bir bilge kişiliği yitirdik”.

     2013’te kitaplarından birinin hakkında aşağıdaki değerlendirmeyi yapmıştım.    

   “Hocamız engin bilgi ve tecrübesini geniş halk kitlelerine aktarma gayreti içerisindedir. Bu uğurda konferanslar, konuşmalar yapmakta makaleler yayınlamaktadır. Ayrıca kitap çalışmaları bulunmaktadır. İşte bana imzalayıp, ulaştırma inceliğinde bulunduğu son çalışması: “ İSLAM’A GÖRE MİLLİYETÇİLİK VE IRKÇILIK VE İNSAN OLAMAZSAK MÜSLÜMANLIĞIMIZ DA“ adlı kitap da böyle bir çabanın ürünüdür ve içinde bulunduğumuz, maksatlı, kafa bulandırıcı, insanları birbirlerine düşman edici dönemde, çok gerekli ve yararlı bir çalışmadır.

   İnsanımız ne çektiyse bilgi kirliliğinden, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaktan, peşin hükümlülükten, önyargılardan çekmiştir ve halen çekmektedir… Din üzerinden yapılan siyasetin, ticaretin yarattığı tahribat ortadadır. İşte böyle durumlarda Kamil Hayati Aydın gibi ömrünü milletine ve hakikate adamış bilgili, değerli şahsiyetlere ihtiyaç vardır ve Hocamız bu alanda büyük bir boşluğu; fedakârlık ve cesaretle doldurmaktadır.

   Kitapta; günümüzde üzerine sıkça konuşulan, tartışılan milliyetçilik, millet, ümmet, İslam ile devlet siyaset ilişkisi, cemaatler, tasavvuf, laiklik, din eğitimi….vb aktüel konular; kısa, öz, doyurucu ve Kur’an-ı Kerim’in baş kaynak ve yol göstericiliği ışığında ele alınmış. Bana göre bir kitaptan da öte bir başucu referans kaynağı özelliği taşıyan önemli bir eser hazırlanmış…”

      Çok ses getiren son eseri “İslam’ın Şartı Beş mi” adlı kitabını da ileriki bir zamanda bu köşede tanıtmayı umuyorum. Kendisine Allah’tan rahmet, sevenlerine sabır diliyorum.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.