Mersin’e birçok devlet görevlisi gelir, görevini yapar, sonra da ya emekli olur;
ya da başka bir ile tayinle giderler. Sonunda, Mersin’deki dostlukları, anıları kalır. Bir süre sonra onlar da unutulur; adeta Mersin’de hiç yaşanmamışlar gibi kaybolup giderler…
Ama çok nadirdir; bazıları yaptıkları çok önemli bir hizmetle ya da bir eserle hatırlanır, unutulmazlar.
Bunları düşünürken, hemen aklıma gelen eski Kültür ve Turizm Müdürümüz Bahaettin Kabahasanoğlu oldu; öyle ki, Mersin hakkında yazdığı makaleler ve kitaplar hafızalarımızda.
Çocukluğu Mersin’de geçen ünlü Fransız yönetmen Roger Vadim ile ulusal basında yer alan yazısını hatırlıyorum.
Tabii bugün olmayan turizmimize ilerde önemli katkılarını göreceğimiz, çeşitli dillere çevrilen Ayateklia kitabı çok önemli.
Bahaettin Kabahasanoğlu Mersin’deki görevinden ayrılalı 2 yıl kadar olmasına rağmen, bıraktığı eserlerle hep anılıyor, hatırlanıyor.
* * *
Şimdi yine Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı Devlet Klasik Türk Müziği Korosu sanatçısı Ali Parlak’tan söz edeceğim.
O da başka bir ilde doğmuş, başka bir ilde hizmet etmiş ve uzun bir süredir Mersin’de görev yapıyor.
Üzücüdür; kentimizle ilgili yok denecek kadar az müzik eseri var.
Şimdi Ali Parlak Mersin için yöresel ezgileri kullanarak bir türkü bestelemiş. Mersin’i anlatan, tanıtan sözlerini de kendisi yazmış.
Türkünün sözleri şöyle:
Portakaldan limona
Tantuniden kebaba
Gözlemesi bir hoştur
Ayran ile çadırda
Kerebiçi bize sor
Cezeryesiz hayat zor
Denizi mavi bayrak
Gel Mersin’de mutlu ol
Mersin Mersin can Mersin Cennetten bir köşesin
Toroslarda yaylada
Tarsus’tan Anamur’a
Atatürk’ün yolunda
Yürüyoruz Kolkola
Ali Parlak’ın bu bestesi umarım yetkililerce dinlenir; Mersin için kullanılır ve kentimizin tanıtımında katkısı olur.
Ali Parlak ayrıca bir Türk Halk Müziği korosu çalıştırıyor. Bu hizmeti sayesinde birçok sanatçı ve türkü sever yetişecektir.
Geçtiğimiz hafta bu koro çok başarılı bir konser verdi.
Böylesi konserlerde salonun dolması sevindiricidir. O gün salon tamamen doldu, birçok kişi ayakta izlemek durumunda kaldı.
40 kişiden oluşan bir koro 15 kişilik saz grubuyla muhteşem bir konser gerçekleştirdi.
Ali Parlak’ın Mersin Türküsü de konserde seslendirildi.
Bir ritim grubunun yaptığı gösteri ve folklor ekibinin oyunları da konsere ayrı bir renk kattı.
Ayrıca bu konserde Devlet Türk Sanat Müziği Korosu, Belediye Konservatuvarı Sanatçıları, Belediye Halk Oyunları Grubu’nun işbirliğini gördük.
Kültür ve sanatla ilgili oluşumlar birleşince çok güzel, başarılı etkinlikler meydana getirilebiliyor.
Bu oluşumları birleştirmek ve ortak projelerde buluşturmak da takdir edilecek bir başarıdır.
Ali Parlak’a hem müziğimize, hem de kentimizin kültür sanat sermayesine yaptığı katkılardan ve Mersin adına bıraktığı bu kalıcı eserden dolayı teşekkür ediyorum.
HARUN ARSLAN....07 Ocak 2020