Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

İha Siha Tiha

“ İnsan umudu seçince; her şeyi mümkün kılar”     1997 senesiydi sanırım. Bir arkadaşımla otomobil jantı almaya gitmiştik. Reyonu gezerken arkadaş CMS markaya yöneldi ve dedi ki; “ Bak bunu alalım ‘ce em si’ belli yabancı marka, sağlam olacağını düşünüyorum.” Oradaki satıcı gülümseyerek cevap verdi: “ Evet güzel markadır ama ithal değil cevahir metal sanayi (cms) bizim yerli ürünümüz.” Arkadaşla şaşırarak birbirimize baktık. Biraz mahcup bir tavır ile jantları aldık ve çok da memnun kaldık.   Bunun gibi birçok yaşanmış örnekler vardır mutlaka. Ya da daha çok yabancı bilim insanları, mucit hikayeleri anlatılır. Onların buluşları, icatları hayranlık uyandırır. Kendimize döndüğümüzde bir burukluk, eziklik hissederiz çoğu zaman. Daha doğrusu son yıllara kadar bu böyleydi.  Özellikle milli savunma sanayi alanında yaptığımız atılımlarla, dünyada artık ‘biz de varız’ diyebiliyoruz. Onlarca, yüzlerce isimsiz kahramanın emeği, zekası gizlidir o projelerin arkasında. Ama içlerinde öyle biri var ki sembolleşti, ismi gibi bayraktarlık yapan biri. O, Selçuk Bayraktar milli gururumuz. Milli savunma sanayinin sembol ismi.   Aile şirketinde ürettikleri ile umut oldu. Dünyaya nam saldı. Birçok yabancı dergi, gazete ve internet sitelerine haber oldu. İşte son Karabağ mücadelesinde yine başaktör Türk İHA ve SİHA’ları ve tabii ki onların arkasındaki takım lideri, büyük beyin Selçuk Bayraktar. Türk insansız hava araçları dünya savaş tarihi literatürüne yeni bir deyim kazandırdı. Bunun adı “ Türk İHA-SİHA savaş konsepti” dir. Bu konsept (anlayış-kavrayış) önce terör ile mücadelede kendini kanıtladı. Sınır içi ve sınır hattı boyunca teröristleri mağaralara hapsetti. Sonra onları gördüğü yerde etkisizleştirdi. Ardından Suriye, Libya, Irak operasyonları geldi. Bu günlerde de Azerbaycan…   Tabii İHA –SİHA teknolojisinde Baykar şirketi tek değil. TUSAŞ şirketi de ürettiği ANKA ve ANKA-S’ler ile savunma sanayine katkı veriyor.   Ben aslında bu yazıda sektördeki bazı kavram ve isim kargaşalarını açıklamak istedim. Elbette detay bilgi arayan internette hemen her şeye ulaşır. Biliyorsunuz bizim bu alandaki maceramız 90’lı yıllarda başladı. Çünkü terör ile mücadelede çok ihtiyaç duyuluyordu bu araçlara. ABD ve İsrail iha’ları ile oldukça kötü deneyimler yaşadık. Kendimiz üretme kararı aldık fakat bu kez de ülke içinde olmadık engellerle karşılaştık.   Ancak 2005’ten itibaren siyasi kararlılıkla ve Selçuk Bayraktar faktörü ile mesafe almaya başladık. 15 senede 5.5 kiloluk ilk prototiplerin ardından şimdi 5.5 tonluk TİHA konseptine geçtik. Burada yerli iha ve siha’ların ilk fikir babası rahmetli Erbakan’ı anmamak olmaz. Erbakan,  İTÜ’de makine mühendisi baba Özdemir Bayraktar’ın hocasıdır. Ayrıca Erbakan, Selçuk Bayraktar’ın idolüdür.   İlk üretimlere keşif yapma amaçlı iha’lar ile başlandı. Bunlar silahsızdı ve adları insansız hava araçları (İHA) idi. Sonra bunlar zaman içerisinde TSK’dan gelen geri bildirimlerle, operasyon tecrübeleriyle gelişti ve silahlandı ve böylece silahlı insansız hava araçları (SİHA) çıktı piyasaya. Baykar, TB-2 Bayraktar’ı üretti. Tusaş, ANKA keşif iha’sı ve ANKA-S ile silahlısını üretti. Bu araçlar yerli mühimmatlarla donatıldı. Bildiğiniz ve gördüğünüz gibi olağanüstü başarılara imza attılar. İhracat kapıları aralandı…   Şu an deneme ve atış testlerinin yapıldığı, Baykar’ın AKINCI ve Tusaş’ın AKSUNGUR TİHA’ları (Taarruzi insansız hava araçları) ile üçüncü aşamaya geçilecek ve bu araçlar 2021 başından itibaren TSK’ya teslim edilecek. TİHA’lar  SİHA’lara göre en az üç- beş kat  daha fazla yerli bomba, füze taşıyacak ve ilk kez havadan havaya taarruz kabiliyeti de bulunacak. Tabii yüksek irtifa ve uzun süre havada kalma da (40 bin feet- 13 km) cabası. Yüksek irtifa, hava savunma sistemlerine kolay kolay yakalanmama anlamı taşıyor.  AKINCI ve AKSUNGUR’un silahlı kuvvetler envanterine girmesi demek; Türk insansız hava aracı kapasitesinin her bakımdan katlanması ve savaş kabiliyetinin artması anlamı taşıyor. Bundan sonraki hedef; daha yüksekte uçan jet motorlu iha’lar olacak. Bu kapsamda Tusaş; jet motorlu GÖKSUNGUR’u, Baykar da BAYRAKTAR TB3 JET TİHA üretecek ki bunlar; insansız savaş uçaklarının bir alt modeli demek. Çünkü jet motoru ile ses hızını aşan tiha’lar; uçaklar ile başetme, it dalaşına girme imkanına kavuşacak. Şu anki siha ve tiha’lar jet motorsuz ve bu imkandan henüz yoksun.   Üç yıl içinde jet motorlu tiha’lar gökyüzünü kapladığında, savaş uçaklarının yükü hafifleyecek ve bir sonraki aşama olan insansız savaş uçaklarına geçilecek. O bakımdan F-35’lerin verilmemesi bir şans olmuştur Türkiye için ve zaten onlara gerek kalmayacaktır. Havacılıkta dönem, her türlü insansız, yapay zeka ile donatılmış araçlarda. Türkiye eğer akamete uğratılmazsa bu konuda çok güçlü bir ivme yakaladı.         
Ekleme Tarihi: 05 Ekim 2020 - Pazartesi

İha Siha Tiha

“ İnsan umudu seçince; her şeyi mümkün kılar”

 

  1997 senesiydi sanırım. Bir arkadaşımla otomobil jantı almaya gitmiştik. Reyonu gezerken arkadaş CMS markaya yöneldi ve dedi ki; “ Bak bunu alalım ‘ce em si’ belli yabancı marka, sağlam olacağını düşünüyorum.” Oradaki satıcı gülümseyerek cevap verdi: “ Evet güzel markadır ama ithal değil cevahir metal sanayi (cms) bizim yerli ürünümüz.” Arkadaşla şaşırarak birbirimize baktık. Biraz mahcup bir tavır ile jantları aldık ve çok da memnun kaldık.

  Bunun gibi birçok yaşanmış örnekler vardır mutlaka. Ya da daha çok yabancı bilim insanları, mucit hikayeleri anlatılır. Onların buluşları, icatları hayranlık uyandırır. Kendimize döndüğümüzde bir burukluk, eziklik hissederiz çoğu zaman. Daha doğrusu son yıllara kadar bu böyleydi.  Özellikle milli savunma sanayi alanında yaptığımız atılımlarla, dünyada artık ‘biz de varız’ diyebiliyoruz. Onlarca, yüzlerce isimsiz kahramanın emeği, zekası gizlidir o projelerin arkasında. Ama içlerinde öyle biri var ki sembolleşti, ismi gibi bayraktarlık yapan biri. O, Selçuk Bayraktar milli gururumuz. Milli savunma sanayinin sembol ismi.

  Aile şirketinde ürettikleri ile umut oldu. Dünyaya nam saldı. Birçok yabancı dergi, gazete ve internet sitelerine haber oldu. İşte son Karabağ mücadelesinde yine başaktör Türk İHA ve SİHA’ları ve tabii ki onların arkasındaki takım lideri, büyük beyin Selçuk Bayraktar. Türk insansız hava araçları dünya savaş tarihi literatürüne yeni bir deyim kazandırdı. Bunun adı “ Türk İHA-SİHA savaş konsepti” dir. Bu konsept (anlayış-kavrayış) önce terör ile mücadelede kendini kanıtladı. Sınır içi ve sınır hattı boyunca teröristleri mağaralara hapsetti. Sonra onları gördüğü yerde etkisizleştirdi. Ardından Suriye, Libya, Irak operasyonları geldi. Bu günlerde de Azerbaycan…

  Tabii İHA –SİHA teknolojisinde Baykar şirketi tek değil. TUSAŞ şirketi de ürettiği ANKA ve ANKA-S’ler ile savunma sanayine katkı veriyor.

  Ben aslında bu yazıda sektördeki bazı kavram ve isim kargaşalarını açıklamak istedim. Elbette detay bilgi arayan internette hemen her şeye ulaşır. Biliyorsunuz bizim bu alandaki maceramız 90’lı yıllarda başladı. Çünkü terör ile mücadelede çok ihtiyaç duyuluyordu bu araçlara. ABD ve İsrail iha’ları ile oldukça kötü deneyimler yaşadık. Kendimiz üretme kararı aldık fakat bu kez de ülke içinde olmadık engellerle karşılaştık.

  Ancak 2005’ten itibaren siyasi kararlılıkla ve Selçuk Bayraktar faktörü ile mesafe almaya başladık. 15 senede 5.5 kiloluk ilk prototiplerin ardından şimdi 5.5 tonluk TİHA konseptine geçtik. Burada yerli iha ve siha’ların ilk fikir babası rahmetli Erbakan’ı anmamak olmaz. Erbakan,  İTÜ’de makine mühendisi baba Özdemir Bayraktar’ın hocasıdır. Ayrıca Erbakan, Selçuk Bayraktar’ın idolüdür.

  İlk üretimlere keşif yapma amaçlı iha’lar ile başlandı. Bunlar silahsızdı ve adları insansız hava araçları (İHA) idi. Sonra bunlar zaman içerisinde TSK’dan gelen geri bildirimlerle, operasyon tecrübeleriyle gelişti ve silahlandı ve böylece silahlı insansız hava araçları (SİHA) çıktı piyasaya. Baykar, TB-2 Bayraktar’ı üretti. Tusaş, ANKA keşif iha’sı ve ANKA-S ile silahlısını üretti. Bu araçlar yerli mühimmatlarla donatıldı. Bildiğiniz ve gördüğünüz gibi olağanüstü başarılara imza attılar. İhracat kapıları aralandı…

  Şu an deneme ve atış testlerinin yapıldığı, Baykar’ın AKINCI ve Tusaş’ın AKSUNGUR TİHA’ları (Taarruzi insansız hava araçları) ile üçüncü aşamaya geçilecek ve bu araçlar 2021 başından itibaren TSK’ya teslim edilecek. TİHA’lar  SİHA’lara göre en az üç- beş kat  daha fazla yerli bomba, füze taşıyacak ve ilk kez havadan havaya taarruz kabiliyeti de bulunacak. Tabii yüksek irtifa ve uzun süre havada kalma da (40 bin feet- 13 km) cabası. Yüksek irtifa, hava savunma sistemlerine kolay kolay yakalanmama anlamı taşıyor.

 AKINCI ve AKSUNGUR’un silahlı kuvvetler envanterine girmesi demek; Türk insansız hava aracı kapasitesinin her bakımdan katlanması ve savaş kabiliyetinin artması anlamı taşıyor. Bundan sonraki hedef; daha yüksekte uçan jet motorlu iha’lar olacak. Bu kapsamda Tusaş; jet motorlu GÖKSUNGUR’u, Baykar da BAYRAKTAR TB3 JET TİHA üretecek ki bunlar; insansız savaş uçaklarının bir alt modeli demek. Çünkü jet motoru ile ses hızını aşan tiha’lar; uçaklar ile başetme, it dalaşına girme imkanına kavuşacak. Şu anki siha ve tiha’lar jet motorsuz ve bu imkandan henüz yoksun.

  Üç yıl içinde jet motorlu tiha’lar gökyüzünü kapladığında, savaş uçaklarının yükü hafifleyecek ve bir sonraki aşama olan insansız savaş uçaklarına geçilecek. O bakımdan F-35’lerin verilmemesi bir şans olmuştur Türkiye için ve zaten onlara gerek kalmayacaktır. Havacılıkta dönem, her türlü insansız, yapay zeka ile donatılmış araçlarda. Türkiye eğer akamete uğratılmazsa bu konuda çok güçlü bir ivme yakaladı.         

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.