Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Rövanşist Toplum

“ Bütün devrimler buharlaşıp gider ve ardında yeni bir bürokrasi balçığı bırakır”   ‘Devletlerin, sosyal ve siyasi grupların uğradıkları ekonomik, askeri ve siyasi kayıpların sonuçlarını yeniden gözden geçirme arzusudur’ diye kitabi anlamda ifade edilen rövanşizm; halk arasında ‘kendine yapılanlara cevap verme ve hatta öç almaya kadar indirgenen bir karşılık bulur. Fransızca kökenlidir. Bu söz ilk defa 1870’li yıllarda söylenmeye başlamış. Fransız –Alman savaşından sonra kaybedilen Fransız topraklarının geri alma isteğini ifade etmiş.   Ancak günümüzde çıkış noktasından epeyce uzaklaşmış, daha çok ‘karşıdakinden hesap sorma, öç alma, kayıpları telafi etme’ anlamında kullanılmaya başlanmış. Örneğin, ‘rövanşist yaklaşım- rövanş alma’ istekleri sıkça kullanılır. Türk toplumundan rövanşist bir toplum diye bahsetmek mümkün mü? Siyasi ve sosyal hayata bakınca buna büyük oranda evet cevabı verilebilir. Sürekli bir kayıpları telafi etme ve daha da ilerisi, intikam almaya varan bir yaklaşımdır bu.  En basitinden siyasi atamaları ya da kadrolaşmayı veya bütünüyle devr-i sabık yaratma çabasını bu kategoriye sokmak mümkündür. Rövanşizm en fazla siyasi arenada karşımıza çıkar. Bir siyasi akımın uygulamaları, diğer siyasi akım işbaşına geldiğinde kökten değiştirilir. Uygulamaların yanı sıra personel de bundan nasibini alır. Oysa devlette devamlılık ilkesi, devletin selameti açısından çok önemlidir. Yine liyakat sahibi kadroların yerlerini korumaları, devletin sağlıklı ve başarılı işlemesi bakımından elzemdir. Ancak pratikte sürekli bir partizan ve rövanşist zihniyet hakimdir.   Öyle ki geleceği inşa etmenin tek çıkar yolu olarak eğitimden, yayımcılığa adeta kutsanır rövanşizm. Örneğin eğitim sisteminin bir yap-boz tahtası olduğunu bilmeyen yoktur. Son otuz senede defalarca değişti eğitim sistemi. Peki bu değişikliklerin altında ne yatıyor dersiniz? İşte tam da sözü edilen rövanşist yaklaşımın sonucudur bu.  Bir siyasetçinin; ‘kayırma ekonomisiyle semirtilmiş bazı firmaların tasarrufundaki projelerin kamulaştırılacağını’ söylemesi de rövanşizm suçlamasına vesile olmuştu. Hemen karşı grup bunu kendi seçmen tabanına ‘rövanş almak isteniyor’ korkusu yayarak duyurmuştu. Burada dikkat ederseniz,  siyasi kurumların adlarını ve düşüncelerini bilerek vermiyorum. Çünkü rövanş alma dürtüsü toplumun geneline yayılan ve ideolojisi ne olursa olsun, o duygunun peşinden giden insan öbeklerine aittir. ‘Rövanş ruhu, sağın ya da solun olayıdır’ demek doğru olmaz.   12 Eylül sonrası TİSK başkanı ünlü iş adamının söyledikleri hala hafızalardadır. Şöyle demişti: “ Hep işçiler güldü. Şimdi gülme sırası bizde”. Bu çok arzulu bir rövanşizm ifadesiydi.   Nietzsche, hıncı hor görür. Ona göre, alınamayan intikamın duyguda- düşüncede devam ettirilmesi ‘hınç’ demekti. Ve bu öyle zehirleyici bir duygu-düşünceydi ki rövanşizmin de o zehri taşıdığı söylenir.   Siyasette herkesin intikam ya da rövanşist duygularla hareket ettiği söylenemez. Rövanşizmin dayanılmaz hafifliğine kapılmayan iki abidevi 20. yy. siyasetçisi gösterilir. Bunlardan biri Hintli Gandi iken diğeri G. Afrikalı Nelson Mandela’dır. Fakat dünyada genellikle hesaplaşmak kaçınılmazdır ve bu durmadan yeni mağdurlar üretir…   Bugün kime sorsanız ‘karşıtlık ve hasımlık üzerine kurulu siyasetten hayır çıkmaz’ sözünü büyük olasılıkla duyarsınız. Ancak bu dilek ve temenniden öteye geçemez çoğu zaman. Rövanş alma duygusunun panzehiri nedir derseniz? Hoşgörü ve dünya nimetlerinden arınma derim ben ama bunu kişi; kendi hayatında uygulama imkanı kolayca bulabilecekken, toplumsal ve siyaset alanında uygulamanız bugünkü koşullarda pek mümkün değildir. İktidar olma, zirveye çıkma ve orada tutunma isteği, rövanşist adımlar atmaktan geçiyor. Ve anlaşılan tepeden aşağıya doğru, tüm toplum katmanlarına önlenemez biçimde sirayet ediyor.     
Ekleme Tarihi: 15 Şubat 2021 - Pazartesi

Rövanşist Toplum

“ Bütün devrimler buharlaşıp gider ve ardında yeni bir bürokrasi balçığı bırakır”

  ‘Devletlerin, sosyal ve siyasi grupların uğradıkları ekonomik, askeri ve siyasi kayıpların sonuçlarını yeniden gözden geçirme arzusudur’ diye kitabi anlamda ifade edilen rövanşizm; halk arasında ‘kendine yapılanlara cevap verme ve hatta öç almaya kadar indirgenen bir karşılık bulur. Fransızca kökenlidir. Bu söz ilk defa 1870’li yıllarda söylenmeye başlamış. Fransız –Alman savaşından sonra kaybedilen Fransız topraklarının geri alma isteğini ifade etmiş.

  Ancak günümüzde çıkış noktasından epeyce uzaklaşmış, daha çok ‘karşıdakinden hesap sorma, öç alma, kayıpları telafi etme’ anlamında kullanılmaya başlanmış. Örneğin, ‘rövanşist yaklaşım- rövanş alma’ istekleri sıkça kullanılır. Türk toplumundan rövanşist bir toplum diye bahsetmek mümkün mü? Siyasi ve sosyal hayata bakınca buna büyük oranda evet cevabı verilebilir. Sürekli bir kayıpları telafi etme ve daha da ilerisi, intikam almaya varan bir yaklaşımdır bu.

 En basitinden siyasi atamaları ya da kadrolaşmayı veya bütünüyle devr-i sabık yaratma çabasını bu kategoriye sokmak mümkündür. Rövanşizm en fazla siyasi arenada karşımıza çıkar. Bir siyasi akımın uygulamaları, diğer siyasi akım işbaşına geldiğinde kökten değiştirilir. Uygulamaların yanı sıra personel de bundan nasibini alır. Oysa devlette devamlılık ilkesi, devletin selameti açısından çok önemlidir. Yine liyakat sahibi kadroların yerlerini korumaları, devletin sağlıklı ve başarılı işlemesi bakımından elzemdir. Ancak pratikte sürekli bir partizan ve rövanşist zihniyet hakimdir.

  Öyle ki geleceği inşa etmenin tek çıkar yolu olarak eğitimden, yayımcılığa adeta kutsanır rövanşizm. Örneğin eğitim sisteminin bir yap-boz tahtası olduğunu bilmeyen yoktur. Son otuz senede defalarca değişti eğitim sistemi. Peki bu değişikliklerin altında ne yatıyor dersiniz? İşte tam da sözü edilen rövanşist yaklaşımın sonucudur bu.

 Bir siyasetçinin; ‘kayırma ekonomisiyle semirtilmiş bazı firmaların tasarrufundaki projelerin kamulaştırılacağını’ söylemesi de rövanşizm suçlamasına vesile olmuştu. Hemen karşı grup bunu kendi seçmen tabanına ‘rövanş almak isteniyor’ korkusu yayarak duyurmuştu. Burada dikkat ederseniz,  siyasi kurumların adlarını ve düşüncelerini bilerek vermiyorum. Çünkü rövanş alma dürtüsü toplumun geneline yayılan ve ideolojisi ne olursa olsun, o duygunun peşinden giden insan öbeklerine aittir. ‘Rövanş ruhu, sağın ya da solun olayıdır’ demek doğru olmaz.

  12 Eylül sonrası TİSK başkanı ünlü iş adamının söyledikleri hala hafızalardadır. Şöyle demişti: “ Hep işçiler güldü. Şimdi gülme sırası bizde”. Bu çok arzulu bir rövanşizm ifadesiydi.

  Nietzsche, hıncı hor görür. Ona göre, alınamayan intikamın duyguda- düşüncede devam ettirilmesi ‘hınç’ demekti. Ve bu öyle zehirleyici bir duygu-düşünceydi ki rövanşizmin de o zehri taşıdığı söylenir.

  Siyasette herkesin intikam ya da rövanşist duygularla hareket ettiği söylenemez. Rövanşizmin dayanılmaz hafifliğine kapılmayan iki abidevi 20. yy. siyasetçisi gösterilir. Bunlardan biri Hintli Gandi iken diğeri G. Afrikalı Nelson Mandela’dır. Fakat dünyada genellikle hesaplaşmak kaçınılmazdır ve bu durmadan yeni mağdurlar üretir…

  Bugün kime sorsanız ‘karşıtlık ve hasımlık üzerine kurulu siyasetten hayır çıkmaz’ sözünü büyük olasılıkla duyarsınız. Ancak bu dilek ve temenniden öteye geçemez çoğu zaman. Rövanş alma duygusunun panzehiri nedir derseniz? Hoşgörü ve dünya nimetlerinden arınma derim ben ama bunu kişi; kendi hayatında uygulama imkanı kolayca bulabilecekken, toplumsal ve siyaset alanında uygulamanız bugünkü koşullarda pek mümkün değildir. İktidar olma, zirveye çıkma ve orada tutunma isteği, rövanşist adımlar atmaktan geçiyor. Ve anlaşılan tepeden aşağıya doğru, tüm toplum katmanlarına önlenemez biçimde sirayet ediyor.   

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.