Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

MMU Milli Muharip Uçak

“Her nimet, bir borç doğurur”     Türkiye’nin önemli teknoloji projelerinden milli muharip uçak için ülkedeki tüm kabiliyetler bir araya getiriliyor. Geçmişten günümüze birçok yeni teknoloji ürünü, ilk askeri amaçlı geliştirilmiştir. Örneğin internet, altmışlı yılların sonlarında bir Pentagon iç haberleşme aracıydı. Şimdilerde dünyanın vazgeçilmezi oldu. Onun gibi teknoloji ürünleri genellikle, önce askeri amaçlı kullanılır. Sonra sivil kullanıma açılır.     Bugün dünya liderliğine oynayan ülkeler, bilhassa savunma sanayi alanında atılım ve ihracat geliştirmiş ülkelerdir. Gerek ekonomik anlamda gerekse siyasi anlamda bağımsızlığın yolu yerli ve milli savunma sanayi ürünlerinden geçmektedir. Türk devleti, son yıllarda büyük konsept değişikliğine gitti. Devletin aldığı bu önemli karalardan biri terörle mücadeleyi ülke sınırları dışında yürütmektir. İkincisi, en küçük mühimmattan en büyüğüne kadar tüm askeri teçhizatı yerli ve milli imkanlardan sağlamaktır.     Yerlilik ve millilik vurgusu çok tartışılmaktadır. Tekrar açıklamak gerekirse bir ürünü, ülke içinde yabancı ortak ve imkanlarla sağlamak yerli üretimdir. Ama bir ürünü sadece ülke içindeki imkanlarla sağlamak ve yabancı unsur katmamak milli üretim anlamına gelir. Günümüz dünya şartlarında elbette yabancı işbirlikleri önemlidir. Kimse, 20 bin parçadan oluşan bir sanayi ürününün tamamını kendi imkanları ile üretmez. Aksi durum akılcı ve ekonomik değildir. Örneğin Volvo, bir İsveç markası olarak bilinir ama gel gör ki çoğu parçaları dışarıdan temin edilir. Ama hiç kimse çıkıp da ‘Volvo İsveç malı değil’ diyemez! Esas belirleyici olan fikri haklar, yazılımdır.     Türkiye bugün yüzde 18 olan savunma sanayindeki yerlilik ve millilik oranını, yüzde 70 seviyesine çekmiş durumda. Bu oran elbette yeterli değildir. Savunma sanayinde yüzde 100 yerli ve millilik oranına, o ülkenin kendi özgün milli muharip uçağını yapması ile ulaşılır. Milli muharip uçağı yapabilen yeryüzünde sayılı ülke vardır. Türkiye’nin o aşamaya yani yerli savaş uçağını üretip, yüzde 100 aşamasına gelmesi için önünde daha ortalama sekiz senelik bir zaman dilimi vardır.     Türkiye tarihinde ilk kez 7 savunma sanayi şirketini, dünyanın ilk yüz savunma şirketi arasına soktu. Binlerce Türk şirketi yüzlerce proje üzerinde çalışıyor ve hemen her alanda askeri araç-gereç üretiyor. İhracat kapıları aralıyor… Türk savunma sanayi üçte ikisi mühendis kadrosunda olmak üzere 90 bin kişiyi istihdam ediyor.     MMU uçak projesi çok sıkı bir takvime bağlı ilerliyor. 18 Mart 2023’te uçakta ilk kez motor çalıştırılacak ve yer testlerine başlanacak. MMU projesi; Tusaş (Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ) bünyesinde yürüyor. Tusaş’ta 4 bin mühendis çalışıyor ve bunlardan bin tanesi MMU projesinde görev alıyor. MMU için özel bir hangar hazırlanıyor. Proje çok gizli olduğundan hangar, mühendislik binasıyla iç içe olacak ve bu yıl içerisinde tamamlanacak. Bina, dışarıdan izole, kendi özel iletişim altyapısı ve yüksek hesaplamalı bilgisayarları bulunan bir yapı olacak.     5. nesil uçağın rüzgar tüneli de 2023 yılında devreye girecek. Projeler birbirini destekleyerek ilerliyor. Tusaş’ın ürettiği Hürjet ve Gökbey helikopteri test sistemlerinden MMU da yararlanacak. Aksungur (TİHA) dan elde edilen uçuş kontrol sistemi, F-16’da öğrenilen tecrübeler hepsi MMU’da kullanılacak. MMU, 20 bin parçadan oluşacak. Başlangıçta hazır motor kullanılacak sonra; TRMotor tarafından geliştirilecek motor uçağa entegre edilecek.     Türkiye; Altınay firması, Tusaş ve İtalyan ortakla MMU için iniş takımı geliştirecek. Halihazırda bu ortaklık Hürjet iniş takımı üretiyor. Böylelikle Türkiye, iniş takımı yeteneği de kazanmış oldu. Tusaş, diğer tüm sistemler için ( iklimlendirme, aviyonikler, bilgisayar donanımı, kanat kontrol sistemi, yazılım, radar, sensör, güç dağıtım sistemi, motor vb…) Aselsan, Havelsan, Tubitak Bilgem, İtalyan, Ukrayna işbirliği ve onlarca diğer Türk firmaları ile birlikte proje üzerinde çalışıyor.     Projedeki mühendis kaynağı 3 bin kişi daha arttırılarak toplamda 4 bine ulaşacak. Sıkı bir takvime bağlı zorlu bir maraton olan yerli muharip uçak için tüm imkanlar seferber edilerek, uçağın 2028 yılından itibaren TSK envanterine alınması planlanıyor          
Ekleme Tarihi: 05 Temmuz 2021 - Pazartesi

MMU Milli Muharip Uçak

“Her nimet, bir borç doğurur”

 

  Türkiye’nin önemli teknoloji projelerinden milli muharip uçak için ülkedeki tüm kabiliyetler bir araya getiriliyor. Geçmişten günümüze birçok yeni teknoloji ürünü, ilk askeri amaçlı geliştirilmiştir. Örneğin internet, altmışlı yılların sonlarında bir Pentagon iç haberleşme aracıydı. Şimdilerde dünyanın vazgeçilmezi oldu. Onun gibi teknoloji ürünleri genellikle, önce askeri amaçlı kullanılır. Sonra sivil kullanıma açılır.

 

  Bugün dünya liderliğine oynayan ülkeler, bilhassa savunma sanayi alanında atılım ve ihracat geliştirmiş ülkelerdir. Gerek ekonomik anlamda gerekse siyasi anlamda bağımsızlığın yolu yerli ve milli savunma sanayi ürünlerinden geçmektedir. Türk devleti, son yıllarda büyük konsept değişikliğine gitti. Devletin aldığı bu önemli karalardan biri terörle mücadeleyi ülke sınırları dışında yürütmektir. İkincisi, en küçük mühimmattan en büyüğüne kadar tüm askeri teçhizatı yerli ve milli imkanlardan sağlamaktır.

 

  Yerlilik ve millilik vurgusu çok tartışılmaktadır. Tekrar açıklamak gerekirse bir ürünü, ülke içinde yabancı ortak ve imkanlarla sağlamak yerli üretimdir. Ama bir ürünü sadece ülke içindeki imkanlarla sağlamak ve yabancı unsur katmamak milli üretim anlamına gelir. Günümüz dünya şartlarında elbette yabancı işbirlikleri önemlidir. Kimse, 20 bin parçadan oluşan bir sanayi ürününün tamamını kendi imkanları ile üretmez. Aksi durum akılcı ve ekonomik değildir. Örneğin Volvo, bir İsveç markası olarak bilinir ama gel gör ki çoğu parçaları dışarıdan temin edilir. Ama hiç kimse çıkıp da ‘Volvo İsveç malı değil’ diyemez! Esas belirleyici olan fikri haklar, yazılımdır.

 

  Türkiye bugün yüzde 18 olan savunma sanayindeki yerlilik ve millilik oranını, yüzde 70 seviyesine çekmiş durumda. Bu oran elbette yeterli değildir. Savunma sanayinde yüzde 100 yerli ve millilik oranına, o ülkenin kendi özgün milli muharip uçağını yapması ile ulaşılır. Milli muharip uçağı yapabilen yeryüzünde sayılı ülke vardır. Türkiye’nin o aşamaya yani yerli savaş uçağını üretip, yüzde 100 aşamasına gelmesi için önünde daha ortalama sekiz senelik bir zaman dilimi vardır.

 

  Türkiye tarihinde ilk kez 7 savunma sanayi şirketini, dünyanın ilk yüz savunma şirketi arasına soktu. Binlerce Türk şirketi yüzlerce proje üzerinde çalışıyor ve hemen her alanda askeri araç-gereç üretiyor. İhracat kapıları aralıyor… Türk savunma sanayi üçte ikisi mühendis kadrosunda olmak üzere 90 bin kişiyi istihdam ediyor.

 

  MMU uçak projesi çok sıkı bir takvime bağlı ilerliyor. 18 Mart 2023’te uçakta ilk kez motor çalıştırılacak ve yer testlerine başlanacak. MMU projesi; Tusaş (Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ) bünyesinde yürüyor. Tusaş’ta 4 bin mühendis çalışıyor ve bunlardan bin tanesi MMU projesinde görev alıyor. MMU için özel bir hangar hazırlanıyor. Proje çok gizli olduğundan hangar, mühendislik binasıyla iç içe olacak ve bu yıl içerisinde tamamlanacak. Bina, dışarıdan izole, kendi özel iletişim altyapısı ve yüksek hesaplamalı bilgisayarları bulunan bir yapı olacak.

 

  5. nesil uçağın rüzgar tüneli de 2023 yılında devreye girecek. Projeler birbirini destekleyerek ilerliyor. Tusaş’ın ürettiği Hürjet ve Gökbey helikopteri test sistemlerinden MMU da yararlanacak. Aksungur (TİHA) dan elde edilen uçuş kontrol sistemi, F-16’da öğrenilen tecrübeler hepsi MMU’da kullanılacak. MMU, 20 bin parçadan oluşacak. Başlangıçta hazır motor kullanılacak sonra; TRMotor tarafından geliştirilecek motor uçağa entegre edilecek.

 

  Türkiye; Altınay firması, Tusaş ve İtalyan ortakla MMU için iniş takımı geliştirecek. Halihazırda bu ortaklık Hürjet iniş takımı üretiyor. Böylelikle Türkiye, iniş takımı yeteneği de kazanmış oldu. Tusaş, diğer tüm sistemler için ( iklimlendirme, aviyonikler, bilgisayar donanımı, kanat kontrol sistemi, yazılım, radar, sensör, güç dağıtım sistemi, motor vb…) Aselsan, Havelsan, Tubitak Bilgem, İtalyan, Ukrayna işbirliği ve onlarca diğer Türk firmaları ile birlikte proje üzerinde çalışıyor.

 

  Projedeki mühendis kaynağı 3 bin kişi daha arttırılarak toplamda 4 bine ulaşacak. Sıkı bir takvime bağlı zorlu bir maraton olan yerli muharip uçak için tüm imkanlar seferber edilerek, uçağın 2028 yılından itibaren TSK envanterine alınması planlanıyor      

   

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.