“Sırtınızı dayayabileceğiniz, beyninizi yaslayabileceğiniz dergi”
Arkadaş dergisinin ilk sayısı üstteki sloganla çıktı. Arkadaş dergisi, Mersin’de son beş ayda yayın hayatına başlayan benim bildiğim üç dergiden biridir. Nisan 2021’de çıkan ve tanıtım yazısı yazdığım Mersin Kent Kültürü Dergisi ‘Sesin’ ağustos ayı içerisinde yayın hayatına merhaba diyen, Mersin Sanat Edebiyat Dergisi ve yine geçen ay okuyucusuyla ilk kez buluşan Arkadaş Dergisi.
Gerçi içeriğinden anladığım kadarıyla Arkadaş dergisinin sadece bir Mersin dergisi olma isteği ve iddiası yok. Dergi yerelden, ulusala ve oradan evrensele uzanan bir yayın çizgisi takip etmek istiyor. Taşra kentlerinin handikabıdır. Derginin merkezi bir Anadolu şehri olduğunda o dergi hemen, o şehrin yerel dergisi addedilir. Oysa İstanbul veya Anakara çıkışlı dergiler nedense, peşinen yerel yayın sayılmazlar. İçerik bakımdan ulusal seviyede bir dergi de çıkartsanız, Anadolu dergisiyseniz yerel damgası yemekten kurtulamazsınız.
Arkadaş Dergisi’nin yayın yeri Mersin. İmtiyaz sahibi Özcan Yılmaz Mersinli. Genel yayın yönetmeni Sabahattin Bal Mersinli ama bu demek değil ki Arkadaş Dergisi sadece bir Mersin dergisi. Günümüzde iletişim imkanlarının çokluğu ve hızı, derginin hangi şehirden yönetildiğini önemsiz kılıyor. Çünkü dergiyi yurt dışından dahi yönetseniz, içeriği belirleyicidir. Ben de ilk sayıdaki içeriğe ve yayın yönetmeninin önsözüne bakarak diyorum ki Arkadaş Dergisi Mersin merkezli, ulusal hatta uluslar arası bir dergidir.
Kentimizde son beş ayda yayın hayatına başlayan üç dergiden biri dedik Arkadaş için. Sesin Dergisi, kent kültürü dergisi olma iddiasıyla çıkarken, Mersin Sanat Edebiyat Dergisi ise adından da anlaşılacağı gibi sanat ve edebiyat içerikli olacak. Arkadaş ise diğerlerinden biraz ayrışarak bilim, düşünce, siyaset ve haber konularında yoğunlaşmak istiyor.
Elli altı sayfalık ilk sayıda dergi dengeli bir çizgi tutturarak, yerelden ulusala birçok ismi bir araya getirmiş. Dergide, adı her ne kadar imtiyaz sahibi olarak geçse de yayın çizgisinde Özcan Yılmaz’ın ağırlığı belirgin bir biçimde hissediliyor. Siyasetçi ve belediyeci kimliklerinin yanı sıra Özcan; bana göre her şeyden evvel bir kent aydınıdır, kitapsever, öykücü tarafı vardır. Anılarını öykü kıvamında yazar. Sosyal demokrattır, halkçıdır. Onun siyasilerle olan ilişkileri yazar kadrosuna da yansımıştır.
Genel yayın yönetmeni Sabahattin Bal siyaset bilimci, ekonomist, girişimci kimlikleri olan medyada yazıları çıkan toplumcu biri. Özcan ile Bal’ın uzun yıllara dayanan arkadaşlıkları, fikirdaşlıkları derginin tümüne damgasını vurmuş. Örgütlü üretim, eşitlik, özgürlük gibi kavramlar derginin ana omurgasını oluşturacak. DİSK ‘in dergiye tam sayfa ilan vererek desteğini ilan etmesi bunun belirgin kanıtıdır.
Kooperatifçilik ve çiftçilik de geniş yer ayrılan diğer konular…Arkadaş Dergisi siyasetçileri de öykücü, sanatçı, bilim insanı ve de felsefecileri bir araya getirmeyi başarmış bir dergi. Erol Çevikçe, Taner Timur, Fikri Sağlar, İbrahim Kaboğlu, Özer Ozankaya, Aynur Özge ulusal niteliği olan isimler. Şiir, öykü, anı, söyleşi, araştırma-inceleme yazısı, deneme, karikatür hepsi birden okuyucunun karşısına çıkıyor.
Ünlüler, starlaşan isimler mutlaka önemlidir. Onların kitleler üzerindeki etkileri tartışılmaz ama yerel düzeydeki sanatçı ve yazarlarımız da tanıtılmayı, yer verilmeyi fazlasıyla hak ediyorlar. Öykü yazarı Mehmet Ali Elçin, ekonomist yazar Ahmet Akın, ressam Ahmet Yeşil dergide yer alan diğer Mersinli sanatçı ve yazarlarımız. Elçin’i ‘Kura’ adlı öyküsüyle ve güzel bir aile fotoğrafıyla görüyoruz ilk sayıda.
Arkadaş Dergisi ikinci sayısının (ekim) konularını da şimdiden bildirmiş bizlere. Dolu dolu ve ilk sayıyı aratmayacak bir dergi olacağı konu başlıklarından belli. Kendi adıma yararlandım. Yolu açık olsun!