“Adalet yoksa barış da yoktur”
Nuri Killigil namı diğer Nuri Paşa birkaç açıdan önemli bir Türk askeri, girişimci ve sanayicidir. Ancak Türkiye’de yeterince tanındığı ve ona gerekli özenin gösterildiği söylenemez. Osmanlı’nın son yılları, 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı dönemi ve Cumhuriyetin bilhassa ilk 25 yılı, birçok yönden açıklanmaya muhtaç olaylarla doludur. Nuri Paşa hadisesi de bunlardan biridir.
Nuri Paşa’nın bilinen en önemli özelliği Enver Paşa’nın kardeşi oluşudur. Sonra, bir asker olarak ‘Bakü fatihi’ diye anılır. Kafkas-İslam ordusu komutanı rütbesiyle, Bakü’yü 18 Eylül 1918’de Ermeni çetelerinden kurtarmıştır. Nuri Paşa Azerbaycan’da saygı ve minnetle anılır. Savaşların ardından da girişimci, sanayici kimliği ile dikkat çekmiştir.
Ne yazık ki ölümü bugün bile tam açıklanamayan bir sebep sonucudur. 2 Mart 1949 İstanbul-Sütlüce’de bulunan fabrikası henüz tespit edilemeyen bir nedenden dolayı patlaması sonucu, 6 itfaiye eri ve 22 işçiyle birlikte hayatını kaybetmiştir.
1880 yılında Manastır’da doğdu. 1909’da Manastır Harbiyesi’nden üsteğmen olarak mezun oldu. Nuri bey 1917 yılına kadar Trablusgarp ve Bingazi’de görev yaptı. İngiliz, İtalyan ve Fransızlara karşı savaştı. Mondros Mütarekesi imzalandıktan sonra, 1919’da Bakü’yü terk etmek zorunda kaldı. Batum’da İngilizler tarafından tutuklandı. Kafkasyalıların yardımıyla hapisten kaçmayı başardı.
Nuri Paşa o dönem için şu sözleri söyledi; “Ağabeyimin (Enver Paşa) şehit olması kalbimi ne kadar sızlattıysa, Azerbaycan istilası kalbimi ondan daha çok sızlattı. Ağabeyim bir faniydi. Fakat Azerbaycan’daki Türklük ebedidir. Keşke hayatımı kaybetseydim de Azerbaycan Türklüğün dışında kalmasaydı.”
1921’de Berlin’e giderek orada, çiniciliği öğrendi. 1924’te İstanbul’a döndü ve Kütahya Çinicilik A.Ş’yi kurdu. Bir süre sonra fabrikasını devrederek, savaş sanayisine yöneldi. 1927’de Sütlüce’de bulunan bir fabrikayı satın alarak, ordu için silah ve cephane üreten Nuri Paşa, çeşitli silah tasarımları yaptı ve bunların patentini aldı. Nuri adını verdiği Türkiye’nin ilk 9 mm. silahının seri üretimine geçti. Kurduğu fabrikayla özel sektör olarak, yerli harp sanayisinin gelişmesine ve Türk ordusunun ateş gücünün artırılmasına katkı sağlayan ilk girişimcilerden oldu.
Nuri Demirağ’ın Kayseri’deki uçak fabrikası, Nuri Killigil’in İstanbul’da kurduğu silah fabrikası, Şakir Zümre uçak bombası fabrikası, ilk traktör seri üretimi, ilk lokomotif üretim fabrikası, Vecihi Hürkuş, Gümüş Motor, Emek Televizyon, Devrim Otomobili, Aselsan cep telefonu ve daha birçokları engellendi, üretimi durduruldu, havaya uçuruldu peki ama neden, nasıl, kimler tarafından yapıldı bu hainlikler, hala açıklığa kavuşmuş değil. Türkiye adeta kasıtlı ve bilinçli biçimde savunma sanayinde dışarıya mahkum bırakılmıştır.
Nuri Paşa Arap-İsrail savaşında (1948) Arap ordularını ve Filistin halkını destekledi. Arap direnişçiler için silah ve cephane üretti. İsrail’in kuruluşu ve sonrasında Filistin ve bölgedeki diğer Arap ülkelerine silah satması, üzerindeki baskıların ve engellerin artmasına yol açtı. Yılmadan, usanmadan işlerine devam eden Nuri Paşa; fabrikasında 28 çalışanı ile birlikte korkunç patlama sonucu hayatını kaybetti. Naaşı tüm aramalara rağmen bulunamadı. Daha yakın zamanda Aselsan mühendislerinin başına gelen, ta o tarihlerde Nuri Paşa’nın başına gelmişti. Türkiye neden kahraman vatan evlatlarını koruyamadı? Bu soruyu herkes kendine sormalı. Günümüzde tehlike henüz bitmiş değil. En ufak bir tökezlemede aynı şeyler yeniden tezgahlanacaktır. Bu konuda hiç şüpheniz olmasın!