‘Sonuç; sebebi meşrulaştırmaz’
Dünya etkileşim ve erişim anlamında git gide küçülüyorsa, sorunları aynılaşıyorsa ve insanlık ve doğa hiç olmadığı kadar aynı tehlikelere maruz kalıyorsa, dünyadaki sorunları ve fırsatları göğüslemek tek merkezden daha kolay ve hızlı yapılabilir. Zaman kazanma ve hızlı müdahale etmenin, en az para kadar değerli olduğu, edinilen tecrübeler ışığında herkesçe kabul görür. Teknoloji günümüzde artık bunu mümkün kılmaktadır.
Yanlış anlaşılmasın benim burada yaptığım bir durum tespitinden ve gidişatı yorumlamaktan ibarettir. Gerçekleşenler üzerinden ve edindiğim bilgiler eşliğinde gelecekle ilgili fikir yürütmektir sadece. Öyle görünüyor ki aşağıda sayacağım ve on yıl içerisinde gerçekleşmesi çok muhtemel olaylar ve teknolojik atılımlar, dünya dijital devletine geçişi hızlandırıcı etkiler bırakacaktır.
Devletlerin en önemli hükümranlık hakları, güvenlik, eğitim, sağlık, ekonomik faaliyetler ve yasama yürütme yargılama alanlarıdır. Örneğin milli para basımı bir devletin olmazsa olmaz egemenlik hakkıdır. Veya yargılama hakkı, eğitim, sağlık vb. Oysa kripto paralar daha şimdiden alternatif yatırım aracı olarak, milli paranın önüne geçmektedir. Blokchain (blok zincir) tabanlı tüm uygulamalar, yapay zeka ile desteklenerek birçok işlemi hızlı ve güvenli yapabilme imkanı doğuruyor. Yapay zekanın yüz tanıma sistemiyle devletlerin verdiği kimlikler, pasaportlar işlevsiz hale geliyor.
Yapay zeka ile yargılamalar örneğin. Dünyadaki tüm hukuk literatürünü yüklediğiniz yapay zeka yargıçlar, sizi saniyeler içerisinde yargılama kabiliyetine kavuşacak. Ha keza savunma avukatlığını da aynı hukuk literatürüne hakim yapay zeka üstlenecek. O halde neden mahkeme kapılarında sürünesiniz, zaman para kaybedersiniz. Eğitim, ticaret derseniz o da uluslar üstü dev şirketlerin daha etkin olduğu. uzaktan eğitime ve ticarete kayıyor zaten. Uzaktan çalışma da bildiğiniz gibi. Güvenlik derseniz giriş çıkışların tek merkezden kontrol edildiği, güvenli şifreler ile yapılan her işlem, uydular aracılığı ile her anı kesintisiz gözetlenebilen insanlar, şehirler…Adım adım tek merkezden yönetilmeye müsait ortamlar sunmaktadır. Bu durumda ulus devletler giderek işlevsiz kalabilecektir.
Bir on yıl sonra hayatımızı kapsayacak yenilikler, bizi dönüştürmek ve dünya devleti adımlarını hızlandıracak potansiyeller barındırıyor. İşte o değişimin başını yapay zeka çekiyor. Yapay zeka insan beyninin yerini almaya geliyor. İkinci büyük değişiklik 3D yazıcılarda görülüyor. 3D teknolojisi ile dijital yazılım katı nesnelere dönüşecek. Sanal gerçeklik dediğimiz alan, metaverse gibi üç boyutlu paralel yaşamın adımları atılacak. Akıllı şehirler, akıllı eşyalar 7/24 internet bağlantısı ile kontrol altında olacak ve tüm nesneler 5G ile birbirine entegre olacak. Her şey belirli standartlara bağlanacak. Tuvaletler dahi akıllanacak ve oradan bazı tıbbı tahliller yapmak mümkün hele gelecek.
Evrensel temel gelir bir tür küresel sosyalizm gibi algılanmaktadır. İşsizlere maaş bağlamak, geleceğin en önemli seçim vaatleri arasında sayılacak. Dijital karbon ayak izi takip sistemi devreye girecek ve insanlar saldıkları karbon oranında vergiye tabi tutulabilecek. Gen teknolojisi çok ileri bir aşamaya geçecek. İnsan, yaratma iddiası taşıyacak. Şeytanlaşmaya kapı aralanmış olacak.
Topraksız tarım, yapay et daha çok gündemde olacak. Gökdelenlerde topraksız tarım yapılacak. Yapay et üretimi devreye girecek. Benzinli araçlara veda edilecek. Otonom araçlar caddelere çıkacak. Uzay otelleri ve kolonileri oluşturulacak. Oralarda devamlı yaşamak mümkün duruma gelecek. Büyük oranda dijital paraya geçilecek. Satın almak yerine, kiralamak daha cazip olacak. Kiralayarak insanları mülksüzleştirerek, onların belli yerlere, ülkelere aidiyet duygusu ortadan kaldırılacak.
Tüm bunlar uzak bir zaman diliminde değil, on yıl içerisinde hayata girecek yenilikler, dönüşümler. Burada görüldüğü üzere ulus devletlere çok ihtiyaç duyulmuyor.