‘Herkes kendi defterinin sayfasını doldurur’
Yeni yıla sayılı günler kala insanlar 2022’ye benzer kaygılar ve benzer umutlarla giriyor. Dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın insanlığın dertleri de beklentileri genellikle uyuşur. İnsanı en çok ilgilendiren değişmez konular vardır. Ekonomi, sağlık, burçlar, rüya tabirleri her daim başı çeken ortak dertlerdir. Dünya insanlık ailesinin hangi konulara ilgi duyduğu kolayca tespit edilebiliyor günümüzde. Arama motorlarında en çok merak edilenler ve bilinmek istenenler bir global liste oluşturuyor.
Bu hemen hemen her sene aynıdır. Kripto paralar, kurlar, altın fiyatları, borsa endeksleri en çok tıklanan ekonomi başlıkları arasında. Örneğin 2021 yılında sağlıkla ilgili şu beş soru araştırılmış. En başta, bana çok tuhaf gelen ‘hıçkırık nasıl geçer’ diye merak etmiş insanlar. ‘Düşük karbonhidratlı beslenme ve kilo verme’ sorusu takip etmiş ardından. Demek ki sağlıklı ve fit kalma insanların önem verdiği konuların başında geliyor. Sonra, ‘tansiyonumu nasıl düşürürüm’ sorusunu ‘grip aşısını ne zaman olmalıyım’ ve ‘alkol vücutta ne kadar süre kalıyor’ tıklamaları takip etmiş. Tabii soruların içeriği bana, arama motorlarında gezinenlerin çoğunlukla gençlerden oluştuğunu anlatıyor.
2022 tüm belirsizliği ile önümüzde duruyor. Belirsizliğin başlıca nedeni pandeminin seyriyle alakalı diye düşünüyorum. Bu günlerde Avrupa ülkelerinde alınan sert önlemler, 2022 yılına yönelik kaygıları arttırdı. Kısıtlamalardan bunalan insanlar artık normal hayatlarına geri dönmek istiyorlar. Örneğin, eskisi gibi özgürce seyahat etmek ve sosyalleşmek istiyorlar. Bu bağlamda İstanbul Valiliği yılbaşında herhangi bir kısıtlama yaşanmayacağını açıklayarak, turizm ve eğlence sektörünün endişelerini giderdi. Ben bundan böyle Türkiye’de yeniden kısıtlı günlere dönüleceğini beklemiyorum. Bilhassa eğitim ve çalışma hayatı böyle bir kısıtlamayı kaldıracak durumda değil. Bizi yönetenlerin bunu iyi bildiklerini umuyorum.
Pandeminin oluşturduğu belirsizlikleri, iklim ile alakalı endişeler takip ediyor. İklim değişikliği, orantısız hava koşulları ve kuraklık olarak belli oluyor daha çok. Ülkemiz kuraklığı çok kötü biçimde hisseden ülkelerden. Kuraklık, tarım üretiminin düşmesi anlamı taşır. Tarım üretiminin düşmesi, önce fiyat artışı demektir. Devam ederse de kıtlığa götüren sonuçlar verir. Kıtlık ise savaşları ve göçleri tetikler.
Bilim insanları gezegenimizin artık ölüm için gün saymaya başladığını söylüyor. Genellikle 2022’den fazla umutlu değil insanlar. Çok denklemli ve çok bilinmezli bir dönemde yaşıyoruz. Ünlü bir iş insanı gelecekle ilgili şu çarpıcı sözü söylemiş: “ Eğer beş dakika sonra ne olacağını bilseydim. Dünyanın en zengin insanı olurdum.” Ben geleceğe olumsuz bakmak istemiyorum. Hayat devam ettiği müddetçe, umut da vardır hep…Her doğan yeni günün, yeni bir umut taşıdığını bilerek yaşamak en güzeli. Her ne kadar olumsuz haber bombardımanı altında yaşasak da insan içindeki yaşama sevincini hiç yitirmemeli.
Belki çok klasik ve bildik olacak ama yeni yılda, her şeye rağmen yeni kararlar almak ve uygulamak vazgeçilmez insan davranışlarındandır. İnsanların çoğu yılbaşlarını bir milat olarak görür ve kendince bazı kararlar alır. Ben de bu çabanın dışında kalmak istemiyorum ve size bir yaşam koçunun tanıdık gelecek önerisini sunmak istiyorum.
Yaşam koçumuz bizlere yeni yılda şöyle bir yol haritası çiziyor. Diyor ki, önce hedefinizi belirleyin sonra ona uygun hangi adımları atacağınızı çıkartın. Hedeflediğiniz adımları ikiye bölün -yani yarı yarıya azaltın çünkü insanlar hedeflerini ilk başta yerine getiremeyecek kadar yüksek tutuyormuş- her gün o yönde uygulamaya geçin ve bunu bir takvime bağlayarak ilerleyin! Bence hiç fena bir fikir değil. En azından kişisel de olsa hedefsizlik ve belirsizlikten iyidir. Sağlıklı ve umut dolu seneler diliyorum...