Mersin’in en başta gelen özelliği ve en büyük zenginliği nedir? desek,  cevabı şüphesiz turizmdir. Tarihi eserleri, doğal güzellikleri, krater gölleri, ırmakları, bakir sahilleri, Toros Dağları, inanç merkezleri,  çok kültürlü yapısı, zengin mutfağı ile Mersin, tüm Türkiye’de rakipsizdir. Buna rağmen ve ne yazık ki bugüne kadar yanlış tanıtım çalışmaları ve politikaları ile turizmde en geri iller arasında kalmıştır.   Kentin turizm dinamikleri (!) Mersin’i Şili’de, Güney Afrika’da masraflı gezilerle tanıtmaya çalışırken, yurt içinde tanıtımı ihmal etmişlerdir. Neredeyse her ülkede sayısız turizm fuarlarına katılmışlar, sonuçta ise bu ülkelerden kentimize tek bir turist dahi gelmesini sağlayamamışlardır.   Son zamanda sıklıkla dolaştığım Hatay, Mardin, Gaziantep, Urfa gibi illerde gördüğüm kent ekonomisine ciddi katkı sağlayan iç turizm hareketini hayretle karşıladım.    Mersin tüm bu illerden çok daha fazla zenginliğe sahip olmasına rağmen, hiç yol alamamıştır. Adeta bir gizli el tarafından önü kesilmiştir!   Kentimize yazdığı kitaplar,  makaleler ve sosyal çalışmalarıyla önemli katkılar veren bölgemiz insanı Mehmet Mazak, şimdi turizm alanında yeni bir tanıtım çalışması yapıyor ve her yöreden insanları Mersin’e davet ediyor. MİYSAD (Mersin İş İnsanları, Yöneticileri, Sanatçıları ve Akademisyenleri) Derneği öncülüğünde “Mersin Sizi Çağırıyor!” sloganı ile özellikle sömestr tatilinde Mersin’de tatil geçirilmesini öneriyor.   Şöyle diyor:” Bu yıl sömestri tatilinizi kışın en sıcak şehri Mersin’de değerlendirin. Tarih, deniz, yeşillik, dağ, safari, yamaç paraşütü, yat turları, lüks otelleri, ve konaklama merkezleri, muhteşem sofraları, et/ balık lezzetleriyle tanımaya değer şehrimize buyurun. “   Mersin bu yazılanlardan daha da fazlasına sahip değil midir? MİYSAD’ın ve Mehmet Mazak’ın bu değerli ve kentimize önemli katkı sağlayacak girişimini, her birimiz kendi çevremizde ve sosyal medyamızda destekleyebiliriz.   Belediyelerimizin de bu çalışmayı destekleyeceklerini ümit ediyorum. Pratik hayatımızın iyileşmesine ve gündelik sosyolojimizin huzuruna hiçbir katkısı olmayan politik gerilimlerin kör döğüşü içinde hayat akıp gidiyor; bu güzelim kentin özellikle iç turizm açısından benzersiz bir zenginliği var; bunun ülkeye sunulması yalnızca ekonomik açıdan değil, demokratik kültürün paylaşımı ve yurt  duygusunun kökleşmesi bakımından da kıymetlidir.   Hemen her düzeyde insanlarımızı birbirine yabancılaştıran, zenginlikler üzerinden buluşmayı değil, yoksunluklar üzerinden ayrışmayı öngören bir kötücül dile gömüldük; birbirimizle ilgimiz de bu kötücül kasırgayla savrulup duruyor. Bu güzel ülkemizi gezerek, birbirimize gönlümüzü açarak, daha iyi ilişkilere imkân hazırlayarak yaşamayı unuttuk.   İç turizm bu bağlamda büyük bir ilişki ve paylaşma alanıdır. Mersin’imiz sahip olduğu doğal ve sosyolojik zenginlikleriyle, iklimiyle, demokrasi kültürüyle hemen her mevsim tüm ülke için bir çekim merkezidir; ama bu konuyu öne alan bir çalışmayı ihmal ediyoruz. Lütfen başta yerel yönetimler olmak üzere, tüm ilgili çevreler hemen yakın komşumuz Gaziantep’in bu konudaki mucizesini yakından izlesinler. Müthiş bir sosyal ve ekonomik gelişmeyi sadece iç turizme dönük girişimlerle elde ettiler. Lütfen bu meseleyi dikkate alalım ve bu doğrultuda adımlar atalım. Değerli Mehmet Mazak bu konuda önemli bir adım çalışmayı başlatmıştır. Gerisi, bu kentin sorumlu kurumlarına ve insanlarına kalmıştır. MİYSAD’a, Mehmet Mazak’a ve bu projeye katkı verecek hemşerilerimize, kentimizin ve hemşerilerimizin geleceği adına teşekkürler…   HARUN ARSLAN....17 Ocak 2022