Açılış konuşmalarının ardından her iki başkan, Adana ve Mersin’in bölgesel kalkınma vizyonunu konuştu.
Moderatör Prof. Nejat Erk ,dünyada başarıyı yakalamış önemli bölgelerden örnekler verdi. Bu bölgeler hep iki kentin birlikteliğiyle bunu sağlamışlar. Bu tür örnekler Adana – Mersin kentlerinin Çukurova adı altında birleşmesinin doğruluğunu gösteriyor.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı’nın konuşmasının satır aralarındaki sözlerini hatırlayalım; “Adana ve Mersin’le ilgili bir heyecan duymak - ne yapabiliriz - bu kentlerle ilgili diye kafa yormak - bu iki kenti ileri doğru sıçratmakla ilgili bir düşünce ortaya koymuş olmak - Adana ile Mersin’in ortak faydasını düşünen - birbirini engelleyen değil birbirini destekleyen bir yönetim modeliyiz - biz birliktelik istiyoruz - birliktelikle gücümüzün artacağını biliyoruz - bugün buradaki ilk toplantı çözümün başlangıcı ve ilk adım her zaman çok önemlidir”.
Başkan Vahap Seçer de konuşmasında öncelikle “bu toplantının bir siyasi partinin yapacağı toplantıdan çok öte, toplantıda bütün dünya görüşünden insanların olduğunu ve zaten siyasete de yön verenin sivil toplumun olduğunu” öncelikle vurguluyor.
Sivil toplum kuruluşları ve iş insanlarının bir arada çalışma, yatırım yapma kültürünü geliştirmesi gerektiğini belirterek, “İki kenti bir arada büyük bir metropol, megapol haline getirebilirsiniz” ifadelerini kullandı.
Her iki Başkanın da Adana – Mersin yararına yapılacak her şeyin arkasında ve destekçisi olacakları yönünde birleştikleri açıkça görülüyor.
Her iki Başkanının samimi destekleri önemliydi. Bunun bir ilk adım olduğunu ve devam etmesi gerektiği ortak görüşünde birleştiler.
Toplantının ikinci bölümünde de Başkanlar soruları yanıtladılar. Burada STK Başkanlarının da konuya yakın ilgileri görüldü.
* * *
Maalesef yıllarca iki şehrin arasında gereksiz, anlamsız, her iki kent için de kısıtlayıcı bir rekabet sürüp gitti.
Adanalılar tarafından Adana’ya, Mersin’e alternatif liman yapma fikri bile ortaya atıldı!
Yine bitirilemeyen, iki kentin arasındaki Havalimanı; aynı tarihlerde yapılan başarısız fuarlar gibi bugüne kadar yazdığım birçok konuyu tekrarlayabilirim.
İki kent arasında Çukurova Radyosu, Senfoni orkestrası, Opera ve Bale kuruluşlarında hep bir rekabet ve çekişme oldu.
Tüm bunların sonucunda da iki önemli il birleşerek sahip oldukları gücü gösteremediler.
Sn. iş insanı Hüseyin Kış geçtiğimiz günlerde yapılan “Anadolu Buluşmaları” programında Çukurovalı bilincini vurgulayarak “Bölgemizin verimli toprakları, insan kaynağı, sağlık, tarım, turizm, sanayi, lojistik gücüyle birbirini tamamlayan ve bu alanlarda yatırıma hazır, güçlü bir bölge olduğunu” belirtmişti.
Ayrıca “denizaşırı çalışmalarla ülkemizden Orta Doğu, Afrika ve Avrupa’ya açılan bir önemli kapı olduğunu” vurgulamıştı.
Bu yıllarca geciktirilmiş önemli bir tespitti.
* * *
İstanbul’da iki semt arasındaki mesafenin uzaklığına bakıp, Adana ve Mersin’i hep aynı il, Çukurova ili olarak görebiliriz.
Adana -Mersin arasının işletme, bina ve fabrikalarla adeta birleştiğini görüyoruz. Hızlı tren bu iki kenti daha da birleştirdi.
İki kent arasındaki rekabet en başta Havaalanında yaşandı. Adanalılar Havaalanlarının ellerinden gideceğini sandılar. Mersin’e havaalanının yapılmasına karşı çıktılar. Mevcut haliyle Adana havaalanının genişleme imkanı olmadığı biliniyor. O zaman yeni bir havaalanı Adana’nın doğusuna ya da batısına yapılabilirdi ancak. Bununda mantıklısı Adana-Mersin arasındaki Uluslar arası Çukurova Havaalanı olacaktı. İki kentin gelişmesini rekabet dışı nedenlerle (politika ?) hala bitirilemeyen Havalimanı geciktirdi
Yine Havaalanı ile bağlantılı olduğundan geciken Kazanlı Turizm Projesi de iki kentin yararına olacaktı. Bu projenin gerçekleşmesi ve başarısı, Seyhan – Kazanlı projesi olarak da anılan bu projenin, doğuya doğru Adana’ya uzanacağı gerçeğiydi.
O yıllarda Adana’dan DASİFED Başkanı Süleyman Onatça’nın bu projenin yolunun yapılmadığından şikayet ettiğini okuduğumda, Mersin Adana birlikteliği için güzel bir adım diye düşünmüştüm.
Daha sonra Emit Fuarında iki kentin birlikteliği görüldü. Adana ve Mersin’e iyi işbirliği ödülü verildi. Aslında yıllardır özlenen ve olması gereken buydu.
* * *
Avrupa’da yoğun kitle turizmi İspanya’da başlamıştır. Doğuya doğru uzanarak Yunanistan’dan sonra Türkiye’nin Akdeniz kıyılarına ve Antalya’ya kadar ilerlemiştir. Kitle turizminin oluşması ile turistler kitle turizminin yerleşmediği yeni hedefler ararlar. Bu yer Mersin ve Doğu Akdeniz sahilleridir. Mersin sahilleri Adana ve Mersin’in ortak sahilidir.
Bu bile başlı başına birlikte yaratılacak fırsatlardan biridir.
Seyhan-Kazanlı projesinin iptali için Danıştay’a dava açan ve gecikmesini sağlayan Antalyalı avukatları hatırlayalım. Turizmde rekabet edilecek yer Antalya’dır. Bunu yıllar önce Antalyalıların kavradığını görüyoruz.
(devam edecek)
HARUN ARSLAN.... 30 Mart 2022