‘İlim, ahmaklığı gidermez’
Türkiye sanayi devrimini ıskalayarak, Batı’nın gerisinde kaldı. Yaşadıkları ve yaşattıklarıyla bunun bedelini ağır biçimde ödedi. 20.yy. Türkler açısından tarihe kayıp asır olarak geçti. Dünya artık yeni bir çağa yelken açıyor. Yaşanan sıkıntılar yeni dönemin sancılarıdır. Yeni dönem, buna dijital çağ deniyor çoğunlukla, kendi kurum ve kuralları ile gelecek. Kendi sistemi, anlayışı, para birimi vb. olacak.
Bundan bir önceki dünya düzeni 2. Dünya Savaşı sonrasında kuruldu. ABD devleti liderliği üstlendi. Para birimini uluslar arası geçer akçe kıldı. ABD hegemonyasında dünya pek de mutlu olmadı. Şimdilerde ise yeni bir dünya düzeninin kurulumu gerçekleşiyor. 2045 gibi bu yeni düzenin yerleşeceği varsayılıyor. Tabii gelecekle ilgili yaşanacaklar tahminlerden ibaret. Birebir olacakmış gibi anlatmak ve inanmak çok doğru değildir. Fakat geleceğe hazırlanmak, geleceğin teknolojilerini de üretmek gerekiyor.
Türkiye dijital çağı ıskalamak istemiyor. Dijital çağın başat aktörü yapay zeka ve onunla bağlantılı teknolojilerdir. Yakın gelecekte tüm nesneler internete bağlanacak. Her makinaya, araca komut verilecek. Dronlar, kuantum bilgisayarlar, otonom araçlar, pilotsuz uçaklar, hologram teknolojileri günlük hayatta olağan sayılacak. İnsan beyni bilgisayara aktarılacak. Yapay zeka ve insan adeta bütünleşecek.
Peki, hakkında bu denli çok konuşulan yapay zeka nedir? Çok genel anlamda ‘öğrenen, insansı çözümler üreten, hızlı kararlar veren, verileri anında işleyen, insan zekasını taklit eden ve sürekli gelişim gösteren sanal zekadır’ diye tanımlanmaktadır.
2017 yılında Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi kuruldu. 2021 yılında Türkiye’nin ilk ulusal yapay zeka stratejisi açıklandı. Bilişim vadisinde ulusal strateji kamuoyuna tanıtıldı. 2025 hedefleri başlığı altında o yıl, yapay zeka istihdamının en az 50 bin kişiye ulaşması ve 81 ilin tamamında yapay zeka atölyeleri kurulması hedeflendi. 2022 Ocak ayı itibarıyla Türkiye yapay zeka alanındaki girişim sayısı 226’ya çıktı.
Sanayi devrimini kaçıran Türkiye bu kez işi sıkı tutuyor. Türkiye yapay zeka girişimciliğinde Avrupa ülkeleri arasında en çok yatırımcı çeken 10. ülke oldu.
Yapay zeka alanında öncü çalışmaları ile tanınan Konya- Karatay Üniversitesinden Doç. Dr. Oktay Altun önemli açıklamalarda bulundu. Doktorasını ABD’de yapan Altun, kurduğu ar-ge şirketi ile Havelsan firmasıyla projeler geliştiriyor. Türkiye’nin yapay zeka alanındaki konumu için; “ Eskiden geriden geliyorduk. Şu anki noktada dünya ile başa baş gidiyoruz. Tabii ki lider ABD. Ama bazı konularda örneğin haberleşmede iyiyiz. Yapay zekada tren henüz kaçmadı” diyerek umut verdi.
Doç. Dr. Altun, Havelsan firmasıyla savunma sanayi ürünleri için projeler geliştiriyor. Canlılardaki karar verme kabiliyetleri nesnelere uyarlanmaya çalışıyor. Otonom araçların sürü halinde birbirleriyle uyum içinde hareket etme karar verme, taarruz etme gibi konuları ilk önce simülasyon ortamında deneyen Türk bilim insanları geleceğin, otonom cihazların yapay zeka ile sevk ve idare edilmesinde olduğunu vurguluyorlar. Örneğin bu, savunma sanayinde birden fazla aracın sürü teknolojisi ile ortak operasyonu anlamı taşıyor.
Dünyada birçok buluş ilk savunma sanayileri için üretilir. Daha sonraları bu teknolojiler sivil kullanıma da açılır. Örneğin internet, 1960’lı yılların sonuna doğru bir Pentagon iç haberleşme aracı olarak ortaya çıktı. O bakımdan yeni teknolojilere askeri buluşlar gözüyle bakılmamalı sadece. Ordularda kara, hava ve deniz kuvvetlerine ilaveten uzay kuvvetleri ve de yapay zeka kuvvetleri biriminin eklenmesi gündemdedir. Savaş teknolojilerinde gelişmeler oraya doğru ilerlemektedir.
İnsansız hava, deniz ve kara araçlarının hangi oranda ve başarıda birbirileriyle koordineli biçimde yapay zeka güdümünde operasyon yapabilmeleri, geleceğin savaşlarının galibini belirleyecek. Geleceğin savaşlarının galibi, yapay zeka yazılımlarını en iyi şekilde yapabilen ve uyum içinde çalıştırabilen ülkelerin olacak. Ülkemiz insansız otonom araçlar teknolojilerinde dünyada şimdiden iyi bir yer edinmiş durumdadır.