Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Çip

‘Aklı olmayanın zevki çok olur’     İnsanlığın onca dertlerine sanki yetmezmiş gibi bir de çip krizi eklendi. Çipler gelişen çağımızda sürekli gündemde. Çipler hemen tüm elektronik eşyalarda kullanım imkanı bulurken, buna son zamanlarda bir de insanlara çip takma söylentisi yayıldı. Bilhassa pandemi dönemi bunun miladı olarak kabul görmelidir. Zira aşı içine nano boyutta çiplerin katıldığı ve buradan insanlara verildiği gibi birçok uçuk söylenti yayıldı.   Çipler ulaştığı küçüklük ve kapasite zenginliği bakımından insan dahil hemen her şeye takılabilecek seviyeye ulaştı. Bu gelişmişlik seviyesi, ister istemez kötü niyetli kullanımlar için insanlarda kuşkular oluşturmaktadır. Bunda şüphesiz bilim kurgu filmlerinin de etkisi vardır. Çip teknolojisi her geçen gün yeni kabiliyetler kazanmaktadır. Boyları küçük ama işlevleri büyüktür. Çip teknolojisinin kullanım alanı itibarıyla sınır tanımazlığı ve hemen her şeyin içine konabilme özelliliği, onu önemli kılmaktadır.   Çip, kabaca tarif edildiği itibarıyla bir levha üzerine yerleştirilen elektronik devreler grubudur. Elektrikle kullanılan tüm ürünlerin içindedir. Kredi kartlarından, otomobillere, telefon sim kartlarına her yerdedir. Bu bakımdan çip üretemeyen ülkeler, elektronik alanında dışa bağımlı sayılmalıdır. Dünyadaki çip üreticileri Çin, Rusya, ABD, Norveç, Fransa, Brezilya ve Tayvan gibi ülkelerdir.   Üretiminin inanılmaz zor olması ve her geçen gün daha da zorlaşması, yatırım maliyetinin büyüklüğü, dünyada üretim tekelini elinde tutan ülkelere avantajlar sağlamaktadır. Bir çip üretmek için üç ay zamana ihtiyaç duyulur. Tozsuz odalar, milyonlarca dolarlık makinalar ve tabii teknolojik bilgi birikimi gerekmektedir.   Bilgiyi depolayan ve dijitalleşen dünyanın kilit ürünü çiplerin önemi giderek artıyor. Ancak son yıllarda çip üretimi ve tedariki, aynı anda hem talep artışı hem de farklı nedenlerden ötürü üretimin düşmesi, dünyayı bir çip kriziyle karşı karşıya bıraktı. Tarihte birçok kez çeşitli sebeplerle çip krizleri yaşandı. Son yaşanan ve halen devam eden ise bunları en kapsamlısıdır. Başlıca nedenler arasında pandemi, ABD-Çin ticaret savaşları gelmektedir. Bilhassa salgın, tedarik zincirlerini hiç olmadığı kadar bozdu.   Ülkeler krizi aşmak için ilave yatırımlara girişti. ABD, Çin, Güney Kore bu yatırımcıların önünde giden ülkeler. 2030’lu yıllarda Çin ve Tayvan’ın dünya çip piyasasındaki paylarının yüzde 42 seviyelerine ulaşması bekleniyor. Halen güçlü biçimde yaşanan dünya enflasyonist ortamında çip krizinin de etkisi azımsanmayacak derecededir. Ukrayna- Rusya savaşı da çip krizini daha ileri boyutlara taşımıştır.   Çip krizi Türkiye’yi de olumsuz etkilemektedir. Bilindiği üzere Türkiye TOGG markasıyla bu yıl içinde elektrikli otomobil sektörüne giriş yapacaktır. Ülkemiz salgın öncesinde Malezya ile imzalanan bir antlaşmayla çip üretimine adım atmıştı. Bu alanda tecrübe sahibi Malezya ile kurulacak fabrikayla Türkiye önemli bir kazanım elde edecektir.    Türkiye’nin öncü savunma sanayi şirketi Aselsan da  Bilkent üniversitesi ortaklığıyla kurulan savunma, uzay, haberleşme ve enerji sektörleri için Türkiye’nin ilk çip fabrikasının kurulumu, Bilkent yerleşkesi teknokent bölgesinde yapılmıştır.     Ayrıca TÜBİTAK’ın ürettiği ‘Çakıl’ adındaki mikro işlemciyle de otomobil sektöründe oluşacak muhtemel aksaklıklar giderilmeye çalışılacak. Türkiye’nin çip alanında yapacağı hamleler, dünyadaki pazarlardan alacağı payı arttıracaktır.  Bütün bunlar tıpkı enerji meselesinde olduğu gibi ‘kendi kendine yetebilirliliğin’ önümüzdeki dönemde kilit konulardan biri olacağını göstermektedir.     
Ekleme Tarihi: 20 Haziran 2022 - Pazartesi

Çip

‘Aklı olmayanın zevki çok olur’

 

  İnsanlığın onca dertlerine sanki yetmezmiş gibi bir de çip krizi eklendi. Çipler gelişen çağımızda sürekli gündemde. Çipler hemen tüm elektronik eşyalarda kullanım imkanı bulurken, buna son zamanlarda bir de insanlara çip takma söylentisi yayıldı. Bilhassa pandemi dönemi bunun miladı olarak kabul görmelidir. Zira aşı içine nano boyutta çiplerin katıldığı ve buradan insanlara verildiği gibi birçok uçuk söylenti yayıldı.

  Çipler ulaştığı küçüklük ve kapasite zenginliği bakımından insan dahil hemen her şeye takılabilecek seviyeye ulaştı. Bu gelişmişlik seviyesi, ister istemez kötü niyetli kullanımlar için insanlarda kuşkular oluşturmaktadır. Bunda şüphesiz bilim kurgu filmlerinin de etkisi vardır. Çip teknolojisi her geçen gün yeni kabiliyetler kazanmaktadır. Boyları küçük ama işlevleri büyüktür. Çip teknolojisinin kullanım alanı itibarıyla sınır tanımazlığı ve hemen her şeyin içine konabilme özelliliği, onu önemli kılmaktadır.

  Çip, kabaca tarif edildiği itibarıyla bir levha üzerine yerleştirilen elektronik devreler grubudur. Elektrikle kullanılan tüm ürünlerin içindedir. Kredi kartlarından, otomobillere, telefon sim kartlarına her yerdedir. Bu bakımdan çip üretemeyen ülkeler, elektronik alanında dışa bağımlı sayılmalıdır. Dünyadaki çip üreticileri Çin, Rusya, ABD, Norveç, Fransa, Brezilya ve Tayvan gibi ülkelerdir.

  Üretiminin inanılmaz zor olması ve her geçen gün daha da zorlaşması, yatırım maliyetinin büyüklüğü, dünyada üretim tekelini elinde tutan ülkelere avantajlar sağlamaktadır. Bir çip üretmek için üç ay zamana ihtiyaç duyulur. Tozsuz odalar, milyonlarca dolarlık makinalar ve tabii teknolojik bilgi birikimi gerekmektedir.

  Bilgiyi depolayan ve dijitalleşen dünyanın kilit ürünü çiplerin önemi giderek artıyor. Ancak son yıllarda çip üretimi ve tedariki, aynı anda hem talep artışı hem de farklı nedenlerden ötürü üretimin düşmesi, dünyayı bir çip kriziyle karşı karşıya bıraktı. Tarihte birçok kez çeşitli sebeplerle çip krizleri yaşandı. Son yaşanan ve halen devam eden ise bunları en kapsamlısıdır. Başlıca nedenler arasında pandemi, ABD-Çin ticaret savaşları gelmektedir. Bilhassa salgın, tedarik zincirlerini hiç olmadığı kadar bozdu.

  Ülkeler krizi aşmak için ilave yatırımlara girişti. ABD, Çin, Güney Kore bu yatırımcıların önünde giden ülkeler. 2030’lu yıllarda Çin ve Tayvan’ın dünya çip piyasasındaki paylarının yüzde 42 seviyelerine ulaşması bekleniyor. Halen güçlü biçimde yaşanan dünya enflasyonist ortamında çip krizinin de etkisi azımsanmayacak derecededir. Ukrayna- Rusya savaşı da çip krizini daha ileri boyutlara taşımıştır.

  Çip krizi Türkiye’yi de olumsuz etkilemektedir. Bilindiği üzere Türkiye TOGG markasıyla bu yıl içinde elektrikli otomobil sektörüne giriş yapacaktır. Ülkemiz salgın öncesinde Malezya ile imzalanan bir antlaşmayla çip üretimine adım atmıştı. Bu alanda tecrübe sahibi Malezya ile kurulacak fabrikayla Türkiye önemli bir kazanım elde edecektir.

   Türkiye’nin öncü savunma sanayi şirketi Aselsan da  Bilkent üniversitesi ortaklığıyla kurulan savunma, uzay, haberleşme ve enerji sektörleri için Türkiye’nin ilk çip fabrikasının kurulumu, Bilkent yerleşkesi teknokent bölgesinde yapılmıştır.  

  Ayrıca TÜBİTAK’ın ürettiği ‘Çakıl’ adındaki mikro işlemciyle de otomobil sektöründe oluşacak muhtemel aksaklıklar giderilmeye çalışılacak. Türkiye’nin çip alanında yapacağı hamleler, dünyadaki pazarlardan alacağı payı arttıracaktır.

 Bütün bunlar tıpkı enerji meselesinde olduğu gibi ‘kendi kendine yetebilirliliğin’ önümüzdeki dönemde kilit konulardan biri olacağını göstermektedir.  

  

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.