Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş. Genel Müdürü Johan Van Daele ile yeni Valimizin karşılama töreninde tanışmıştım. Bir süre sohbet etme fırsatım oldu. Biraz İngilizce, biraz Almanca konuştuk. Kentin yeni atanan yerel yöneticisini karşılamaya gelmesi, Mersin’i tanıması ve kente duyarlı bir kişi olması beni etkilemişti.    İlk kez Mersin Limanı’ndan bir yetkili ile karşılaşmış ve tanışmıştım.                 *     *    * 2015  ve 2020  yıllarında  Mersin Limanı ile ilgili yazdığım yazıları kısaca hatırlayalım:   * 1950’ li yıllarda Adana- Mersin rekabeti ortamında liman da gündeme gelmişti. Adanalılar Seyhan nehrinin denize döküldüğü yerin genişletilerek limanın oraya yapılması fikrini ortaya atmıştı; fakat bu düşünce kabul görmedi ve Mersin Limanı yapıldı. Adana Sanayi Odası, Mersin Limanı’nın Adana’nın ticari yükünü kaldıramayacağı, bu nedenle de Adana’ya yeni bir liman yapılması gerektiği fikrini ortaya attı. Mersin limanının işleyişini ve yoğunluğunu her yıl artan rakamlarda görüyoruz. Bundan dolayı limanın genişlemesi konusu önem kazanmıştı.   * Bundan önceki Büyükşehir Belediyesi yönetiminde, limanın genişlemesi konusu gündeme geldi; Limanı işleten firma bu konuda Büyükşehir Belediyesi’ne müracaatta bulundu: Belediye hiç bir bedel ödemeyecek ve Mersin daha büyük bir liman sahibi olacaktı. Sonuç ne oldu dersiniz? Teklif, Büyükşehir Belediye Meclisi’nde reddedildi! Peki reddedilmeye yol açan çok önemli sebep neydi? İki sebep ortaya kondu: Konteynerler kentin görünüşüne zarar verecektir.  Kentin rüzgarını kesecektir. Böylece bu çok önemli fırsat, vizyon yoksunu bir irade tarafından gülünç bir gerekçeyle reddedilmiş oldu.   Konteynerlerin kent ve ülke ekonomisi başta olmak üzere, işgücü ve sosyal hayatın gelişmesine büyük katkı anlamına geleceğini her nedense anlayamayan bir Büyükşehir Belediyesi! Mersin Limanı’nın genişletilmesi, her açıdan elzemdir; kent ve ülke gelişimi açısından sayısız faydası vardır. Mesela, büyütülmüş bir Mersin Limanı şimdiki artan jeo-politik şartlarda çok daha parlak bir fonksiyona sahip olurdu. Konuyu kısaca Sn. Vali’mizle de konuştum. Kendileri, mevcut kapasitesiyle de Mersin Limanı ve elbette Mersin’deki yönetim iradesiyle birlikte kentteki ileri lojistik düzey, Beyrut Limanındaki hizmet açığına yardımcı olma konusunda hazır olduğunu ifade ettiler. Bu vesileyle, Mersin’deki sosyo-ekonomik tartışmalara, pozisyon alışlara; kişi, kurum ve kuruluşlardaki vizyon sorununa çağın gerekleri doğrultusunda daha dikkatle bakmakta yarar olduğu açığa çıkmıştır. *    *    *   Sn Genel Müdür Johan Van Daele ile tekrar Soli Güneş Festivali basın toplantısında karşılaştım. İki yıldır salgın dolayısıyla yapılmayan bu çok anlamlı bu festivali de gerçekten özlemişiz. Yüzlerce yıl sonra sütunların gölgesinde antik kentte yapılan bu basın toplantısı çok anlamlı ve etkileyici idi. Tam sütunların bittiği yerde antik limanın başladığını düşünürken Soli Festivali ve antik limanın ortaya çıkarılması için MİP Genel Müdürü sn. Johan Van Daele’nin ciddi bir maddi destek vermesi çok anlamlıydı. İlk görüşmemizde edindiğim olumlu intiba ve Mersin’e duyarlılığı konusunda yanılmadığımı gördüm. Mersin Limanı Yöneticisinin bu Akdeniz’in en önemli ve iyi muhafaza edilmiş bir antik limanının ortaya çıkarılmasında katkı vermesi çok önemli.   Sn.Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan’ın yıllardır Soli kazılarına verdiği desteği ve Aratos’un Mezarının ve antik limanın ortaya çıkarılmasındaki büyük çabasını ve gayretini takdirle izledik. Nihayet Aratos’un Mezarı’nda büyük uğraşlarla sona gelindi. Antik Liman konusu da gerçekleşince Sn. Neşet Tarhan kentimize uluslararası alanda bir önemli zenginlik kazandırmış olacaktır ve bu başarı ile hep takdirle anılacaktır.   Sn. Genel Müdür . Johan Van Daele’e ve Sn. Neşet Tarhan’a teşekkür ediyor bu işbirliğinin devam etmesini ve sonuç alınmasını temenni ediyorum.   HARUN ARSLAN.....22 Haziran 2022