“ Altyapı, üstyapıyı belirler”
Karamsar, olumsuz yazıların, felaket haberlerinin alıcısı çoktur. Trajik konuların, kişisel dramların müşterisi hazırdır. 17 yıldır köşe yazıları yazmaktayım. Genelde müspet, pozitif yazılara yer veririm. Bilirim ki insanın içini karartan yeterince haber odağı var. Ben de kendimce farklı bir yol izlemek istedim. Hatta bi ara ( isteklilere benden bir önerme, fikir olsun) ‘Pozitif Haber’ adında bir internet sitesi bile kurmayı düşündüm. Orada sadece olumlu haberler, başarılı, mutlu insan hikayeleri yayınlamayı planlıyordum. Ama özel sebeplerden dolayı fikrimi uygulamaya koyamadım.
Yazar, kişisel dünya görüşünü, duruşunu işlediği konulara yansıtır mutlaka. Benim ısrarla pozitif şeyler yazma isteğim, kimi çevrelerce yanlış algılanıyor biliyorum. Öyle ki sipariş yazı yazdığımı düşünenler dahi var. Tabii bu demek değildir ki dünya sorunsuz ve her şey pespembe. Fakat dediğim gibi ben, olumlu bakmak, olumlu düşünmek istiyorum.
Bugünkü rüzgar konusu da onlardan biridir. Günümüz dünyasının sorunları belli. Enerji, iklim, gıda güvenliği, göç, pahalılık vb..meseleler gündemi işgal etmeye devam ediyor. Türkiye, son yıllardaki atılımları, izlediği dış politika ve bulunduğu coğrafi konumu bakımından belirleyici öneme sahiptir. Ne yazık ki ülkemiz enerjide dışa bağımlıdır. Birçok meselenin temelinde enerji bağımlılığı ve ona ödenen paralar yatmaktadır.
Son dünya krizleri de gösterdi ki enerjide çeşitlilik çok önemli. Bu, tüm yumurtaları aynı sepete koymamaya benzer. Enerjide mümkün mertebe birçok kaynaktan beslenmek gerekir. Temiz enerji günümüzde revaçtadır. Türk toplumu enerji bağımsızlığının yolunu rüzgar ve güneş enerjisinde buluyor. Toplumun yüzde 55’i enerjide dışa bağımlılığı büyük sorun olarak görüyor. Türkler dışa bağımlılığın önüne geçmek için yüzde 70 oranında güneş ve rüzgara yönelmek gerektiğini düşünüyor. Bu amaçla Türkiye Avrupa’nın ve bölgesinin rüzgar enerjisinde yeni üretim ve inovasyon merkezi haline gelmeyi hedefliyor.
Halihazırda Türkiye Avrupa’nın 5. büyük rüzgar ekipmanı üreticisidir. 2021 yılında bu alanda 1.5 milyar euroluk ihracat gerçekleştirmiştir. Türkiye rüzgar enerjisi kurulu gücü bu senenin ağustos ayı itibarıyla 11 bin 137 megavata ulaşmış durumda (2012 yılı kurulu güç -2 bin 355 megavat). Bu haliyle ülkemiz rüzgar kurulu gücü bakımından Avrupa’da 7. dünyada 12. sırada bulunmaktadır. Türkiye elektrik üretiminin yüzde 46’ını yenilenebilir enerjilerden sağlamaktadır.
Türkiye rüzgar enerji sektörü Almanya’ya çıkartma yaptı. Yenilenebilir enerji dalında dünyanın öncü ülkesi Almanya, geçen aydaki Hamburg fuarında Türk firmaları ağırladı. Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün önde gelen şirketlerinden 130 kişilik heyet, Anadolu’nun rüzgar enerjisindeki potansiyelini yabancı yatırımcılara tanıttı. Yakın geçmişe değin bu türden haberleri pek duymazdık. Ülkemiz hemen her alanda ithalatçı konumda iyi bir müşteri idi. Oysa günümüzde dünya arenasına çıkan yüzlerce, binlerce şirketimiz ihracat kapıları aramakla meşgul.
Hamburg’ta rüzgar teknolojisi alanındaki ürünlerini sergileyen Türk firmaları yeni iş bağlantıları kurdu. Hamburg fuarı Çin’den sonra dünyanın ikinci büyük rüzgar enerjisi fuarı özelliğini taşıyor. Türkiye rüzgar enerjisi üretici firmaları 20 bin kişilik istihdama ulaşmış durumda. Gelişen ve hızla büyüyen sektör, Avrupa ve Orta Asya’nın merkezi olmaya hazırlanıyor. İzmir ilimiz ülkenin karadaki rüzgar enerjisinin yüzde 20’sine ev sahipliği yaparak bu alanda lider il konumundadır. Türkiye’nin sıfır emisyon hedefine ulaşması için daha çok rüzgar enerji santralleri kurması gerekiyor. Bu hedefe ise şimdiki kurulu gücü 8 kat arttırarak 30 yıl içerisinde ulaşmayı planlıyor.