Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Topraksız Tarımda Devrim

“Zahmette rahmet vardır”     Dünyada toptan yok oluş yaşanmadıkça çıkış yolları, umut hep vardır. İnsan soyu bir şekilde yeni metotlar, icatlar geliştirir ve yoluna devam eder. Dünyadaki sıkıntıların çoğu insan kaynaklıdır. Yoksa dünya kaynakları tüm insanlığa fazlasıyla yeter. İklim değişikliğinde, çevre kirliliğinde hep insan parmağı vardır.   Dünya kurak dönemden geçiyor. Sulak alanlar kuruyor. Barajlardaki su seviyeleri düşüyor. Gıda üretimi ve tedariki iklim, savaş ve krizler kaynaklı zora giriyor. Gıda ürünleri sürekli pahalanıyor. Ukrayna savaşı, tahıl ambarı konumundaki Rusya ve Ukrayna’daki üretimi hem düşürüyor hem de mevcut gıdanın ihtiyaç sahibi ülkelere ulaşımını engelliyor.    Dünyanın bir numaralı gübre ve gübre kimyasalları üreten ülkesi Rusya, konan ambargolar nedeniyle gübre talebini karşılayamıyor. Biliyorsunuz su ve gübre tarımda en önemli iki unsurdur. Artan elektrik ve yakıt masrafları da tarımı olumsuz etkileyen diğer unsurlardır.   Dünyada gidişat böyle iken, diğer taraftan insanlar buradan çıkış yolları arıyor. Toprağa, suya, gübreye daha az ihtiyaç duyan tarım metotları geliştirmeye çalışıyor. Süreç, örtülü tarıma, daha az suyla yapılan ve hatta topraksız tarıma doğru kayıyor. Türkiye son 25 yılda 36 milyon metrekare olan sera üretim alanını günümüzde 80 milyon metre kareye çıkartarak bu alandaki verimliliği yakalamak istemektedir.        İklimdeki kestirilemez faktörler bilim insanlarını farklı arayışlara yönlendirmektedir. Bu çabanın başında topraksız tarım gelmektedir. Topraksız tarım bundan böyle daha sık konuşulacak ve devreye girecek yöntemlerdendir.   Yakın gelecekte tarım sadece kırsal alan üretimiyle sınırlı kalmayacaktır. Tasarlanan akıllı şehirler aynı zamanda birer tarım üretim merkezleri olacaktır. Topraksız tarım şehirlerde, yüksek binalarda bilgisayar denetiminde ısı, ilaçlaması, gübrelemesi suni ışıklandırma eşliğinde 7/24 tarım yapımına ve hasadına imkan verecektir. Bu günlerin seracılık atağı yakın gelecekte yerini, gökdelen tarımına geçişe bırakacaktır. Topraksız tarım, aynı zamanda Ay’daki veya Mars’taki kolonileşme için de gerek duyulan bir yöntemdir. Dünyadaki bu gelişmeler uzayda yerleşim kurmanın ön çabaları olarak görülebilir.   İzmir’de yaşayan bir girişimci, topraksız tarımda daha kaliteli ürün için ‘güneşi taklit eden teknoloji’ geliştirdi. Topraksız tarım sistemleri konusunda araştırma geliştirme faaliyetinde bulunan elektrik-elektronik yüksek mühendisi Mert Kalaycı; az su kullanarak kaliteli ürünler yetiştirebilmek için ‘ güneşin hareketini taklit eden aydınlatma sistemi’ geliştirdi. Kurduğu şirket ile topraksız tarımı bitkisel aydınlatma ve yazılımla birleştiren Kalaycı; ‘Smart Garden-Akıllı Bahçe’ adlı projeyle domatesten salatalığa, çilekten safrana farklı bitkileri, güneş görmeyen ortamlarda geleneksel tarıma göre daha az su kullanarak topraksız tarımla yetiştirdi.   Sistem, güneşlenme saatini arttırarak bitkilerin hızlı büyümesini sağladı. Güneşe ihtiyaç duymayan ve olumsuz hava koşullarından etkilenmeyen üretim biçiminde, dört mevsim aynı miktarlarda ürün elde etmek mümkün kılındı. Sistem; çeşitli sensörler, ekipmanlar ve yazılım sayesinde otomatik çalışıyor, akıllı telefon ve tabletle uzaktan kontrol edilebiliyor.   Yeni geliştirilen sistem topraksız tarımı fideden değil tohumdan başlatıyor. TÜBİTAK’tan destek alan sistem, bitkiler üzerinde veri toplamaya ve akıllı aydınlatma ile ilk aşamada yüzde 95 daha az su isteyen, güneşe ihtiyaç duymayan şekilde geliştirildi. Topraksız tarımda genelde fideden büyütme yöntemi yeni sistemde tohumdan başlatıldı. 104 farklı sebze ve meyve türünde tat ve aroma ile ilgili veriler toplanmaya başladı.   İzmir Ekonomi Üniversitesi ve ODTÜ Teknokent’in de katılım sağladığı çalışma, bitkiye fotosentez adına gerekli olan ışığı farklı dalga boyları ile veriyor. Girişimci Mert Kalycı çalışma hakkında şu bilgileri veriyor; “Akıllı aydınlatma sistemlerinde bitkinin tadına da müdahale edebileceğimizi gördük. Farklı foton algoritmaları bitkinin tadına müdahaleyi sağlıyor. Sistemimizde aynı bitki 20-30 günde de 17 günde de büyüyebiliyor. Farklı aroma ve tatlarda bitkiyi yetiştiriyoruz. İstenilen bitkiyi istenilen kalite ve aromada yüzde 95 az su kullanarak, 12 ay boyunca kesintisiz üretebiliyoruz. Bunu yaparken zirai ilaç kullanmıyoruz. Toprakta 95 günde büyüyen bir bitkiyi burada 35 günde büyütebiliyoruz.”   Sistem, İstanbul, Ankara, Antalya, Muğla ve İzmir’deki bazı topraksız tarım işletmelerinde test amaçlı kullanıma da geçmiştir.      
Ekleme Tarihi: 01 Aralık 2022 - Perşembe

Topraksız Tarımda Devrim

“Zahmette rahmet vardır”

 

  Dünyada toptan yok oluş yaşanmadıkça çıkış yolları, umut hep vardır. İnsan soyu bir şekilde yeni metotlar, icatlar geliştirir ve yoluna devam eder. Dünyadaki sıkıntıların çoğu insan kaynaklıdır. Yoksa dünya kaynakları tüm insanlığa fazlasıyla yeter. İklim değişikliğinde, çevre kirliliğinde hep insan parmağı vardır.

  Dünya kurak dönemden geçiyor. Sulak alanlar kuruyor. Barajlardaki su seviyeleri düşüyor. Gıda üretimi ve tedariki iklim, savaş ve krizler kaynaklı zora giriyor. Gıda ürünleri sürekli pahalanıyor. Ukrayna savaşı, tahıl ambarı konumundaki Rusya ve Ukrayna’daki üretimi hem düşürüyor hem de mevcut gıdanın ihtiyaç sahibi ülkelere ulaşımını engelliyor.

   Dünyanın bir numaralı gübre ve gübre kimyasalları üreten ülkesi Rusya, konan ambargolar nedeniyle gübre talebini karşılayamıyor. Biliyorsunuz su ve gübre tarımda en önemli iki unsurdur. Artan elektrik ve yakıt masrafları da tarımı olumsuz etkileyen diğer unsurlardır.

  Dünyada gidişat böyle iken, diğer taraftan insanlar buradan çıkış yolları arıyor. Toprağa, suya, gübreye daha az ihtiyaç duyan tarım metotları geliştirmeye çalışıyor. Süreç, örtülü tarıma, daha az suyla yapılan ve hatta topraksız tarıma doğru kayıyor. Türkiye son 25 yılda 36 milyon metrekare olan sera üretim alanını günümüzde 80 milyon metre kareye çıkartarak bu alandaki verimliliği yakalamak istemektedir.     

  İklimdeki kestirilemez faktörler bilim insanlarını farklı arayışlara yönlendirmektedir. Bu çabanın başında topraksız tarım gelmektedir. Topraksız tarım bundan böyle daha sık konuşulacak ve devreye girecek yöntemlerdendir.

  Yakın gelecekte tarım sadece kırsal alan üretimiyle sınırlı kalmayacaktır. Tasarlanan akıllı şehirler aynı zamanda birer tarım üretim merkezleri olacaktır. Topraksız tarım şehirlerde, yüksek binalarda bilgisayar denetiminde ısı, ilaçlaması, gübrelemesi suni ışıklandırma eşliğinde 7/24 tarım yapımına ve hasadına imkan verecektir. Bu günlerin seracılık atağı yakın gelecekte yerini, gökdelen tarımına geçişe bırakacaktır. Topraksız tarım, aynı zamanda Ay’daki veya Mars’taki kolonileşme için de gerek duyulan bir yöntemdir. Dünyadaki bu gelişmeler uzayda yerleşim kurmanın ön çabaları olarak görülebilir.

  İzmir’de yaşayan bir girişimci, topraksız tarımda daha kaliteli ürün için ‘güneşi taklit eden teknoloji’ geliştirdi. Topraksız tarım sistemleri konusunda araştırma geliştirme faaliyetinde bulunan elektrik-elektronik yüksek mühendisi Mert Kalaycı; az su kullanarak kaliteli ürünler yetiştirebilmek için ‘ güneşin hareketini taklit eden aydınlatma sistemi’ geliştirdi. Kurduğu şirket ile topraksız tarımı bitkisel aydınlatma ve yazılımla birleştiren Kalaycı; ‘Smart Garden-Akıllı Bahçe’ adlı projeyle domatesten salatalığa, çilekten safrana farklı bitkileri, güneş görmeyen ortamlarda geleneksel tarıma göre daha az su kullanarak topraksız tarımla yetiştirdi.

  Sistem, güneşlenme saatini arttırarak bitkilerin hızlı büyümesini sağladı. Güneşe ihtiyaç duymayan ve olumsuz hava koşullarından etkilenmeyen üretim biçiminde, dört mevsim aynı miktarlarda ürün elde etmek mümkün kılındı. Sistem; çeşitli sensörler, ekipmanlar ve yazılım sayesinde otomatik çalışıyor, akıllı telefon ve tabletle uzaktan kontrol edilebiliyor.

  Yeni geliştirilen sistem topraksız tarımı fideden değil tohumdan başlatıyor. TÜBİTAK’tan destek alan sistem, bitkiler üzerinde veri toplamaya ve akıllı aydınlatma ile ilk aşamada yüzde 95 daha az su isteyen, güneşe ihtiyaç duymayan şekilde geliştirildi. Topraksız tarımda genelde fideden büyütme yöntemi yeni sistemde tohumdan başlatıldı. 104 farklı sebze ve meyve türünde tat ve aroma ile ilgili veriler toplanmaya başladı.

  İzmir Ekonomi Üniversitesi ve ODTÜ Teknokent’in de katılım sağladığı çalışma, bitkiye fotosentez adına gerekli olan ışığı farklı dalga boyları ile veriyor. Girişimci Mert Kalycı çalışma hakkında şu bilgileri veriyor; “Akıllı aydınlatma sistemlerinde bitkinin tadına da müdahale edebileceğimizi gördük. Farklı foton algoritmaları bitkinin tadına müdahaleyi sağlıyor. Sistemimizde aynı bitki 20-30 günde de 17 günde de büyüyebiliyor. Farklı aroma ve tatlarda bitkiyi yetiştiriyoruz. İstenilen bitkiyi istenilen kalite ve aromada yüzde 95 az su kullanarak, 12 ay boyunca kesintisiz üretebiliyoruz. Bunu yaparken zirai ilaç kullanmıyoruz. Toprakta 95 günde büyüyen bir bitkiyi burada 35 günde büyütebiliyoruz.”

  Sistem, İstanbul, Ankara, Antalya, Muğla ve İzmir’deki bazı topraksız tarım işletmelerinde test amaçlı kullanıma da geçmiştir.

     

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.