Adnan Menderes dolgu alanı, Mersinin gözbebeğidir. Nefes alınacak, spor yapılacak, stres atılabilecek ender yerlerdendir. Ne var ki halkımız, buna yeni hemşerilerimiz Suriyeli vatandaşlar dahil, orayı tam istenildiği gibi tutamamaktadır. Park içindeki spor aletleri, oturaklar, kameriyeler hor kullanılmakta, her yere çöp bırakılmakta, çirkin görüntüler oluşmaktadır.
Her zaman söylerim. Bir şeyi yapmak kurmak ayrı, onu özenle amacına uygun kullanmak, korumak ayrıdır. Özellikle kamusal alanları korumak, temiz bakımlı tutmak hususunda, sicilimiz pek parlak sayılmaz. Öyle ki aslan olmaya çok meyilli milletimiz Aslan yattığı yerden belli olur sözünü üzerine fazla alınmaz. Aslan gibi olmak ile gururumuz okşanır ancak bulunduğumuz ortam aslana hiç yakışmaz.
Ya da o çok bildik, dillere pelesenk olan Temizlik imandandır hadisi de toplumda pek karşılık bulamaz. Ah, şu çöplerimizi gereken yerlere bırakmayı bir öğrensek, basamak atlamış sayılırız. Yazı ilerliyor ama sanki yazı başlığından uzaklaşıyor gibiyiz. Oysa benim bugünkü amacım Kent Bisikleti anlatmaktı.
KentBis; bu yeni uygulama şu aşamada Adnan Menderes Bulvarında hizmet verecek. Altı noktada kurulan bisiklet park istasyonlarından kiralanan bisikletler hizmete sunuldu. Sunuldu sunulmasına fakat bununla bitmiyor Bisikletlere binebilmek için birtakım bürokratik işlemleri tamamlamak gerekiyor. KentBis- Bisiklet Kiralama Programı Kartına sahip olmak için: KentBis- Akıllı Bisiklet Merkezine uğramak, bir adet nüfus cüzdan fotokopisi veya TC numaralı ehliyet fotokopisi, bir adet fotoğraf ile oradaki matbu sözleşmeyi imzalamak, kart bedelini ödemek gerekiyor. Ardından iki gün bekleyip, açılan kartınız ile hizmetten yararlanmayı umuyorsunuz ama daha bitmedi istasyondaki akıllı makinada bazı işlemleri aşmak da sizi bekleyen bazı işlerden
Bisikletler, saati bir liradan kiralanıyor. Kart içinde minumum 0n tl. bakiye bulundurmalısınız. Ayrıca kredi kartı provizyon ücreti elli tlnizin olması lazım. Şimdi efendim parkta bisiklet ile turlamak için bu kadar zahmete kim katlanır? Ben almayayım teşekkür ederim.
Ayrıca Adnan Menderes Parkını yoğun biçimde bisiklet trafiğine açmak yayaların, yürüyüş yapanların, koşanların alanını daraltmak anlamına gelmez mi? Akşamları haftada iki- üç kez orada yürüyüş yaparım İnanın kendimi kollamaktan, ezilme korkusundan yürüyüşe tam odaklanamıyorum. Motorlu, elektrikli, pedallı bisikletler, seyyar satıcı araçları arasında ezilmemek için azami çaba gösteriyorum. Peki, insanlar nerede yürüyecek, orası yol mu, yürüyüş kulvarı mı? Şu durumda kaza, sakatlanma riskleri artıyor. Yayalar ile bisikletlerin yolları ayrılmalı, Hele hele motorlu, elektrikli bisikletler oraya kesinlikle sokulmamalı.
Bakınız biz daha bürokratik engelleri aşamaz, kamu alanlarının kullanımını tam tanımlayamazken ve her şey iç içe geçmişken Japonlar ne yapmışlar? Japonyaya giden bir gemiciden dinlemiştim: Altı gemici Japonyaya ayak basarlar. Şehir turunda, her yerde kilitsiz duran yüzlerce bisiklet dikkatlerini çeker. Parklarda, metro istasyon girişlerinde, belirli yerlerde hep bisikletler vardır ama hiçbiri kilitli değildir. Japonlar uyumlu ve titiz halde bindikleri bisikletleri belirlenen alanlara bırakıp gitmekteymişler.
Bizim uyanık gemiciler bu duruma önce şaşırırlar. Sonra kendilerine temizinden birer tane bisiklet seçip, gemilerine götürürler. Açıkça hırsızlık yaparlar. Yurda döndüklerinde ise bisikletleri gümrükten geçiremeyip, denize bırakırlar. İşte açgözlülük, kötü huy ile birleşince böyle olur.
Yeni KentBis uygulaması hatırlattı. Sakın Japon turistler görmesin! Ne olur ne olmaz, bu güzel fikri kendi ülkelerinde uygulamak isterler belki de (!)