Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Kirayı Denkleştirmek

Mersin’de kiralar neden, yıllık peşin ödenir, hiç düşündünüz mü? Bu alışkanlık, Mersin’de işlerin iyi gittiği yıllardan miras kalmıştır.             Serbest Bölge’nin yeni kurulduğu, Ortadoğu’ya ihracatın patladığı, Saddam’ın Irak’ı ile güzel ilişkiler yaşadığımız yıllar …Mersin o dönemler “Vahşi Batı’daki altına hücum” misali, Türkiye’nin her yöresinden insanı buraya çekiyordu. Dönemin koşulları içinde, yine bir yükselme trendi yakalanmıştı. Mersin ihracat patlamasının üssü haline gelmiş, Ortadoğu’daki tüketim ürünlerine olan açlık sebebiyle adeta mal yetiştirilemiyordu. Başta nakliyat, inşaat olmak üzere tarım, ticaret, turizm sektörlerinde durum gayet iyiydi.             İşte o yıllarda başta Irak olmak üzere tüm Ortadoğu’ya mal çeken nakliyatçılar; evlerine iş yoğunluğundan bazen aylarca uğrayamazlardı. Tabi işler iyi olunca, para da boldu. Ev sahipleriyle her ay muhatap olmama adına, kiralar yıllık peşin ödenirdi. O zamanki alışkanlıklar günümüzde de devam ediyor…             Sadece Mersin değil, bu gidişattan tüm güney illeri nasibine düşeni alıyordu. Öyle ki; Irak yolu üzerindeki Cizre’de öğleden sonraları, otellerde yer bulmak pek kolay olmuyordu. Fakat sonraları ABD’nin gizliden teşviki ile Saddam, Kuveyt’i işgal etti. Ardından ABD; cesaretlendirip Kuveyt’i işgal ettirdiği Saddam’ı oradan çıkartmak için askeri harekata başladı. Böylece on yıllarca sürecek olan ABD’nin İslam coğrafyasına saldırı silsilesi (Irak, Afganistan, Pakistan, Libya, Tunus, Mısır, Suriye, İran, Türkiye) 1989 Berlin Duvarı’nın yıkılması ve Sovyet Blok’unun çökmesiyle; 1990 yılında başlamış oldu. Soğuksavaş’ın kazananı ABD; artık gönül rahatlığı ve büyük bir iştahla, dünya üzerindeki operasyonlarını daha kolay yürütüyordu.             Irak’a yapılan müdahaleler sonucu; Ortadoğu’ya giden mal sevkıyatı, bıçak gibi kesilmiş, Mersin’den, Habur Sınır Kapısı’na kadar uzanan karayolu; çürümeye terk edilen kamyon kasaları ve tanker depolarıyla dolmuştu. Ekonominin bozulması, bölge insanının işsiz kalması Irak’ta oluşan otorite boşluğuyla birleşince terör iyice azmış, 1993 yılında zirve yapmıştı.             Aradan kaybedilmiş bir yirmi yıl geçti. Türkiye tekrar yaralarını sarmaya, komşuları ve bölge ülkeleriyle iyi ilişkiler geliştirmeye başlamıştı ki; bu seferde Arap Baharı denilen bela ile yüzleştik.             ABD bu kez farklı taktik uyguluyor. Baba oğul Bush’ların Cumhuriyetçi Parti yönetiminde, doğrudan kendi askeri ile müdahalelerde bulunan ABD; şimdilerde, demokrasi ambalajında, siyahi Obama önderliğinde; hedef ülkelerin muhaliflerini kullanarak sonuca varmak istiyor.             Kaderin cilvesine bakın ki; stratejik ortak ve kadim müttefik Türkiye (!) hep kaybeden tarafta oluyor. Fatura giderek kabarıyor. İki milyona yakın sığınmacı kabulü ve üç milyar dolar harcamayı Suriyeli komşularımız için yapıyoruz. Suriye krizi ile Türkiye cadı kazanına atılmış durumda. Nereden bakarsanız bakın, zaman aleyhimize işliyor.             Dünyanın süper güçleri; Ortadoğu satranç tahtasında son hamlelerini ve sınırlarını yeniden şekillendirmek için saflarını belirlerken… Mersin’deki yurdum insanı yıllık peşin kirayı denkleştirmenin derdinde.  
Ekleme Tarihi: 02 Ekim 2014 - Perşembe

Kirayı Denkleştirmek

Mersin’de kiralar neden, yıllık peşin ödenir, hiç düşündünüz mü? Bu alışkanlık, Mersin’de işlerin iyi gittiği yıllardan miras kalmıştır.

            Serbest Bölge’nin yeni kurulduğu, Ortadoğu’ya ihracatın patladığı, Saddam’ın Irak’ı ile güzel ilişkiler yaşadığımız yıllar …Mersin o dönemler “Vahşi Batı’daki altına hücum” misali, Türkiye’nin her yöresinden insanı buraya çekiyordu. Dönemin koşulları içinde, yine bir yükselme trendi yakalanmıştı. Mersin ihracat patlamasının üssü haline gelmiş, Ortadoğu’daki tüketim ürünlerine olan açlık sebebiyle adeta mal yetiştirilemiyordu. Başta nakliyat, inşaat olmak üzere tarım, ticaret, turizm sektörlerinde durum gayet iyiydi.

            İşte o yıllarda başta Irak olmak üzere tüm Ortadoğu’ya mal çeken nakliyatçılar; evlerine iş yoğunluğundan bazen aylarca uğrayamazlardı. Tabi işler iyi olunca, para da boldu. Ev sahipleriyle her ay muhatap olmama adına, kiralar yıllık peşin ödenirdi. O zamanki alışkanlıklar günümüzde de devam ediyor…

            Sadece Mersin değil, bu gidişattan tüm güney illeri nasibine düşeni alıyordu. Öyle ki; Irak yolu üzerindeki Cizre’de öğleden sonraları, otellerde yer bulmak pek kolay olmuyordu. Fakat sonraları ABD’nin gizliden teşviki ile Saddam, Kuveyt’i işgal etti. Ardından ABD; cesaretlendirip Kuveyt’i işgal ettirdiği Saddam’ı oradan çıkartmak için askeri harekata başladı. Böylece on yıllarca sürecek olan ABD’nin İslam coğrafyasına saldırı silsilesi (Irak, Afganistan, Pakistan, Libya, Tunus, Mısır, Suriye, İran, Türkiye) 1989 Berlin Duvarı’nın yıkılması ve Sovyet Blok’unun çökmesiyle; 1990 yılında başlamış oldu. Soğuksavaş’ın kazananı ABD; artık gönül rahatlığı ve büyük bir iştahla, dünya üzerindeki operasyonlarını daha kolay yürütüyordu.

            Irak’a yapılan müdahaleler sonucu; Ortadoğu’ya giden mal sevkıyatı, bıçak gibi kesilmiş, Mersin’den, Habur Sınır Kapısı’na kadar uzanan karayolu; çürümeye terk edilen kamyon kasaları ve tanker depolarıyla dolmuştu. Ekonominin bozulması, bölge insanının işsiz kalması Irak’ta oluşan otorite boşluğuyla birleşince terör iyice azmış, 1993 yılında zirve yapmıştı.

            Aradan kaybedilmiş bir yirmi yıl geçti. Türkiye tekrar yaralarını sarmaya, komşuları ve bölge ülkeleriyle iyi ilişkiler geliştirmeye başlamıştı ki; bu seferde Arap Baharı denilen bela ile yüzleştik.

            ABD bu kez farklı taktik uyguluyor. Baba oğul Bush’ların Cumhuriyetçi Parti yönetiminde, doğrudan kendi askeri ile müdahalelerde bulunan ABD; şimdilerde, demokrasi ambalajında, siyahi Obama önderliğinde; hedef ülkelerin muhaliflerini kullanarak sonuca varmak istiyor.

            Kaderin cilvesine bakın ki; stratejik ortak ve kadim müttefik Türkiye (!) hep kaybeden tarafta oluyor. Fatura giderek kabarıyor. İki milyona yakın sığınmacı kabulü ve üç milyar dolar harcamayı Suriyeli komşularımız için yapıyoruz. Suriye krizi ile Türkiye cadı kazanına atılmış durumda. Nereden bakarsanız bakın, zaman aleyhimize işliyor.

            Dünyanın süper güçleri; Ortadoğu satranç tahtasında son hamlelerini ve sınırlarını yeniden şekillendirmek için saflarını belirlerken… Mersin’deki yurdum insanı yıllık peşin kirayı denkleştirmenin derdinde.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.