Dostluk; ufuktan gelen bir ışığa benzer, ışık kesildiğinde yürümekte zorluk çekersin A. Kendir
Bu haftaki konuğumuz, renkli kişilik, mahir insan Abdullah Kendir. Kimi insanlar etrafına negatif enerji yayar, karamsarlık havası estirir. Ama Kendir Hoca bir başka. Yanındaki insanlara güven veren, neşeli, dost canlısı Hareketliliği, nüktedanlığı, enerjisi hemen sarıp sarmalıyor. Akıcı bir anlatım tarzı var. Anlattıklarını anılarıyla donatıyor, adeta yeniden yaşıyor 1956 Mersin doğumlu emekli okul müdürü; Abdullah Kendir; Mersinin tanınmış simalarından, tanıyanı, seveni, arkadaşı çok.
Hoca ile öğretmenevinde buluştuk uzun süredir planladığımız söyleşiyi gerçekleştirdik. Gerçi face ortamında sürekli beraberiz. Ancak yüz- yüze konuşmak farklı. O birçok unvanı birden elinde tutuyor. Eğitimci, eğitim koçu, muhasebeci, sporcu, gezgin, kooperatifçi, koleksiyoner, köşe yazarı. 1973 yılı, Atatürk Lisesi ilk mezunlarından, Atatürk Lisesi o dönemler Tevfik Sırrı Gür Lisesi gibi, adına yakışan mezunlar veren iki kurumdan biridir. Lise eğitiminin ardından 1975-1979 arası, Mersin Büyük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi, muhasebe müdürlüğü ve Madeni Sanatkarlar Derneği yöneticiliği yaptı. Dört sene de ekibiyle 423 işyeri teslimatı gerçekleştirdi. Bu arada Mersin Eğitim Enstitüsüne devam etti. Enstitü sonrası, öğretmenliğe geçti. MEB bünyesinde otuz yıl görev yaptı ve emekli oldu.
Birçok eski Mersinli gibi o da geçmiş günleri özlemle anıyor: O dönemde mahalle kültürü vardı. Mahallede oturan her bireyin tanındığı, bir yerleşim yapısı vardı. Baktığınız zaman tek katlı evlerin avlularında tüm insanlar tanınır, bilinirdi. Aç gözlü inşaat ustalarının buraya gelip, kat karşılığı, çok katlı binalar yapmasıyla, Mersin ilk yarasını aldı. Mutedil iklim koşullarının ve oy avcılığı peşinde koşan politikacıların teşvikiyle, iç göç iyice arttı. Şimdiki son mülteci akınıyla birlikte, iş bulmak, rahat yaşam sürmek epey zorlaştı.
Abdullah Kendir; ortaöğretim döneminde, altı yıl bilfiil boks ve halter çalıştı. Boksta solak boksör ve yenimahalleli namı ile 56 kgda İçel şampiyonu oldu. Halterde horoz sıklette dereceler elde etti. Çocukluğundan beri içinde sinema merakı vardı. Başarılı oyuncuların yaptıklarına bakıp; ben neden yapamayayım dedi. Bazı filmlerde rol aldı. Kısa filmler, klipler çekti.
Hocanın el becerileri gayet gelişkindir. Takı ve tespih tasarımcılığını en güzel biçimde uygulamaya çalışır. Hobi amaçlı başladığı, kaliteli tespih ve antika saat biriktirmeyi isteyerek sürdürüyor. Okul yıllarında başlayan iyi kompozisyon yazma yeteneği; yerel gazetelerde köşe yazarlığına, öykücülüğe vesile oldu. Kendi deyimiyle bir fıkra düşkünüdür . Dağarcığında yüzlerce fıkra vardır. Fıkra anlatmayı sanat addeder. Motosiklet biniciliği, onun için bir tutkudur ve aynı zamanda müthiş özgürlük hissi verir. 16 yaşından bu yana, bu tutku onu yollara atıyor Gezmek, yeni yerler, ülkeler keşfetmek, büyük mutluluktur. Doğayı, ülkenin güzelliklerini seviyor. Fırsat buldukça seyahatlere çıkıyor, fotoğraflarıyla bunları ölümsüzleştiriyor. Tabiat harikalarının ve tarihi güzelliklerin korunamadığından şikayetçi.
Gittiği ülkelerde en başta trafiğe dikkat kesilir. Trafik düzeni, güvenli yaşam, önleyici tedbirler belirleyicidir. Teknolojinin, piyasaya yeni çıkan ürünlerin sıkı takipçisidir. Musikiyi sever. Sanat müziği icra eder.
Siyasete fazla girmek istemiyor hoca. Vatanına, bayrağına, milletine hizmet edenlere hayranım; ekmek yediği kaba pisleyenlerin de karşısındayım diyenlerden. Ayrıca Mersinde ve ülkemizde iyi şeyler de oluyor tespitini yapıyor gururla. Kendir Hoca; hayatı, insanları seviyor ve gelecekten umutlu. Yaşam enerjisini hiç yitirmiyor, hep üst seviyelerde tutuyor ve bunu herkese öneriyor. Söyleşimiz hayli keyifliydi. Planladığımızdan da uzun sürdü. Ben kendi adıma Hoca ile daha fazla bir araya gelme, onunla daha fazla vakit geçirme kararı aldım. Kim bilir? Böylelikle bana ondan bir şeyler bulaşır diye düşünüyorum.