Mersin denince akla hemen tantuni gelir. Ardından önem sırasına göre mülteciler, iç göç, narenciye, cezerye, deniz, aşrı nemli sıcak hava, doğa, ören yerleri hatırlanır. Peki deniz kaplumbağaları bu listeye girer mi? Girer elbette
Türkiyenin yirmi bir deniz kaplumbağa üreme alanından dört tanesi ( Kazanlı, Davultepe, Erdemli- Alata, Silifke Deltası ) Mersinde bulunur. Eğer deniz kaplumbağaları, ülke ve uluslararası gündeme taşınmışsa, bir duyarlılık yaratılmışsa, bunda gazeteci Mehmet Mirasın emeği büyüktür.
Haftada en az üç kere Çamlıbeldeki o sokaktan geçerim. Bu kez yine orada yürürken, gazeteci dostum Mehmet Miras ile karşılaştım. Heyecanla beni yeni ofisine davet etti. Miras; fırtınalı yaşam serüvenine bir halka daha eklemiş. Atv, Atv- Haber, Atv- Spor Mersin Büro Şefi olmuş. Özenle döşenmiş ofisinde koyu bir sohbete daldık, anılar tazeledik. Anılar tazelemek; Metropol İş Merkezinde uzun yıllar komşuluk yapmaktan kaynaklanır.
Mersinde gazeteciden geçilmez. Basın Savcılığına vereceğiniz bir dilekçeye bakar gazeteci(!) olmak. Oysa gerçek gazeteci Başbakanlığın tahsis ettiği Sarı Basın Kartı sahipleridir. Mersindeki sözüm ona yüzlerce gazeteci arasından sadece yirmi- otuz tanesi ancak Sarı Basın Kartı taşır. İşte Mehmet Miras onlardan biridir.
Mahmudiye Mahalleli Miras; bir fotoğraf tutkunu, o fotoğraf stüdyosunda büyümüş denilebilir. Miras kendisini fotoğrafı gören adam diye tanımlıyor. İlkokul yıllarından itibaren stüdyo hayatı başlamış. Şimdiki MGC Başkanı Ahmet Ünal ilk müşterisiymiş. Miras; Ahmet Ünalın çok fotoğrafını çektiğini söylüyor. Düğün salonlarında çalıştı. Bu arada iki yıllık bir İstanbul, ajans deneyimi oldu.
İstanbul dönüşü, 1986 yılında Hürriyet- Amsterdam temsilcisi İlhan Karaçayın önermesiyle, Hürriyet Mersinde Oğuz Topaçoğlunun yanında, foto muhabiri olarak işe başladı. 1988-1990 arası Ankarada, Haftanın Sesi adlı magazin dergisinde muhabirlik yaptı. 1990-94 yıllarında Sabah Mersin Bürosunda, Şevket Coşkun ile birlikteydi. 5 Nisan Kararları ile yurt genelinde birçok gazeteci gibi o da işinden oldu. Sahahtan ayrılmak zorunda kaldı. Kaya Mutlu onu Kanal 2000e aldı ve buradan da askere gitti. Askerden geldikten sonra bir yıl Kanal 33te çalıştı.
1998de NTV Mersin Temsilcisi oldu. 2011e kadar on üç yıl boyunca oldukça başarılı işlere, projelere imza attı. NTVdeyken, National Geografik Türkiyede de haberleri çıktı. Nükleer Santralin Gölgesinde, Deniz Kaplumbağalarına Yardım Eli, Tarladan Sahneye, Değişen Kıyılarımız, Türkiyede Elli Meyhane gibi ses getiren haberler yaptı. Oğuz Hakseverin Ve İnsan programında birçok otantik fotosu yayınlandı. Yine Oğuz Haksever ile 23 Mayıs 2002de Uluslararası Mülteci Kaçakcılığı haberi yankı uyandırdı. Ardından Yabancı Öğrenciler Mersin Üniversitesini Tercih Ediyor ve Emeklisi Var Santrali Yok haberleri geldi.
Kazanlı eski Belediye Başkanı Kenan Yıldırımın davetiyle, 2000li yılların başında deniz kaplumbağaları sorunuyla tanıştı. Zamanın Mersin Valisi Hüseyin Aksoyun büyük yardımlarını gördü. Aksoy döneminde, Akdeniz Oyunlarının logosunun deniz kaplumbağası olması fikrini, ilk o ortaya attı. Alata Çiftliğinin ( kaplumbağa üreme yeri) sit alanı ilan edilmesinde rol oynadı. Davultepeye Türkiyenin ikinci deniz kaplumbağa hastanesi açılması için mücadele verdi. 40a yakın fotoğraf sergisi açtı. Birçok ödül, plaket aldı. 15in üzerinde NTV Yeşil Kuşaka belgesel çekti. Kaplumbağalar ile ilgili yurtdışı gezilerine katıldı. Silifke Deltası- Kuş Cennetini defalarca ekrana taşıdı. Iraka savaş muhabirliğine gitti. Mirasın yaptıkları, haberciliği, saymakla, yazmakla bu köşeye sığmaz!
Miras; 2001 senesinde Kıbrıs açıklarında, deniz üzerinde karpuz gibi saçılmış 450 mültecinin görüntüsünü hiç unutamadığını söylüyor. Kendini nasıl anlatmak istersin? sorusuna; Ben sessiz çoğunluğum. Benim yaptıklarım eylemsiz insanlara mesaj veriyor. Eylem yapmadan kamuoyu yaratmak benim işim. Gazetecilik tarihin müsveddesini tutar. Ben de onlardan biriyim diyor. Gelecek planlarından, çekeceği 120 dakikalık çocuk temalı Okyanus Çocukları adlı film projesinden konuşuyoruz. Sonra Mersinden ve bu kentin başarıyı, nasıl gölgede bıraktığından bahsediyoruz Mersinde niçin olmuyorun yanıtlarını bulmaya çalışıyoruz .Bize ayrılan yerin sonu geliyor ama anlatacaklarımızın sonu gelmiyor. Yeni yerinde ve görevinde başarılar dileyerek ayrılmak durumunda kalıyorum.
Bekir Zorba