Geçmiş yazılarıma bir göz attığımda, ısrarla gündeme getirdiğim üç konu öne çıkıyor.
*Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Gazetesi’nde Başkan’ın fotoğrafı yerine, diğer (birçok gazetedeki gibi ) Atatürk’ün fotoğrafının olması gerektiği…
*Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Deniz Kızı Şirketi’nin kuruluşunda, çalışmasında, yönetiminde dikkat çeken yanlışlar var; kente verdiği zarar ve bunun önlenmesi ve incelenmesi, sorumluların ortaya çıkarılması gerektiği…
*Her yıl kentin (yani halkın )1 milyon lirasının üzerinde bir bütçe kullanan Uluslararası Müzik Festivali’nin kente herhangi bir fayda sağlayıp sağlamadığının sorgulanması ve harcanan bu büyük meblağın hesabının verilmesi gerektiği…
Ben bu 3 konuda sürekli yazdım; ama ne oldu? Kısaca hatırlatayım:
* Evet; MTSO Gazetesi ile ilgili neredeyse 10 yıldır bıkmadan, yorulmadan yazdım; sonunda ancak yeni yönetim tarafından kısa bir süre önce fotoğraf değiştirildi.
Başkan’ın yerine Atatürk fotoğrafı kondu.
Yeni MTSO Başkanı’na, kurumun gecikerek de olsa, duyarlılığı için teşekkür ediyorum.
Ancak, maalesef bu süreçte hem bir köşe yazarı olarak, hem de vergi ödemesinde ilk 100 ün içerisine giren bir işadamı ve şirket sahibi olarak MTSO’ dan bilgi ve haber almam engellendi.
Kimin bilgisi altındadır ve hangi işgüzarın marifetidir, bilmiyorum; ama ayıp ortada kalmıştır.
* Gelelim Deniz Kızı’na…
Daha işin en başında, bir önceki Büyükşehir Belediye Başkanı’nı Deniz Kızı ile ilgili bir çok kez uyardım; ilerde yol açacağı sorunları anlattım.
Bu konuda birçok eleştiri ve uyarı yazısı yazdıktan sonra, oluşumun Belediye dışından işadamı bir yöneticisi, yönetim kuruluna girmemi ve bundan sonra sahillerin tasarrufunda onlarla birlikte olmamı teklif etti.
Bu etik olmayan teklifi Belediye Başkanı’na açıkça anlattım; bir sonuç çıkmadı.
Daha sonra Deniz Kızı’ndan sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı’na ve yeni Deniz Kızı Müdürü’ne durumu anlatıp, incelenmesi gerektiğini ve zarara sokan sorumluların ortaya çıkarılmasını talep ettim; yine bir netice alamadım.
Anlaşılan, birilerinin menfaatine dokunmuştum; ki birden kirli bir saldırı kampanyası başladı; konudan vaz geçmem için hem sosyal medyada bir karalama kampanyası ile hem de yargıda sonuçsuz davalarla karşılaştım.
Neyse; devir değişti; olan oldu…mu? Kamusal yarar adına sorulması gereken sorular, sorgulanması gereken konular ve kişiler buharlaştı mı?
Şimdi; yeni Büyükşehir Belediyesi’nden Deniz Kızı Şirketi’nin bütün hesaplarının, işlemlerinin ve kamu parasına verilen bunca zararın incelenmesini ve kentin imkânlarını kötüye kullanan sorumluların tespit edilmesini istiyorum.
Bu kentte bir kez olsun, yanlış iş yapanın yanına yaptığı kar kalmamalı!
* Uluslararası Müzik Festivali meselemiz de bir başka uzun hikaye….
20 yıla yakın bir süredir her yıl 1 milyon lira bir bütçe ile kentin çok küçük bir kesimine hitap eden bir müzik etkinliği düzenliyorlar.
Her yıl soruyoruz: Bu festivalden dolayı yurt içi ve yurt dışından Mersin’e kaç kişi geldi ? Kaç Bilet sattınız ? Sonuçta Mersin’e ne katkı verdiniz ? Ve 1 milyon gibi bir önemli paranın hesabını neden vermiyorsunuz ?
Tık yok…
Sonuçta bazı Festival yöneticileri ve bazı İlçe Belediye Başkanları ile konuşuyorum; kentin Vali’sinin ve Büyükşehir Belediye Başkanı’nın desteklediğini belirtiyorlar.
Bunun hesap verilmesi için bir engel teşkil etmemesi gerekir. Hatta tam tersi; kentin parasının korunması hususunda en başta kentin Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkanı destek verecektir.
Kentte bu kadar ihtiyaçlı varken, işsizlik, fakirlik, ekonomik sıkıntılar ortadayken böyle bir bütçenin verilmesinde ve sorgulanmamasında tüm Meclis Üyeleri de sorumluluk duymalı ve bir vicdan muhasebesi yapmalıdır.
Kimseyi ismen itham etmeden, dürüstçe ve net sorularım var ve bunlara yıllardır cevap alamıyorum!
Sonuç olarak: Yazık ki, bu kentte bir şeyleri anlatmak, doğru yolun bulunmasına katkı vermek, kentin menfaatlerini korumak için bıktırıcı ölçüde ve uzun zaman mücadele etmek gerekiyor; yetmiyor, bir de bedel ödemek durumunda kalıyorsunuz!
Evet; durum kabaca böyle değerli hemşeriler, sayın okurlar…
Biliyorum; bu yola çıkınca bu zorlukları da başında kabul etmek ve yalnız kalsanız da, çevrenizde birlikte olanların da bir şekilde çeşitli oyunlarla çekilmeleri sağlansa da geri adım atmamak gerekiyor.
Ama konuya doğrudan taraf olanlardan asgari bir yükümlülük, duyarlık ve ilgi bekliyorsunuz.
Bu anlamda yeni dönem daha ümitli olmamız için işaretler var; bekleyeceğiz…
Mesele kamu hakkının ve hukukunun korunmasıdır; mahalle baskısıyla ve perde gerisinden kirli oyunlarla ya da kapkara bir suskunlukla meseleler zamanın sisi içinde kaybolmamalıdır.
HARUN ARSLAN.....02 Ocak 2020