2014 yılında yani tam 5 yıl önce “Faik Burakgazi ve Kenti Geliştirmeyenler” başlıklı bir köşe yazısı yazmıştım.
Yazımdan bazı bölümler şöyleydi:
“Uzun zamandır Mersin’de “Kenti Geliştirmek İstemeyenler” diye adlandırdığım küçük bir gruptan söz ederim.
Bu kişilerin ortak bazı özellikleri vardır; örneğin sürekli bir oluşumda Başkan ya da hiç olmazsa yönetim üyesi olarak sahne alırlar. Bu onlar için neredeyse bir varlık nedenidir. Çoğu konuda şaşılası bir şekilde aynı şeyi düşünürler, aynı yönde kanaat belirtirler; çünkü birbirlerine ihtiyaçları vardır ve bunun için ne gerekiyorsa yaparlar,
Birbirlerini kollarlar, desteklerler, işbirliği içerisindedirler ve yerlerini korumada ortak uğraş verirler. Maalesef bu durum, bu güne kadar 15 yıllık yerel yönetim iradesinin kentteki ölçüsüz etkisiyle Mersin’e tamamen hakim olmuştur.
Üç dönem Büyükşehir Belediyesini kazanan o irade, yığınla kötü işlerine dönük olarak bu oluşumlardan ciddi hiçbir eleştiri almamış, dahası hep desteklenmiştir.
Kentin derinliklerine daldıkça, birçok bilgi ve ayrıntılarla bu kişilerin içlerindeki asıl amacın şifrelerini çözüyorsunuz.
Rant, siyasi çıkar, güç, mevki, para, şöhret…
Bu sisteme uymayan, maddi ve siyasi çıkar gözetmeyen, kendini göstermek, öne çıkmak ve güçlü olmak saplantısı içerisinde bulunmayan az sayıda “Kenti Geliştirmek İsteyenler” de maalesef bu grubun karşısında bugüne kadar yeterli direnişi gösteremediler, gerekli oranda destek bulamadılar ve “Kenti Geliştirmeyenler” grubu hep galip geldi.
Kenti Geliştirmek İsteyen idealist kişiler ise, elbirliğiyle oyunun dışında kaldılar.
Kenti Geliştirmek İsteyenler deyince aklıma gelen isimlerin başında Faik Burakgazi gelir.
Bu güne kadar Faik Burakgazi kentteki önemli birçok oluşumun ve etkinliğin içerisindedir. Kente faydalı birçok oluşumda Başkan ya da yönetim kurulundadır. Bazı yeni etkinliklerin içerisindedir; fikir babasıdır, destekleyicisidir.
Bilgilidir, mütevazıdır, saygılıdır, araştırmacıdır, hassastır, insan ve Mersin sevgisi ile doludur. Kentin önemli oluşumlarının içerisinde görürsünüz
Maalesef uzun zamandır birçok görevinden ayrılmış durumdadır.
Yaz boyu da çok görünmeyip, unutulmaya başlamıştı.
Kentini sevenler olarak da Faik Burakgazi gibi bu kentte zor yetişebilecek ve bu kente büyük katkı verecek kişilerin değerini bilip onların kent yararına olan çalışmalarını desteklemeliyiz.
Umarım bu kent “Faik Burakgazi” gibi kişilerin “Kenti Geliştirmeyenler”e karşı güçlü olmalarını ve çoğalmalarını sağlar.
Faik Burakgazi de, her şeye rağmen bu kentte mutlaka etkin ve üretken bir görevde bulunmalıdır ve kente dargınlık göstermemelidir. Ekim 2014
* * *
Nihayet 5 yıl sonra Faik Burakgazi etkin olabileceği, kente ciddi katkı verebileceği bir görevde: Büyükşehir Kent Konseyi Başkanı.
Geçtiğimiz dönem Büyükşehir Kent Konseyi’ne ilk başta önemli destek verdik, bazı çalışmalarında takıldıkları yerlerde çözüm için yardımcı olduk. Yaptıkları yanlışlarla ilgili, uyardık, çok sayıda yazı yazdık.
Maalesef daha sonra bu yapı, faydasız bir oluşum olarak kentin sırtında bir kambura dönüştü.
Önceki iki Başkan döneminde Kent Konseyleri neredeyse yalnızca büyük Devlet projelerine karşı çıktılar. Vazifeleri olmayan konulara girdiler.
Bununla ilgili Belediyeyi de zor durumda bırakan, kente zarar verici çalışmalarda bulundular.
Sonunda hiç bir şey başaramadılar. Devlet yatırımları sürüyor…
Kent Konseyinin bundan sonra bu tür yanlışların içerisinde olmayacağını düşünüyorum.
Geçmişi hatırlayalım: Faik Burakgazi kente katkı verecek çok değerli görevlerde bulunabilecekken, onun ve dolayısıyla kentin önünü tıkayanlar acaba şimdi neredeler?
Kente verdikleri zararı artlarında bırakıp kentin vicdanında olumsuz yerlerini aldılar ve unutulmaktalar…
Burada önemli bir ayrıntı da, geçtiğimiz Kent Konseyi’nde demokratik olmayan bir şekilde üyeliği engellenen, şimdi Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı Bedrettin Gündeş’in Büyükşehir Belediye Başkanı adına yaptığı konuşmadır.
Konuşmasında: “Başkanın isteğinin, Belediye’nin hiçbir organıyla bağı olmayan Kent Konseyi’nin, kendi gücünü kullanarak, Mersin’in önündeki engelleri aşmak için çaba içinde olması gerektiği” nin altını çizdi.
İşte, kökleri tâ Macit Özcan dönemlerine dayanan, “Başkanın Adamları”nın yönettiği ve tam bir ucuz politik propaganda makinesi olarak çalışan Kent Konseyi meselesinin çözümü bu sağlıklı zihniyetle sağlanacaktır.
Bizde yıllardır kentin önündeki engellerden söz ettik ve bu engelleri koyanlarla mücadele ettik.
Kentin gelişmesini engelleyenlerin yüzünden Mersin’in geldiği içler acısı durum maalesef ortadadır.
Bundan sonra değerli Faik Burakgazi’nin kentimiz adına kaybedilen yılları yeni proje önerileri ve farklı çalışma yöntemi ile telafi edeceğini ümit ediyorum.
Yeni Kent Konseyine ve donanımlı, değerli, doğru kişilerden meydana geldiğini gördüğüm yürütme kuruluna başarılar diliyorum.
Kentimizle ilgili yapıcı önerilerle kendini duyuran demokratik bir yapıyı yeniden işleteceğini biliyorum, inanıyorum. Faik Burakgazi gibi bu kentin yetiştirdiği, oturduğu her koltuğu hakkıyla temsilde hiçbir eksik bırakmamış, hep aranan, sevilen ve sayılan bir yönetici kimliğiyle kendileri bir şanstır, imkândır.
Konuyu sahiplenip süreci bu noktaya taşıyarak çözüm üreten Büyükşehir Belediyemize, karar vericilere teşekkür ediyorum.
HARUN ARSLAN.....03 Kasım 2019